Bir kere daha Hotamış’tan selamlarımızı gönderirken, olağanüstü günler yaşadığımız, bölgemizi ve hatta bütün dünyamızı kan gölüne çevirmesinden derin endişe duyduğumuz savaşın durmasını, durdurulmasını, barış ve huzurun tesisini Yüce Allah’tan niyaz ederek başlamak istiyorum.
Bir önceki sayıda ilk bölümünü yayınladığımız Hotamış Kasabasıyla ilgili yazımızda ağırlıklı olarak Türkmen kültürü ve kuruluş öyküsünü öne çıkarmıştık. Bu bölümde ise Hotamış’ta gördüklerimizi, tarım, hayvancılık ve ekonomik yapısıyla, hedef ve beklentileri ile Hotamış’ı sayfamıza taşımaya çalışacağız.
Şubat ayı içerisinde gittiğimiz Hotamış’a varışımızda edindiğim ilk intiba modern ve yeni birçok konut yada resmi binalar beldeye tam bir şehir havası katmış diyebilirim. Görkemli belediye binası ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kasabaya armağan ettiği birçok eser göze hoş gelen şirin bir belde görüntüsü sergiliyor.
Kasabaya varışımızda, her yerde olduğu gibi Belediye Başkanımıza konuk olduk. Bizden başka misafirler de vardı ve Sayın Başkan’la Belediye Meclis üyelerinin de bulunduğu makam odasında ağırlıklı olarak pancar ekim sahaları ile ilgili hararetli bir tartışma ve görüş alışverişine şahit olduk. Karapınar İlçesinden Pankobirlik yetkilileri ile Belediye Başkanlığı arasındaki görüşmeler bittiğinde Sayın Başkan’a konu ile ilgili bazı sorular sorup, bilgi istedim. Karapınar İlçesinin en çok pancar ekicisi potansiyeline sahip olduklarını ancak giderek daralan ekim alanları nedeniyle çiftçilerimizin artan memnuniyetsizliğine çare üretmeye gayret ettiklerini bildirdi. Aslında ileriki sayılarda kısmet olursa pancar ekicilerinin problemlerini, beklentilerini konu ile ilgili Pankobirlik yöneticilerinin düşüncelerini, Şeker Yasası ve tatlandırıcılarla ilgili bilmediklerimizi gazetemiz sayfalarına taşıyarak çiftçilerimize yararlı olmak istiyorum.
Ekip arkadaşlarım belde içinde fotoğraflama çalışmalarına çıktığında bende Sayın Başkan Mehmet öztürker’den aldığım bilgileri notlarıma kaydediyordum. Sayın Başkan’a ilk sorduğum soruda, “Hotamış deyince ilk akla gelen yada bundan sonra ilk akla gelecek nedir” dediğimde; “İki ana hedefim var” dedi. “Birincisi unutulmaya yüz tutmuş Anadolu’daki milli kültürümüzün simgelerinden olan Hotamış Türkmen kilimini yeniden canlandırmak, ikincisi de Mehmetçiğin önderliğinde birçok kuruluşumuzun da katkıda bulunduğu ağaçlandırma alanımızdaki meyve bahçelerinde hedefe varmak, yani Mehmetçiğin yaktığı bu meşaleyi hiç söndürmemek azmindeyiz. O bahçelerden meyve dolu kamyonları Mehmetçiğe göndermeyi ve Konya meyve-sebze haline yüklemeyi görmek, o mutluluğu yaşamak en büyük emelim.
Geçmişte sulak ve sazlık bir alan olan bölgede, kuruyan yada kurutulan sazlıkların tarlaya dönüştürülmesi, mera ve otlakların bilinçsiz kullanılmasıyla rüzgar erozyonuna çok ciddi şekilde maruz kalan Karapınar Havzası’nın imdadına yetişen Türk Silahlı Kuvvetlerimiz “Karapınar Havzası İyileştirme ve Hotamış Bölge Destek Uygulaması Projesi” ni hayata geçirmiş. Hotamış Belediye Başkanlığına 49 yıllığına tahsis edilen hazineye ait 700 dönümlük tarım arazisine 2000 yılında; bodur elma, kayısı başta olmak üzere badem, ceviz, iğde ve çit bitkisinden oluşan 17500 adet fidan dikilmiş. Her türlü altyapısıyla mükemmel bir meyve bahçesi tesis edilerek Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle yapılan törende Hotamışa ölümsüz bir eser armağan eden Mehmetçik bununla kalmamış, öncelikle Hotamış’ın altyapısına el atmış; okullar, sağlık ocağı, PTT. binası ve içme suyu şebekesi ile yollar revizyona tabi tutularak yepyeni bir görünüme kavuşturulmuş, bölgedeki birçok köy ve kasabada sağlık taraması yapılmış, beldeye Halk Eğitim Merkezi, kilim atölyesi, düğün salonu,Yaşam parkı ve spor tesisleri yanında, bir de köy evi inşa eden, hayvancılığı teşvik ve geliştirme amacıyla devekuşu yetiştiriciliğine öncülük etmek için çiftlik kuran Türk Silahlı Kuvvetlerimize , bu yapılanmaya destek olan tüm resmi kurumlarımıza, emeği geçen herkese, gönül desteği veren halkımıza gazetemiz aracılığı ile birkez daha minnettarlğının ifade edilmesini isteyen Sayın Başkan’ın bu dileğinin yerine getiriyor bu vesile ile tarım camiası adına bu kutsal hizmetin yaygınlaştırılarak, gölgesinde oturulacak bir ağaca muhtaç ve hasret kalan tüm Anadolu bozkırlarına da ulaşmasına seferber olmalıyız inancıyla emeği geçenlere bizde duacıyız.
Mehmetçiğimizin ağaçlandırma faaliyeti sadece Hotamışla sınırlı kalmadığını, civar köy ve kasabalardan Sazlıpınar, K.Aşlama, Yenikuyu ve Ortabada da ağaçlandırma faaliyetinin yürütüldüğünü, bugüne kadar bölgeye dikilen meyveli ve meyvesiz ağacın 200 bini aştığını, şimdiye kadar 3.5 trilyon liralık yatırım yapıldığını ö ğrendiğimiz Hotamış ve Karapınar havzasının gelecekte bir meyve bahçesi cennetine dönüşeceğinin müjdesini alır gibi olduk. Sevinip gururlandığımız bu yatırımlarla, çöl olmaya ramak kalan topraklarımızın yemyeşil meyve bahçelerine, bereketli topraklara ve ormanlara dönüştüğünü düşünmek ve bunun bir rüya olmadığını görmek ne güzel. İşte Hotamış ve yöresi bu özelliği ile anılacak ve gelecek nesillere örnek gösterilecek simge bir beldemiz olacak...
Yeniden Türkmen kilimine dönüp, sözünü etmeden geçemiyeceğim. Tarihler boyunca asil milletimizin üzerinde birçok tezgahlar kurulup, milli kültürümüzü, dilimizi, dinimizi ve milli birliğimizi yoketmek için her zaman gizli yada alenen faaliyetini sürdürenler bugün dahi bu emellerine ulaşmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Bugün tek yürek olmaya, dilimizi, dinimizi, milli kültürümüzü her zamankinden daha fazla korumaya, çalışıp çabalayarak namerde muhtaç olmamak için üretmeye, dimdik ayakta durmaya en çok ihtiyacımızın olduğu bir süreç yaşıyoruz. İnançlı ve şuurlu kimliğini bilen sağlam bir nesil yetiştirmek boynumuzun borcudur, geleceğimizin teminatıdır, başka şansımız yoktur. İşte ecdadımızın taa Orta Asya’dan beri sevincini, kıvancını ve acılarını dokuyup yaşattığı kilim kültürümüzde; köyünde- kentinde, obasında- boyunda, yörüğünde- türkmeninde hiç şaşmadan farklı desen ve kompozisyonları yansıtan motiflerle günümüze ulaşmıştır. Teknolojik gelişmeler yüzünden ‘unutuldu, terk edildi’ diye endişelendiğimiz kilimcilik ve daha birçok geleneksel el sanatlarımızı muhafaza eden ve koruyan gönüllü kuruluşlarımız, derneklerimiz tam bir kültür mozayiğini bağrında yaşatan milletimiz var oldukça endişeye mahal yok. Sayın mehmet öztürker’i bir kere daha tebrik etmek gerek. Belediyede bir çift örneğini gördüğüm Türkmen kilimleri gerçekten bir sanat eseri. Orjinal kök boyasıyla gerçek Türk motiflerini yansıtan kilimlerimizle Hotamış ileride beraber anılacak sanıyorum. Yine askerimizin armağanı kilimcilik atölyesinde unutulmaya başlanan Hotamış Türkmen kilimlerine kültürünü, duygularını motifleyecek genç kızlarımızın hem el becerileri artacak, hem kazanç kapısı olacak ve hem de yurtdışı pazarlama şansı olursa ülkeye döviz getiren yeni bir sektör doğacak. Kilimciliğe el atıp, yeniden hayata döndüren, bütçelerinden fedakarlık ederek medeniyetimizin asli unsurları el sanatlarımıza yatırım yapan bütün kişi, kuruluş ve derneklerimizle beraber Hotamış Belediyemize de minnettarız.
Ordu, millet el ele kampanyasını Hotamış’ta en üst düzeye çıkaran Mehmetçik ve yardımcı olan kuruluşlarımızın yörede yarattığı güzellikler saymakla bitmez.
Hotamış’ın sosyal ve ekonomik yapısına da değinmek gerekirse; halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılık başta gelmektedir. 50 bin dekar tarım arazisi, 5-6 bin baş koyun ve 300-400 baş sığır populasyonuna sahip olan Hotamış’ın tüm arazileri sulanabiliyor. Genellikle herkesin kendi imkanları ile taban suyundan yararlandığı artezyen kuyuları ile sulu tarım yapılabiliyor. Ancak ürün dokusu fazla çeşitli değil; şeker pancarı, fasulye, nohut ve hububat ana ürünler. Yem bitkileri ekimi ve meyvecilik yeni ürünler ve çok revaçta. Eğer beklenen sonuçlar alınırsa ki, çok umutvar görünüyor, gelecekte o yörede tabiri caizse dağ-taş meyve olacak inşallah. Hayvancılık her yerde olduğu gibi son yıllarda büyük darbe yemiş, özellikle koyunculukta çok gerilere gidilmiş. Fakat hayvancılığa ilgi yeniden canlanmaya başlamış. Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kanalıyla 200 baş kültür ırkı süt ineğine kavuşan üreticiler yeni yeni projeler peşine düşmüş. Kasabada deneme üretimine geçen devekuşu çiftliğindeki 6 anaçla üretim çalışmaları başlamış. Okumuş- yazmış kariyerli insan kaynağıyla büyük bir atılım ve uyanış içerisinde olan Hotamış ve Hotamışlılar için söylenecek, yazılacak çok konu var. Ama yine yerim daraldı. Tanımaktan ve tanıtmaktan, yeni yeni dostlar edinmekten büyük mutluluk duyduğum bu belde ve insanları, dilerim bütün bölgeye kalkınmışlıkları ve başardıkları ile örnek ve önder olsunlar...
Başta Belediye Başkanı Sayın Mehmet öztürker ve personeline bütün Hotamışlılara teşekkürlerimizi borç bilir, selamlarımızı ve saygılarımızı sunuyoruz...
Facebook'ta Yayınla>