Uzaklarda bir yıldız… Kandil Kasabası - M.Yavuz ÇOLAK

İlimizin kuzeyinde en uzak köşesi diyebileceğimiz Cihanbeyli İlçemize bağlı Kandil Kasabası misafir olacak bu ay. Son sayılarımızda tarım danışmanlarımızın görev yaptığı beldeleri özellikle tanıtma amacındayız. Yeni bir hizmet anlayışının temsilcisi olan Tarım Danışmanı kardeşlerimizin, planlardan, çalışma prensiplerinden, problemlerinden, hedef ve beklentilerinden muayyen bir zaman geçtikten sonra söz edebileceğiz sanırım. Daha yolun başında olan bu arkadaşlarımızın karşılaştıkları güçlükleri aşıp başarılı olmaları, hedeflerine varmaları bizim de en büyük temennilerimiz arasındadır. özlemini çektiğimiz çiftçimizle, köylümüzle üretimin birinci ayağında iç içe, el ele verip paylaşımcı olmak, sorumluluk ve riskleri beraber almak esasına dayanan çalışma prensipleriyle atamaları yapılan bütün danışmanlarımıza başarılar diliyoruz.

İşte bu arkaaşlarımızdan Kandil Kasabamızın Tarım Danışmanı olan Veteriner Hekim Mustafa Karakoyun’dan aldığımız davet üzerine Kandil Kasabamızla huzurlarınızdayız.

Oldukça uzun bir yolculuktan sonra 17 Haziran’da vardığımız Kandil beldemiz ilimize tam 170 km. mesafede, Başkent’imizin Haymana İlçesine sınır komşusu, ayrıca Cihanbeyli İlçemizin de 70 km’lik mesafesiyle en uzak kasabası. Saatler süren yolculuğumuz boyunca bir yandan ekili alanlarımızdaki mahsüllerimizin durumunu gözlemleyip, ‘acaba Türkiye’nin tahıl ambarı bu yıl boş mu kalacak?’ endişemizin yersiz olduğunu, çok fazla olmamakla beraber kurak sayılabilecek bu yılın ardından ekinlerimizin yine de fena sayılmadığını görüp seviniyoruz. Yol boyunca suyun insanoğlu ve diğer canlılar için ne anlama geldiğini gözler önüne seren ekili alanlar dahi manzaralar öyle güzel ifade ediyor ki görmelisiniz. Kıraç alanlarda kavrulmuş ürünler, ilkbaharın tadını bile çıkaramadan kuruyup bozarmış meralardan sulu tarımla tanışmış ekili alanlara geçer geçmez moralimizi düzelten görüntülerle birden canlanıyorsunuz. Konyamızın büyüklüğüne takılıyor aklım. Bağrından ülkemizin 70. vilayetini çıkarmasına rağmen hala kuzeyine gidiyorsun 3 saat doğusuna, batısına gidiyorsun 3-4 saat birde bu toprakların ileride tamamen sulu tarıma açılabildiğini falan hayal ettim bir süre, üç tane daha Türkiye nufusu besler ilimiz o zaman derken Kandil’e varmışız.

Kasaba girişinden itibaren düzgün tanzim edilmiş caddesi üzerinde iş yerleri, ticarethaneleri. son yıllarda yapımı hızlanmış güzel konutlarıyla bir kenti andıran Kandil’i boydan boya katederken çok hoşuma giden bu yörelerde doğrusu fazla görmeye alışık olmadığımız bir görüntü beni ve arkadaşlarımı çok sevindirdi.

Ağaçlandırmadan söz edeceğim sizlere öncelikle. Caddeyi ikiye ayıran orta şerit ve yol kenarlarına dikilmiş çam ve sedir türü gencecik fidanlar beldeye öyle yakışmış ki görmelisiniz. Son derece iyi bakılmış ve çok iştahlı bu yeşil kuşak dileriz artarak yöreye örnek teşkil eder. Ekimine, dikimine ve bakımına emeği geçen herkesi kutluyor ve minnettarlığımızı sunuyoruz. İnsuyu vadisinden sonra gelecekte Cihanbeylinin en yeşil bölgelerinden birinin bu yöre olacağına inanıyorum.Bağlı olduğu iline, ilçesine en uzak olmak belki bir şanssızlık gibi değerlendirilsede Kandil ile ilgili ilk intibalarımdan buranın tam bir merkez yerleşim alanı olduğu kanaatim oluştu. Çevresinde irili ufaklı yirmiye yakın köyün olduğunu öğrendiğimde uzaklığında bir şans olabileceğini düşündüm. İnsanların ihtiyaçlarını temin edebileceği, malını alıp satabileceği bir nevi küçük şehir ve ticaretin merkezi olabileceği tahminim doğru çıktı. Zira güleryüzlü konuksever Belediye Başkanı sayın Hacı Koca ve ekibiyle sohbetimizde yaptığımız değerlendirmelerimizde Kandil kasabamızın dünü, bugünü ve yarınlarını enine boyuna konuştuk.

Sayın Başkanımla,tarım danışmanımızla, Belediye personeliyle, kasaba sakinlerinden bir grupla sohbetler edip, yemek, kasabayı gezdik, bilgi ve belgeler topladık, fotoğraflarımızı çektik. Ağaca, yeşil alanlara kasaba insanında gelişen sevgiyi, sempatiyi kültürüne, geleneğine bağlı, yurdunu yuvasını ihmal etmeden özellikle yurt dışında çalışan insan kitlesinin Kandil için ne ifade ettiğini sohbetlerimize kattık.

Son nufus sayımında 2818 nufusun tescil edildiği Kandil’in göç vermeyen bir belde olduğunu,25 bin dekar tarım alanı olduğunu, 700 büyük baş, 1500 civarında küçük baş hayvan varlığına sahip bir tarım ve hayvancılık merkezi olduğunu, sulu tarım imkanı olmaması sebebiyle hububat, mercimek ve kimyon tarımına mahkum kaldığını kısmen de nohut ekimi yapıldığını tespit ettik. Kasabayı asıl ayakta tutan ekonomik kaynağın yurt dışında çalışanlarının olduğunu, ortalama her haneden bir veya birkaç kişinin ağırlıklı olarak Almanya, Avusturya ve Danimarka başta olmak üzere Avrupa da çalışarak hem ülkemiz hem de kasabaya katma değer yarattıklarını öğrendik. Avrupada çalışan Kandil’li yurttaşlarımızın orada kazandıkları ile Kandil’e yatırım yaptıklarını başda güzel ve modern evler yaparak güzelleştirdiklerini, yaz aylarında izinlerini memleketlerinde geçirip şenlendirdiklerini, kültür ve geleneklerinden kopmadıklarını özellikle belirten Belediye Başkanı kasaba çevresindeki bir çok köydeki çocuklarında dahil edildiğinde büyük bir potansiyel öğrenci kitlesi için kasabaya bir lise açılması gereğinden etraflıca söz edip müracaatta bulunduklarını ancak lise için gerekli bina ve altyapısıyla ilgili çok ağır ve altından kalkılamaz şartlar nedeniyle okul açılamadığını, çarpık yapılaşma nedeniyle zamanında okul açılan yerlerde öğrenci yetersizliği, Kandil gibi olmayan yerleşim yerleriyle ilgili haklı bir sersenişte bulundu. Dileriz Hacı Başkanın beldesindeki çocuklar için talep ettiği ilim-irfan yuvaları açılır ve vatana millete hizmet edecek evlatlarımız yetişir.

Civarındaki Haymana’ya bağlı yakın köylerde dahil 20 ye yakın köyün insanlarını sağlık hizmeti dahil gıda, giyim ve yiyecek ihtiyacı başta olmak üzere her türlü gereksinimi karşılayan Kandil’de ikitane büyük çapta buğday, arpa alım satımı yapan tüccarıyla, besi başta olmak üzere tarım danışmanımızdan haraket ve bereket kattığıcanlanan hayvancılık sektörüyle ileride kendinden söz ettirecek bir yer olan Kandil izlenimlerimi aktarmaya çalıştım. Yeni bir beldeyi ve sıcak kanlı misafirperver insanlarını tanıyıp sizlere tanıtma şerefine eriştiğim, yeni dostlar edindiğim bu kasabamızın kuruluş öyküsüyle yazımı bitirmek istiyorum.

Kasaba halkının şanlı Urfa ilimize bağlı Siverek ilçesi kökenli olduğunu 16. yüzyılda Aksaray yöresine göç edip Ekecikte yerleştikleri, daha sonra verimli ve daha iyi hayvancılık yapılabilen bu yöreye 9-10 hanenin gelep yerleştikleri bilgilerini edindik. Osmanlı-İran savaşlarına ve mücadelelerine sahne olmuş tarihimizde gösterdikleri gayret ve üstün başarılarından dolayı Anadoluya göç ettirildikleri söylenen yöre halkı bu toprakları yurt tutup yerleşmişlerdir. 1992 yılına kadar köy statüsüyle yönetilen Kandil bu tarihde Belediyelik idari yapılanmasıyla kasaba olmuştur. Kasabanın adının nereden geldiğini araştırdığımızda ilginç bir efsaneye dayanan Kandil çıktı karşımıza.Efsaneye göre kasabada ikitepede ( bu tepelerden kasabanın güneydoğusundaki tepe Cihanbeyli platosunun en yüksek noktası olup rakımı 1350 metredir.) Evliyaların yattığı, geceleri iki tepe arasında yani evliyalar arasında ışık saçan ziyaretler olduğu bu nedenlede bu tepelere ziyaret tepesi denildiğini, ziyaretlerde evliyaların kullandıkları ışıklardan esinlenen halkında dilinde kasabanın adı Kandil olarak yerleşmiştir. Anadoluda her yörenin , her köyün, her kavmin bir efsanesi, inancına uyarladığı bir hikayesi var olmuştur. Kandil’inde son derece etkileyici ve güzel bir kuruluş varoluş öyküsü var ne dersiniz...

Çalışmalarımızda bize yardımcı olup beldesinde misafir eden başta Belediye Başkanı sayın Hacı Koca ve şahsında bütün Kandil insanına sonsuz ve selam ve saygılarımızı sunuyoruz.

M.Yavuz ÇOLAK

Vet. Sağ. Tek

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007