Günümüzde modern devletlerin stratejik alanlarından biri gıda güvenliğidir. Bitkisel üretim ise gıda güvenliğinin en önemli halkalarından biridir. Artan dünya nüfusuna karşın tarıma elverişli üretim alanlarının azalması, bitkisel üretimi sınırlayan zararlı organizmaların sayısının artması ve iklim değişikliği gibi riskler, bitkisel üretimi ve buna bağlı olarak gıda güvenliğini sürekli olarak gündemde tutmaktadır.
Tarımsal ürünlerde önemli kayıplara yol açan zararlı organizmalarla mücadelede çok sayıda yöntem olmasına rağmen; kolay uygulanması, hızlı ve etkili sonuçlar vermesi nedeniyle en yaygın olarak kullanılan yöntem kimyasal mücadeledir. Kimyasal mücadelenin avantajlarının yanı sıra insan ve çevre sağlığı üzerine olumsuz etkilerinden dolayı telafisi güç zararları da vardır. Bu zararların azaltılması için kimyasal mücadele ürünlerinin kullanımının azaltılması veya çevre ve insan sağlığına yan etkisi olmayan diğer yöntemlerle kombine edilmesi gerekmektedir.
Kimyasal mücadele ile en iyi kombine edilebilecek diğer zirai mücadele yöntemleri biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemleridir. Bu yöntemlerin Entegre Mücadele prensipleri doğrultusunda zararlı organizmalarla mücadelede kullanılması, bitki koruma faaliyetlerinde başarıyı artıracağı gibi, bitkisel ürünlerde kalıntı sorununun çözümüne ve doğal dengenin korunmasına da katkı sağlayacaktır.
Bu amaçla Bakanlığımız tarafından 2010 yılından beri sürdürülebilir tarım için bitkisel üretimde zararlı organizmalarla mücadelede kimyasal mücadeleye alternatif biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemleri des-
teklenmektedir. 2013 yılı itibariyle biyoteknik mücadele destekleme kapsamında örtüaltı sebze, açık alanda domates, turunçgil, elma, bağ, kayısı ve zeytin yer almaktadır. Biyoteknik mücadeleye yapılan devlet desteklemesi ile uzun vadede Entegre Mücadelenin yaygınlaşması, biyoteknik mücadele sektörün büyümesi ve bu konuda inovasyon gücüne erişmesi hedeflenmektedir.
Bugüne kadar ülkemizde ve dünyada yapılmış bilimsel çalışmalar sonucunda özellikle örtüaltı bitkisel üretimde kullanılabilecek çok sayıda biyoteknik mücadele yöntemi ortaya konmuştur. Bu kitabın amacı bu konudaki bilgi birikimini derleyerek ülkemizde bitkisel üretimin her aşamasında büyük görevler üstlenen üretici, teknik eleman, uzman ve danışmanlarımıza biyoteknik mücadelenin uygulanması ve yaygınlaştırılması konusunda yardımcı olmaktır.
Bu düşüncelerle “Teoriden Pratiğe Biyoteknik Mücadele” kitabında emeği geçen değerli uzmanlarımıza teşekkür eder, kitabın, bitki sağlığı ve tarım camiasına faydalı ve hayırlı olmasını dilerim.
Prof. Dr. İrfan EROL
Gıda ve Kontrol Genel Müdürü
Facebook'ta Yayınla>