Dünyadaki toplam su miktarı 1.4 milyar kilometreküptür. Bu suların %97,5’u okyanuslarda ve denizlerde tuzlu su olarak, %2,5’u ise tatlı su olarak karalarda bulunmaktadır. Bu kadar az olan tatlı suyun % 90’ı ise kutuplarda ve yeraltında hapsedilmiş olarak bulunmaktadır. Bu da insanoğlunun kolaylıkla yararlanabiliceği elverişli tatlı su miktarının ne kadar az olduğunu göstermektedir.
Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, bu da yıllık ortalama 501 milyar metreküp suya tekabül etmektedir.Bu suyun 274 milyar metreküpü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden oluşan buharlaşma ile atmosfere geri dönmektedir. 69 milyar metreküplük kısmı yeraltı suyunu beslemekte, 158 milyar metreküplük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtası ile denizlere ve göllere boşaltılmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 69 milyarmetreküplük suyun 28 milyar metreküpü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar metreküp su bulunmaktadır. Böylece ülkemizin bürüt yerüstü suyu potansiyeli 193 milyar metreküp olmaktadır.
Yeraltı suyuna karışan 41 metreküp de dikkate alındığında ülkemizin yenilenebilir su potansiyeli 234 milyar metreküp olarak hesaplanmıştır. Ancak günümüz teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü su potansiyeli yurt içindeki akarsulardan 95 milyar metreküp, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyarmetreküp olmak üzere yılda ortalama 98 milyarmetreküp, buna 14 milyarmetreküp olarak belirlenen yeraltı su potansiyelini de eklediğimiz zaman ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama 112 milyarmetreküp olmaktadır.
Su varlığına göre ülkeler şu şekilde sıralanmaktadır;
-Su fakiri: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1000 metreküp ten daha az
-Su azlığı : Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 2 000 metreküp ten daha az
-Su zengini: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8 000-10 000 metreküp ten daha fazla
Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1 500 metreküp civarındadır. Bu da göstermektedir ki ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülkedir.
Yukarıdaki bilgiler D.S.İ. Genel Müdürlüğü internet sitesinden alınmıştır. Tabloya baktığımız zaman insanoğlu için suyun ne kadar kıymetli olduğunu görmemek mümkün değildir.Biz bu tabloyu ülkemiz açısından değerlendirecek olursak, durumumuzun hiç de iç açıcı olmadığını görmekteyiz. Yıllardır bilinçsiz bir şekilde açılan yeraltı su kuyuları sebebiyle yeraltında bulunan suyu tüketme noktasına geldik. Yeraltı su seviyesi her geçen gün düşmekte, suya ulaşabilmek için artık çok derinlere inmek zorundayız. Mevcut kuyuların bir çoğundan su alınamamakta. Yanlış sulama teknikleri yüzünden hem suyu aşırı kullanarak tükettik, hem de topraklarımızın yapısının bozulmasına ve verimsizleşmesine sebep olduk. Teknik olarak yeraltı su kuyuları arasındaki mesafe en az 500 metre olması gerekirken biz neredeyse 50 metrede bir kuyu açtık. Ekonomik olarak çok büyük yatırımlar yaparak GAP gibi dev bir projeyi hayata geçirdik ama suyu kullanmayı bilmediğimiz için topdaklarımızı neredeyse ekim yapılamayacak hale getirdik. şimdi, belki de GAP’a harcadığımız kadar para harcayarak topraklarımızı ıslah etmeye, yeniden kazanmaya çalışıyoruz.
KOP projesi ile Göksu nehrini Konya Ovasına akıtmak için projeler geliştiriyoruz ama bu arada Göksu nehrinde ovaya akıtacak su kalmadağını göremiyoruz. Zira artık nehir üzerindeki alabalık tesisleri bile su sıkıntısı yaşıyor.
Yıllardır dedik ki “Su akar Türk bakar” hayır bakmadık, biz o suyu tükettik. Artık bakacak suyumuz da kalmadı neredeyse. Bir türlü doyuramadığımız gözümüz yüzünden göllerimizde ne kadar balık varsa avladık, koskoca Beyşehir Gölünü bile bir sazlık ve bataklık haline getirerek göldeki su miktarının iyice düşmesine sebep olduk.
Sonuç olarak, bir an önce gerekli önlemleri almazsak yakın bir gelecekte su yönünden bizi çok büyük sıkıntılar beklemektedir.
Facebook'ta Yayınla>