Yemeklik kabağın 100 gramı 95.5 g su, 1.16 g protein, 0.14 g yağ, 2.9 g karbonhidrat, 1.2 g lif içerir ve 14 kilokalori enerji sağlar. Mineral içeriğine bakıldığında ise; 15 mg kalsiyum, 22 mg magnezyum, 32 mg fosfor, 248 mg potasyum, 3 mg sodyum ve daha az miktarda demir, çinko, bakır, manganez ile selenyum içerdiği görülür. Vitaminlerden folik asit ve C vitamini bakımından zengin olmakla birlikte A ve B vitaminlerini de içermektedir. Balkabağının 100 gramı; 91.6 su, 1 gr. protein, 0.1 gr yağ, 6.5 gr karbonhidrat, 0.5 gr lif içerir ve 26 kilokalori enerji sağlar. Mineral içeriğine bakıldığında ise; 21 gr kalsiyum, 12 mg magnezyum, 44 mg fosfor, 340 mg potasyum, 1 mg sodyum ve yemeklik kabakta bulunan diğer elementleri ihtiva eder. A vitamini açısından yemeklik kabağa göre daha zengindir. Kabağın besin öğelerine bakıldığında düşük sodyum ve yağ içermesi, potasyum ve lif bakımından zengin olması ve az enerji sağlaması nedeniyle sağlıklı bir besin olduğu görülür. özellikle yüksek potasyum muhtevası, yüksek tansiyonu ve çeşitli nörolojik hastalıkları olan hastalar için önem arz etmektedir. Kabaktan 3 kat daha fazla enerji sağlayan muzun, enerji kısıtlaması gereken hastalarda muz yerine kabak önerilmesinin üzerinde durmaktadırlar. Kabakta bulunduğu tespit edilen pkumaril aldehidin çeşitli mantarların çoğalmasını engelleyici tesiri olduğu saptanmış. Kabaktan elde edilen bu maddenin insanlar üzerindeki tesiri henüz bilinmemektedir. Ancak konu üzerinde araştırmalar yapılarak bu maddenin tesirleri ve bu maddenin ilaç olarak kullanılıp kullanılamayacağı tespit edilebilir. Lignin ve lignin benzeri madde olan pkumarit aldehit kabakgillerde yoğun olduğu bildirilmiş. Bitkilerde bulunan ligninler, laktonlar, izoflavanlar gibi bazı maddelerin insan vücuduna östrojen benzeri etki yaptığı ve insandaki hormon dengesini etkileyebileceği de bilinmektedir. Bu tesirlerin insanın psikolojik yapısını değiştirmesi muhtemeldir.
Kabağın şeker hastalarına faydalı olduğu saptanmış. İncelemeler sonucunda bazı sebzelerle birlikte diyetle alınan kabağın da kan şekerini düşürücü tesiri olduğu tespit edilmiştir. Kabaktan elde edilen peptid yapısındaki bazı maddelerin insanlardaki kan pıhtılaşma mekanizmaları üzerine tesirleri pek çok ilmi çalışmayla gösterilmiştir.
Kabağın sadece meyvesinin değil, çekirdeğinin de birtakım faydaları olduğu bilinmekte ve dünyanın pek çok ülkesinde halk arasında uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Kabak çekirdeği kabaca %35 yağ, %38 protein ve %25 karbonhidrattan oluşur. E vitamini ve özellikle gammatokoferal açısından çok zengindir. Yağ içeriği, kabağın cinsi ve yetiştirildiği bölgelere göre %50’ ye kadar yükselebilir. İçerdiği yağların büyük bir oranı insan sağlığı açısından önem taşıyan çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra fitosterol denen ve şifalı özellikleri olan çeşitli maddeleri de bünyesinde bulundurmaktadır. Kabak çekirdeği halk tıbbında daha çok paraziter hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
Fitosteroller, sebze ve meyvelerde dahil olmak üzere hemen hemen bütün bitkilerde bulunan maddelerdir. Son yıllarda bu maddeler üzerinde yapılan çalışmalar, fitosterollerin kronik romatizma ve enfeksiyon hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları ve çeşitli kanserler üzerine tesiri olabileceğini göstermiştir.
Kabak hem iyi bir besin maddesi olması, hem de şifalı özellikler taşıması nedeniyle, sofralarımızdan eksik edilmeyecek yiyeceklerdendir.
Facebook'ta Yayınla>