öncelikle sizlere sağlığımızı, mutluluk ve başarımızı etkileyen önemli bir konudan söz edeceğiz. Evet konumuz kaliteli ve dengeli beslenmenin önemi üzerinde olacaktır.
İnsanların hayatta öncelikli dileklerinin başında, sağlıklı mutlu ve başarılı olmak gelir. Çocuklarımız, dostlarımız ve yakınlarımız hakkındaki en iyi dileklerimiz de onların sağlıklı, mutlu ve başarılı olmalarıdır.
Sağlıklı, mutlu ve başarılı insanlardan oluşan bir toplum ise huzurlu, teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen, ulusal ve uluslararası siyasette etkili, dinamik bir toplum olacaktır.
Bu program dizisiyle yeterli ve dengeli beslenmenin insanların sağlık, mutluluk ve başarıya ulaşmalarında ne denli büyük bir role sahip olduğunu anlatmaya çalışacağız.
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?
İnsanların sağlıklı olabilmeleri için yeterli ve dengeli beslenmeleri zorunludur. Beslenmemizin yeterli olabilmesi için yaş, aktivite ve fizyolojik duruma bağlı olarak değişmekle birlikte, 70 kg ağırlığındaki normal bir insanın günde 70 gr protein alması ve yaklaşık 2800 kcal enerji tüketmesi gereklidir. Günlük olarak tüketilen toplam proteinin en az yarısının hayvansal kökenli olması halinde ise, beslenmemizin kaliteli ve dengeli olduğu kabul edilir.
Bilindiği üzere proteinler vücudu oluşturan dokuların yapı taşını teşkil ederler. Enerji ise daha çok organların fonksiyonlarını devam ettirebilmesi bakımından önem taşımaktadır.
Sağlıklı olmanın bir diğer şartı da az yiyerek dengeli beslenmektedir. Yani çok yiyerek midemizi tıka basa doldurduğumuz takdirde, fazlasıyla beslenmiş olsak bile, tam anlamıyla zinde, hareketli ve sağlıklı olmamız mümkün olmamaktadır. Zira fazla yediğimizde hazımsızlık durumu ortaya çıkmakta, mide ve bağırsak düzeni bozulmakta ve bu gibi kişiler genellikle keyifsiz ve huzursuz bir yapıya sahip olmaktadırlar. Ayrıca, aşırı beslenmenin ortaya çıkardığı fazla kilo artışı, insanların fiziki aktivitelerini önemli ölçüde kısıtlamakta ve insanlar daha az hareket etmelerine karşılık daha çabuk yoruldukları için daha fazla dinlenmek ve uyumak zorunluluğu duymaktadırlar.
O halde gerçek sağlıklı ve mutlu yaşam, az yemekle beraber dengeli beslenmenin sağlanması ile mümkün olabilecektir. Beslenme uzmanları az yiyerek dengeli beslenmenin en kolay yolunun daha fazla hayvansal gıdalar tüketmek olduğunu bildirmektedirler.
DENGELİ BESLENMEYE NEDEN öZEN GöSTERİLMELİDİR?
Bir atasözümüze göre "CAN BOĞAZDAN GELİR". Bir yabancı atasözüne göre de "YEMEK İÇİN YAŞAMA, YAŞAMAK İÇİN YE" denilmektedir. Dolayısıyla, sağlıklı olabilmemizin çok fazla yiyerek değil, az ancak vücudun ihtiyaç duyduğu bütün besin maddelerini sağlayacak tarzda dengeli beslenmemiz suretiyle mümkün olabileceğini hiçbir zaman unutmamalıyız.
Beslenmede hayvansal protein tüketiminin yeterli düzeyde olması, insanların fiziki olarak güçlü kalmalarını sağladığı gibi, daha önemli olarak da yüksek bir beyin gücüne sahip olmalarını mümkün kılmaktadır.
Yapılan bir çok araştırmaya göre annelerin hamilelik döneminde dengeli beslenmeleri ile doğan çocukların özellikle 0-3 yaş döneminde dengeli beslenmelerini titizlikle sağlamaları ve daha sonra da dengeli beslenme esaslarına uymaya devam etmelerinin yetiştirdikleri çocukların zeka seviyelerine büyük ölçüde olumlu etkide bulunduğu bildirilmektedir.
Evet kim istemez akıllı, yüksek beyin gücüne sahip zeki çocuklar yetiştirmeyi, hiç şüphe yok ki hepimiz isteriz. Ancak acaba yetiştirdiğimiz çocukların daha yüksek beyin gücüne sahip zeki çocuklar olması için gerekli titizliği gösteriyor muyuz.
Bu açıdan önemli ve dikkat edilmesi gerekli hususlar uzmanlarca şu şekilde açıklanmaktadır.
Her şeyden önce, hamilelik dönemi boyunca anne olarak dengeli beslenme esaslarına titizlikle uyulmalıdır. Ayrıca, çocuklarımızı en az 1 yıl boyunca anne sütü emzirerek büyütmeli ve bu dönemde çocuklarımızın beslenmesini süt, süt mamulleri ve yumurta gibi hayvansal gıdalar ile takviye etmeliyiz.
Bundan başka; çocuklarımızın ilk yaştan sonra her türlü hayvansal gıdalarla, başta yumurta, süt ve tavuk eti gibi kolay hazmedilebilen gıdalarla, uygun bir şekilde beslenmesine özel bir dikkat ve gayret gösterilmesi gerekmektedir.
Bu şekilde anneler hamilelik döneminde kaliteli ve dengeli beslendiklerinde ve doğan çocuklar hayvansal gıdalarla ağırlıklı olarak beslenebildikleri takdirde, yetiştirdiğimiz çocuklar yüksek beyin gücüne sahip oldukları gibi sağlıklı, başarılı ve mutlu olmak için gerekli temel koşullara da sahip olacaklardır.
DENGELİ BESLENME İLE YÜKSEK BEYİN GÜCÜNE SAHİP NESİLLER YETİŞTİRMEK NE GİBİ YARARLAR SAĞLAR?
Dengeli beslenerek yüksek beyin gücüne sahip olmaları temin edilen çocuklar, hayata atıldıkları ilkokul sıralarında, sahip oldukları yüksek beyin gücü sayesinde öğretmenlerinin öğrettiği şeyleri kolayca öğrenecek ve okuma yazmaya başlamakta fazla bir sıkıntıları olmayacağı gibi verilen ödevleri yapmakta da zorlanmayacaklardır. Dolayısıyla hayattaki ilk başarısını kolay bir şekilde okuma-yazma öğrenerek elde eden çocuklar için okulda verilen ev okuma ödevleri de bir sıkıntı oluşturmayacağından çocuklarımızda okuma alışkanlığı gelişecektir. Yüksek beyin gücüne sahip çocuklar okuduğunu anlayabileceği gibi, ileriki öğrenim yıllarında okuduklarını yorumlayabilme ve iş hayatına atıldıklarında da öğrendikleri bilgileri doğru bir şekilde yorumlayarak kaliteli projeler geliştirebilme yeteneğine sahip olacaklardır. Yüksek beyin gücüne sahip bu çocuklar aynı zamanda başkalarının fikirlerine saygılı, farklı görüşlere açık, başkalarına danışmanın ve onlarla dayanışmanın faydasına da inandıkları için ülkemizin ihtiyaç duyduğu projeler bu gençlik tarafından doğru tercihler yapma ve faydalı işler başarma felsefesi çerçevesinde el birliği ile üretilip, el birliği ile uygulamaya geçirilebilecektir.
Neticede yetiştirilen yüksek beyin gücüne sahip gençlik, her konuda doğru tercihler yapabilen, güzel ve faydalı işlerle uğraşan sağlıklı kişilerden oluşacağından, mutlu ve başarılı olacaktır. Böylece toplumumuz BİLGİ TOPLUMU haline gelecek ve BİLGİ ÇAĞINA ayak uydurabilecektir.
OKUMA AZMİ YÜKSEK, OKUDUĞUNU ANLAYABİLEN, ANLADIĞINI YORUMLAYABİLEN, YORUMLARI ile KALİTELİ PROJELER ORTAYA KOYABİLEN ve BU PROJELERİ EL BİRLİĞİ İLE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE UYGULAYABİLEN YÜKSEK BEYİN GÜCÜNE SAHİP BİREYLER'den oluşan bir toplumda, insanlar iyi yetişmiş, kendine güvenen ve başkalarına saygı ve sevgi duyan bir yapıda olacağından, bu toplumda AÇIKLIK olacaktır. Toplumda insanlar fikirlerini özgürce beyan edebilecek ve böylece KONUŞAN BİR TOPLUM yapısı gelişecektir. İnsanlar birbirlerinin fikirlerini önyargısızca dinleyip, karşı tarafın yaklaşımını anlamaya çalıştığı için yapılan tartışmalar YARARLI TARTIŞMALAR haline gelecek ve bu tartışmalardan toplum için yararlı çözümler üretilebilecektir.
Neticede toplumda yeterince açıklık sağlandığında kavuşulan KONUŞAN TOPLUM YAPISI ve yapılan YARARLI TARTIŞMALAR sayesinde toplum içinde bulunduğu güçlüklere daha kolay bir şekilde çözüm üretebilecek ve ULUSAL ve ULUSLARARASI DÜZEYDE BAŞARILI BİR TOPLUM haline gelecektir.
Görüldüğü üzere, gerek insanların ferdi başarı ve mutluluğunda ve gerekse toplumsal başarı ve huzurun temininde en temel şartı, insanların daha yüksek beyin gücüne sahip olmaları ve sağlıklı olmalarının temini olarak belirlemekteyiz.
Beyin gücü kişinin görünmez hazinesidir. Yani her insan belli bir beyin gücüne sahiptir ve insanlar arası beyin gücü farklılıkları onların yüzlerine bakmakla görünmemektedir. Ancak, yetiştirdiğimiz çocukları dengeli beslemek suretiyle onların gizli hazinelerini zenginleştirmemiz mümkün olabilmektedir ve gayet tabi ki bu hepimizin arzu ettiği bir şeydir. Dolayısıyla anne ve babalar olarak her şeyden önce çocuklarımızın dengeli beslenmesine dikkat etmeliyiz ve onların sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşayabilmeleri için gerekli olan gizli hazineyi yani BEYİN GÜCÜNÜ onlara kazandırmalıyız.
Unutulmamalıdır ki, HER İNSAN SAĞLIKLI, BAŞARILI ve MUTLU OLMAYA LAYIK OLUP, bunun da önde gelen şartı onların YÜKSEK BEYİN GÜCÜNE SAHİP olmalarıdır.
TÜRKİYE DENGELİ BESLENMEKTE MİDİR?
Ülkemizde hayvancılık yeterince gelişmemiştir. süt, yumurta ve tavuk eti gibi hayvansal gıdalar yeterince bilinmediğinden halkımızın geleneksel tüketim alışkanlıklarında, hayvansal ürün tüketimi yeterince yer almamakta ve bu nedenle düşük olan tüketim seviyeleri nedeniyle daha fazla, süt, yumurta, tavuk eti ve benzeri hayvansal ürünlerin üretimini artırma şansımız kısıtlanmaktadır. Gerçekten de gelişmiş ülkelerde fert başına yılda 350 litre süt, 250-400 yumurta, 20-50 kg kadarı tavuk eti olmak kaydıyla toplan 40-80 kg et tüketildiği halde, ülkemizde 150 Iitre süt, 120 adet yumurta ve 6 kg'ı tavuk eti olmak üzere toplam 25 kg kadar et tüketilmektedir.
Diğer taraftan, ülkemizin tarımsal potansiyeli daha fazla süt, yumurta ve tavuk eti üretmeye uygun olup, mevcut işletmelerimizin kapasite durumu da buna elverişlidir. Ancak, daha önce söylediğimiz gibi yeterince tüketim alışkanlığı bulunmaması nedeniyle süt, yumurta ve tavuk eti üretimi artırıldığında yeterince talep olmaması nedeniyle maliyetin çok altındaki fiyatlarla ürün satışı söz konusu olmakta ve neticede zarar eden işletmeler üretimlerini azaltmak zorunda kaldığından, azalan üretim fiyatların tekrar yükselmesine neden olmakta ve ucuz dönemlerde bu değerli ürünleri yeterince tüketmeyen tüketiciler, daha sonra bu ürünleri daha pahalıya almak zorunda kaldıkları için kendi kendilerini cezalandırmaktadırlar.
Halbuki kaliteli ve dengeli beslenme, sağlıklı, başarılı ve mutlu bir yaşamın temini için hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimiz ve taviz veremeyeceğimiz bir prensip olarak kabul edilmelidir. Zira; bol miktarda süt içip, yumurta ve tavuk eti yiyerek sağladığımız kaliteli ve dengeli beslenme, yeterli fiziki güce ve sağlık şartlarına sahip olmamız ve beyin gücümüzü yüksek tutmamız bakımından hayati bir önem arz etmektedir.
öyleyse hem kendimiz ve hem de çocuklarımızın sağlık, mutluluk ve başarısı için kaliteli ve dengeli beslenme prensiplerini öğrenmeli, başkalarına öğretmeli ve yaşam boyunca bol hayvansal ürünler tüketerek kaliteli beslenme ilkelerine özenle uymalıyız.
Tarımsal faaliyetlerin iki önemli fonksiyonunun
1) İnsanların kaliteli ve dengeli beslenmelerini sağlamak,
2) İnsanların uygun bir şekilde giyinmelerini temin etmek olduğunu dikkate aldığımızda, tarımla ilgili kişi ve kuruluşların en önemli görevlerinin kaliteli ve dengeli beslenmenin temini olduğu söylenebilir.
ÜLKEMİZDE KALİTELİ VE DENGELİ BESLENMEYİ SAĞLAMAK İÇİN NELER YAPILMALIDIR
Ülkemiz için gıda bakımından kendi kendine yeterli nadir ülkelerden biri olmakla beraber, 21. yüzyılın gelişmiş teknolojilerine ayak uydurabilmek ve bilgi çağında geri bir toplum haline düşmemek için yetiştirdiğimiz nesilleri daha yüksek beyin gücüne sahip kılmak zorunluluğumuz vardır. Bu durum kaliteli ve dengeli beslenme esaslarının iyi bir şekilde öğretilmesi ve öğrenilmesinin zorunluluğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Kısaca; sağlıklı, mutlu ve başarılı insanlardan oluşan huzurlu bir toplum yapısına kavuşabilmek yolunda en önemli hususlardan biri, insanların kaliteli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması ve böylece yüksek beyin gücüne sahip kılınmalarıdır. Başarının en önemli anahtarı, sağlıklı olmak ve yüksek beyin gücüne sahip olmaktır. Sağlıklı olmak ve yüksek beyin gücüne sahip olabilmek için de daha fazla hayvansal protein tüketmek ve dolayısıyla daha çok süt içmek, yumurta, tavuk eti ve benzeri hayvansal ürünler tüketmek gibi alışkanlıklarımızı geliştirmeliyiz.
Süt akılı akladığında,
Zararlı fikirleri pakladığında,
Yumurta akılı altın gibi parlattığında,
Tavuk eti kıvrak zekayla kişileri farklılaştırdığında,
Hayvancılığın geleceği parlaklaştığında,
Ulus bilgi çağını yakalamış,
Tarım layık olduğu yere ulaşmış olacaktır.
Tavukçuluk camiasında yaygınlaşan bir diğer söze göre "YUMURTANIN İÇİ SARI ve AK, TÜKETENLERİN ZEKASI PARLAK , AÇ İSTERSEN BAK" denilmektedir.
Yumurtayı kırıp içinin sarı ve ak olduğunu görebiliyoruz, fakat yumurta, süt, tavuk eti gibi değerli hayvansal ürünleri çocuklarımıza yedirdiğimizde onların gizli hazineleri olan beyin güçlerini artırdığımızı ölçemiyoruz ancak farklı beslenme düzeyine sahip ailelerin çocuklarının zeka seviyeleri üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar bu gerçeği çok açık bir şekilde doğrulamaktadır.
O halde, sağlık, mutluluk ve başarımızın sağlanması ve devamı için daha fazla hayvansal ürünler tüketerek kendi geleceğimiz, çocuklarımızın geleceği ve ulusumuzun geleceği için gerekli ön koşulları sağlamakta dikkatli ve gayretli olmak zorundayız.
KALİTELİ VE DENGELİ BESLENMENİN YOLU EĞİTİMDEN GEÇER
Daha fazla süt içelim ve daha fazla yumurta, tavuk eti ve diğer hayvansal gıdaları tüketelim. Bu konuda ilkokul, orta ve lise öğretmenlerine de büyük görevler düşmektedir. Zira beslenme alışkanlıkları genç yaşlarda oluşmakta ve sonraki dönemlerde oluşan yanlış alışkanlıkları değiştirmek çok daha zor olmaktadır. Bu nedenle çocuklara trafik kurallarını öğrettiğimiz gibi, kaliteli ve dengeli beslenmenin esaslarını da öğretmeliyiz.
DENGELİ BESLENMENİN VAZGEÇİLMEZ KOŞULU, PROTEİN BESLENMESİ NEDİR?
Protein beslenmesi açısından önemli bir husus, proteinin biyolojik değeridir ve bu açıdan protein kaynağının bünyesinde bulunan elzem aminoasitlerin çeşitliliği zenginliği ve dengeli dağılımı belirleyici olarak kabul edilir.
Proteinlerin yapı taşını oluşturan aminoasitlerin bir bölümü vücut dahilinde sentezlenememekte ve gıdalarla dışarıdan alınması gerekmektedir. Hayvansal protein kaynakları elzem aminoasitleri zengin ve dengeli bir şekilde içermeleri dolayısıyla, biyolojik değer bakımından bitkisel proteinlerden çok daha üstün durumdadırlar.
örneğin yumurtanın biyolojik değeri 100 olarak kabul edilmekte ve diğer gıdaların biyolojik değerleri yumurtanın biyolojik değeri ile karşılaştırılmaktadır.
Tabloda da görüldüğü üzere en yüksek biyolojik değere sahip olan gıda YUMURTA olup, daha sonra süt ve tavuk eti gelmektedir. Ülkemizde halkımızın yaygın olarak ve bol miktarda tükettiği pirinç, bulgur ve kuru fasulyenin biyolojik değerinin % 61-68 gibi oldukça düşük değerlerde olması, sağlıklı ve dengeli beslenmemizin sağlanabilmesi için daha fazla hayvansal gıdalar tüketmemiz gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Çeşitli gıda maddelerinde proteinin biyolojik değeri
Gıda türü Proteinin Biyolojik Değeri
Yumurta 100
Süt 90
Tavuk eti 82
Balık 81
Sığır eti 79
Soya fasulyesi 78
Pirinç 68
Buğday (tane) 68
Mısır 64
Kuru fasulye 62
Dünya genelinde enerji bakımından yetersiz beslenmeye ait örneklere rastlanmakla beraber, proteince yetersiz beslenme ve özellikle yeterince hayvansal protein tüketilmemesi nedeniyle dengesiz beslenme durumlarına çok daha yaygın/olarak rastlanılmaktadır.
Ortalama olarak günde fert başına hayvansal protein tüketimi Dünya genelinde 27 gr olduğu halde, günde fert başına tüketim, gelişmiş ülkelerde 44 gr gelişmemiş ülkelerde 9 gr ve Türkiye'de 20 gr olarak bildirilmektedir.
örneğin yumurtanın biyolojik değeri 100 olarak kabul edilmekte ve diğer gıdaların biyolojik değerleri yumurtanın biyolojik değeri ile karşılaştırılmaktadır.
Tabloda da görüldüğü üzere en yüksek biyolojik değere sahip olan gıda YUMURTA olup, daha sonra süt ve tavuk eti gelmektedir. Ülkemizde halkımızın yaygın olarak ve bol miktarda tükettiği pirinç, bulgur ve kuru fasulyenin biyolojik değerinin % 61-68 gibi oldukça düşük değerlerde olması, sağlıklı ve dengeli beslenmemizin sağlanabilmesi için daha fazla hayvansal gıdalar tüketmemiz gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Gösterdiğimiz tablo değerlerinden de görüldüğü üzere, fert başına günlük protein tüketimi 20 gr dolayında olan ülkemizde günlük enerji tüketimi de 3200 kcal dolayında olduğundan bir yetersiz beslenme sorunu bulunmamaktadır. Ancak, toplam enerji tüketimi içerisinde hayvansal kaynaklardan gelen kısmın çok az olması nedeniyle kaliteli ve dengeli beslenmenin temini açısından daha fazla hayvansal protein tüketiminin sağlanması, üzerinde durmamız gereken önemli bir husustur.
Günlük kişi başına enerji tüketiminin, bitkisel ve hayvansal kaynaklara göre dağılımı
Gıda tipi Avrupa Kuzey Amerika Dünya Türkiye
Bitkisel 2.331 2.503 2.272 2.954
Hayvansal 1.121 1.100 424 242
Toplam 3.452 3.603 2.697 3.196
SONUÇ
Ülkemizde tarımsal gelişmelerin vazgeçilmez şartı olan hayvancılığın geliştirilmesi ile önemli bir hizmet sağlanmış olacaktır. Tarım sektörü, daha sağlıklı, daha mutlu ve daha başarılı olabilmesi için daha fazla süt, yumurta, tavuk eti vb. hayvansal gıdalar üretmeye hazırdır ve bunun arayışı içerisinde gerekli her türlü gayret gösterilmektedir. Yeter ki, her zaman arzuladığımız sağlık, mutluluk ve başarıya giden yolun kaliteli ve dengeli beslenmeden geçtiği halkımız tarafından iyi bir şekilde anlaşılmış ve dengeli beslenebilmek için de bol süt içip, yumurta, tavuk eti ve diğer hayvansal gıdaların tüketilmesi alışkanlıkları yeterince kazanılmış olunsun.
Her sabah kahvaltıda 1 bardak süt ve yumurta, yemeklerde başta tavuk eti olmak üzere bol et ve et mamulleri yiyerek sağlık, mutluluk ve başarımızın devamlı olduğu günler dileğiyle
Facebook'ta Yayınla>