Paraziter hastalıklarla en etkin mücadelenin başında şüphesiz hastalıktan korumak esastır. Ancak hastalığın bulaşması halinde hasta hayvanı tedavi etmek de o kadar önemlidir. Yukarıda belirtilen hastalık etkenlerinin;
* öncelikle yurdumuzun hangi bölgelerinde ne tür parazit bulunduğunu belirlemek gerekir.
* Bu bölgelerde parazitlerin biyolojilerinden çok, önemli rol oynayan çevre koşullarının enfektif hale geçebilmesi ısı, rutubet, toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri ile bitki örtüsü gibi çevre koşullarına bağlıdır. Keza indirekt gelişen parazitlerin bu yerlerdeki ara konakcıları da bu gibi çevre koşulları altında mevsimsel aktivite gösterirler. Bu nedenle değişik iklim özelliği gösteren her yöre için parazitlerin biyolojilerinin araştırılmasında mücadele yer ve zamanın seçilmesi bakımından önemi vardır. Aksi halde koruyucu tedbirlerin alınması güçleşebileceği gibi tedavide geç kalma sakıncaları doğacaktır.
* Etkin ve ucuz ilaç seçilmeli,
* Hayvan hareketlerinin ve kaçak kesimlerin paraziter hastalıkların yayılmasında önemli yeri vardır.
* Hijyenik olmayan ahır ve ağıllar özellikle yetersiz ve kalitesiz ot bulunan meralarda yoğun hayvan otlatılması, hayvanların daha çok sayıda parazitle enfekte olmalarını kolaylaştırır. Bu nedenle hayvan barınaklarının düzeltilmesi, meraların ıslahı, otlatılan hayvan sayısının sınırlandırılması gerekir.
Hayvan hastalıkları ile mücadelede en önemli etkenlerden birisi de hastalığın en kısa ve seri şekilde teşhislerinin yapılarak ilgili 3285 sayılı S.H.S.Z. Kanunu gereğince kordon konulup, çevre il ve ilçelere duyurulması, hastalık mahallinde dezenfeksiyon yapılıp, tedaviye başlanması ve hastalığın çıktığı yerden hayvan ve hayvansal gıdaların giriş ve çıkışlarının yasaklanması gerekir. İnsan sağlığını etkileyen hastalıkların %90’nı hayvan ve hayvansal gıdalarla bulaşmaktadır.
Hastalıkların mücadelesinde ve yayılmasında kontrolsüz olarak yurtiçi yapılan hayvan sevkleri de önemlidir. Muayeneden geçirilmemiş ve sağlık raporu alınmamış hayvanların (özellikle hastalıklı mahalden) nakillerinin yapılması, gerek insan sağlığını, gerekse hayvan sağlığını daima tehdit etmektedir. Dini bayramlarda ve kişisel ihtiyaç için kesimi yapılan ve tüketime arz edilen hayvan ve hayvansal gıdaların kontrollerinin yapıldıktan sonra tüketilmesi gerekir. Bunun için de belirli zamanlarda üretici ve tüketicilerin hizmet içi eğitime tabi tutularak bilgilendirilmeleri gerekir. Kesimi yapılan veya ölen her türlü hayvan artıklarının derin çukurlara gömülerek üzerlerine kireç atıldıktan sonra gömülmesi gerekir.
Facebook'ta Yayınla>