ÖRTÜALTI VE AÇIK ALANDA SEBZE ZARARLILARI İLE MÜCADELEDE BİYOTEKNİK YÖNTEMLER

Dr. Tülin KILIÇ

Zirai Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğü-Bornova

Türkiye, yaklaşık 27,5 milyon ton sebze üretimi ile dünyanın önemli sebze üreticisi ülkeleri arasında yer almaktadır (Anonymous, 2011f). Türkiye birçok sebze türünün üretiminde dünyada ilk beş ülke arasına girmektedir. Sebze ihracatında önemli bir potansiyele sahip olan Ülkemizde sebze yetiştiriciliği açıkta ve uygun iklim koşullarına sahip bölgelerde özellikle kıyı kesiminde örtüaltı üretimi şeklinde yapılmaktadır. Örtüaltı sebze yetiştiriciliği son 10 yıl içerisinde giderek artmakta olup önceki yıllarda sadece kıyı bölgelerde yapılırken, jeotermal su kaynaklarının kullanımı ve modern seracılık işletmeleri gelişmesiyle birlikte iç kesimlerde de yayılış göstermeye başlamıştır. Ülkemizde 2011 yılı verilerine göre örtüaltında 5,8 milyon ton sebze üretilmektedir (Anonymous, 2011f; Anonymous, 2013c). Fakat sebze yetiştiriciliğinde üretimi kısıtlayan hastalık ve zararlı sayısı oldukça fazladır. Hastalık ve zararlılar için uygun iklimsel koşulları taşıyan örtüaltı yetiştiricilikte ise hastalık ve zararlılarla mücadele çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Tarımsal üretimde sorun olan hastalık ve zararlılara karşı en fazla kullanılan yöntem kimyasal mücadeledir. Ülkemizde kimyasal mücadeleye alternatif yöntemler 1970 yılında pek çok üründe Entegre Mücadele çalışmaları yürütülerek başlamıştır. Örtüaltı sebze yetiştiriciliğinde çevre dostu olan entegre mücadelenin programının oluşturulmasına yönelik çalışmalar sırasında zararlılarla mücadelede çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen biyoteknik yöntemlerle ilgili araştırmalar da yürütülmüştür. Elde edilen sonuçlar, Zirai Mücadele ve Entegre Mücadele Teknik Talimatlarında yer alarak uygulamaya aktarılmıştır (Anonymous, 2011g).

 Örtüaltı sebze yetiştiriciliğinde zararlılara karşı uygulamaya aktarılan biyoteknik yöntemlerin başında görsel yapışkan tuzakların kullanımı gelmektedir. Görsel yapışkan tuzaklar örtüaltı yetiştiricilikte izleme ve mücadele amaçlı kullanılmaktadır. Örtüaltında zararlılara karşı kullanılan görsel yapışkan tuzaklardan en yaygın olanları sarı renkli yapışkan tuzaklardır. Bu tuzaklar, seralarda sorun olan zararlılardan başta Beyazsinekler olmak üzere, Yaprakgaleri sinekleri, Tütün thripsi, Çiçek thripsi ve Yaprakbitlerinin kanatlı olanlarına karşı kullanılmaktadır. Sarı renkli yapışkan tuzaklar bu böceklerin ilk ergin çıkışlarının saptanmasında, sayıca durumunun izlenmesinde kullanıldığı gibi kitle halinde tuzakla yakalama yöntemi sayesinde mücadele amaçlı kullanılabilmektedir (Lu ve Zhang, 2012). Sarı renkli yapışkan tuzaklar yukarıda adı geçen zararlıların tamamını etkili şekilde çektiği için seralarda hem izleme ve hem de mücadele amaçlı başarıyla kullanılmaktadır. Bununla birlikte 90’lı yıllarda beyaz, mavi ve sarı tuzakların Çiçek thripsi’ne karşı etkinliği denenmiş, bu çalışmalarda thripslerin daha çok mavi renkli yapışkan tuzaklara yöneldikleri saptanmıştır. Böylece thripslere karşı mavi renkli olanlar kullanılmaya başlanmıştır (Brødsgaard, 1989; Kaas, 2005).

 Ülkemizde 1995-2000 yıllarında örtüaltı sebze alanlarında Entegre Mücadele yürütülen seralarda sarı renkli yapışkan tuzaklar üretim dönemi süresince kullanıldığında, adı geçen zararlılara uygulanan ilaçlama sayısında kayda değer oranda azalmalar olmuştur. Sonraki yıllarda üreticiler tarafından benimsenen sarı yapışkan tuzaklar entegre mücadele yürütülmeyen alanlarda da yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde de örtüaltı sebze üretiminde sarı renkli tuzaklar dışında mavi renkli tuzaklar da ticari olarak ruhsatlı olup seralarda kullanılmaktadır.

 Türkiye’de eşeysel çekici tuzaklar hem açık alan hem de örtüaltı sebze yetiştiriciliğinde izleme amaçlı kullanılmaktadır. İzleme amaçlı eşeysel çekici tuzaklar, sebzelerde Domates güvesi, Yeşilkurt, Pamuk yaprakkurdu, Bozkurt, Thrips ve Patates güvesi mücadelesinde kullanılmaktadır. Tuzaklar, hedef zararlının erginlerinin doğada ilk görüldüğü tarihler daha önceki yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda yaklaşık olarak bilindiği için ilk yakalamayı sağlayacak tarihten daha önce tarla veya seraya asılmaktadır.

Dünyada sebze zararlılarına karşı feromonlarla çiftleşmeyi engelleme tekniğinin denendiği bazı çalışmalar vardır. Arizona (ABD) ’da marulda önemli ürün kayıplara neden olan Çizgili yaprakkurdu’na ve Japonya’da aynı üründe Yeşilkurt’a karşı denemelerin yapıldığı bilinmektedir. Japonya’da marulda zararlı yeşilkurt mücadelesi için yapılan çalışmdan başarılı sonuçlar alınmıştır (Goro ve ark., 2001). ABD’de yapılan Çizgili yaprakkurdu çalışmasında ise zararlının uygulama alanında sayısının yüksek olması durumunda etkili olmadığı, yoğunluk düşük olduğunda da kısmen başarı sağlandığı görülmüştür (Anonymous, 2013b).

 Bunların dışında Türkiye’ de Ege Bölgesi’nde Domates güvesi’ne karşı eşeysel çekici tuzaklarla kitle halinde tuzakla yakalama yönteminin kullanılıp kullanılamayacağı konusunda araştırmalar devam etmektedir. Bu araştırma çalışmalarında feromon-su, feromon-ışık-su tuzakları kullanılmaktadır. Söz konusu tuzaklarla yapılan çalışmalarda özellikle seralarda Domates güvesi’ne karşı ümitvar sonuçlar alınmıştır (Kılıç ve ark, 2012). Sebze zararlılarına karşı tuzakların kullanımı ile ilgili daha detaylı bilgilere geçmeden önce örtüaltı yetiştiricilikte görülen zararlıların tanımı ve zararlarına ilişkin özet bilgiler aşağıda verilmiştir.

 4.3.1. Sebzelerde beyazsinekler Tanımı ve yaşayışı

Sera beyazsineği:

 Erginler, kanatlar üzerindeki beyaz mum tabakası nedeniyle genel olarak beyaz renkte görünür. Erginin vücut uzunluğu 1 mm kadardır (Şekil 124).Yumurta oval,

0.25 mm boyunda, bir sapçık ile yaprağın alt yüzeyine dik olarak tutturulur. İlk konulduğunda beyaz renkli, açılmaya yakın dönemde ise kahverengi veya siyaha dönüşür (Şekil 125). Larva yassı, beyaz veya çok açık sarı renkte olup şeffaftır. Üç larva dönemi geçirir. Yumurtadan yeni çıkan larva hareketlidir. Beslenme için uygun bir yer bulduğunda kendini sabitler, bir süre sonra bacak ve antenleri kaybolarak beslenmesine devam eder. Pupa döneminde üzerinde iplik şeklinde uzantılar görülmeye başlar. Pupa gelişmesini tamamladıktan sonra, pupayı kaplayan mumsu tabaka “T” şeklinde yırtılarak erginler çıkar (Şekil 126).

Tütün beyazsineği:

Erginler Sera beyazsineğine göre daha küçük ve daha sarı renklidir, dinlenme halinde kanatları vücut üzerinde daha çok birbiri üzerine binmektedir. Türlerin birbirlerinden ayırt edilmesi pupa döneminde daha kolay olmaktadır. Sera beyazsineği pupasının çevresi bir mum tabakası ile çevrili olmasına karşın Tütün beyazsineği pupasında bu tabaka yoktur. Tütün beyazsineği pupasının her iki kenarında hafif bir girinti olup, daha sarı renkte olmaktadır. Sera beyazsineği’nin pupası ise daha ovaldir. 

Yukarıda bahsedilen her iki beyazsinek türü de kışı larva, yumurta ve pupa halinde genellikle yabancı otlar üzerinde geçirir. Seralardaki kültür bitkilerinde ise mevsim boyunca yaşamlarını sürdürürler. Erginler bitkinin üst kısmında veya yeni sürgün taze yaprakların alt yüzeylerinde beslenir ve barınır.Larvalar daha çok üst yaprakların alt yüzünde bitki öz suyunu emerek beslenirler. Larva fazla gelen şekerli maddeyi vücudundan dışarı atmaktadır. Sera beyazsineğinin gelişme süresi sıcaklığa bağlı olarak değişir, genellikle sıcaklık arttıkça gelişme süresi kısalır. Zararlının tüm dönemleri için en uygun gelişme sıcaklığı 22-27ºC arasındadır. 

                        

Şekil 124. Beyazsinek ergini ve yumurtaları.     Şekil 125. Beyazsinek pupa ve yumurtaları. 

                        

Şekil 126. Beyazsinek pupa gömleği.         Şekil 127. Beyazsineğin domateste oluşturduğu fumajin.

Zararlı olduğu bitkiler ve zarar şekli

Başta domates olmak üzere patlıcan, hıyar olup; biber, kabak, kavun, fasulye, bamya, fasulye, patlıcan, patates, domates, biber, kabak, hıyar, marul ve lahana beyazsineğin zararlı olduğu bitkilerdendir. Larva ve erginler bitki özsuyunu emerek beslenirler, bu nedenle yaprakta sararma meydana gelir. Beslenme sırasında tatlımsı madde salgıladıklarından yapraklar üzerinde siyah bir tabaka oluşur. Bu tabakaya fumajin ya da ballık denir. Bu kısımlar özümleme yapamaz (Şekil 127). Bu nedenle bitki zayıflar, verim ve kalite düşer. Tütün beyazsineği domateste önemli zararlara neden olan Sarı yaprak kıvırcıklık virüsü’ nün taşıyıcılığını yapar.

4.3.2. Yaprak galeri sinekleri Tanımı ve yaşayışı

Erginler, grimsi-siyah renkte, 1.3-2.3 mm boyundadır (Şekil 128). Yumurtalar oldukça küçük olup, yaprak dokusu içine bırakılır. Yumurtadan çıkan larva, yaprakta galeri açarak beslenir (Şekil 129). Zararlının 3 larva dönemi bulunur. Son dönem larva, yaprak yüzeyine çıkarak, kısa bir sürede pupa olur. Pupa fıçı pupa şeklindedir, başlangıçta açık sarı olan rengi sonra kahverengiye dönüşür (Şekil 130). Sera koşullarında bütün mevsim görülebilir ve yılda 10 döl verebilir.

Yaprak galerisinekleri’nin ergin ve larvaları bitkide zarar oluştururlar. Ergin dişiler beslenme ve yumurtlamak amacıyla vücutlarının arka ucunda bulunan yumurta bırakma borusunu kullanarak yapraklarda küçük yaralar açarlar. Erginler, buradan çıkan özsu ile beslenir ve yaprakta küçük nokta şeklinde sarı lekecikler oluştururlar.

           

Şekil 128.Yaprak galerisineği ergini.          Şekil 129. Yaprakgalerisineği larvası.

            

Şekil 130.Yaprak galerisineği pupası (www.ispot.org.uk).      Şekil 131.Yaprak galerisineği’nin domateste yapraklarda açtığı galeriler.

Zararlı olduğu bitkiler ve zarar şekli

Çok sayıda bitkide zarar yapabilir. Özellikle fasulye, hıyar ve domateste zararı önemlidir. Yumurtadan çıkan larva, yaprakta beslenerek ve galeri açarak ilerler (Şekil 131). Galerili bölgeler sararıp, kurur ve dökülürler. Fidelerin erken döneminde zararlı sayısı fazla ise bitkilerde gelişme gecikir.

4.3.3. Tütün thripsi ve Çiçek thripsi Tanımı ve yaşayışı

Ergin, 1 mm kadar uzunlukta; vücudu ince uzun, silindiriktir (Şekil 132). Renkleri açık sarı veya sarımsı esmerdir. Çok hareketli böceklerdir. Kanatlarının etrafında kirpik şeklinde kıllar bulunur. Yumurtaları çok küçük olup, yaprak dokusuna bırakılır. Larvaları ergine benzer, ancak kanatları gelişmemiştir (Şekil 133). Dişilerin, bitki dokusu içine bıraktıkları yumurtalar, genellikle bir hafta içinde açılır. Seralarda uygun koşullarda yılda 10 döl verirler.

                     

Şekil 132. Thrips ergini.               Şekil 133. Thrips larvası.

                    

Şekil 134. Hıyar bitkisinin çiçeklerinde Çiçek thripsi.       Şekil 135. Thripsin yaprakta oluşturduğu gümüşi lekeler.

Zararlı olduğu bitkiler ve zarar şekli

Çok sayıda bitkide zarar yapabilir. Özellikle hıyar, biber ve fasulyede zararı önemlidir (Anonymous, 2008b). Thripslerin larva ve erginleri bitki özsuyunu emerek beslenirler. Tütün thripsi yaprağı tercih ederken, Çiçek thripsi hem yaprakta hem çiçekte beslenerek zararlı olur (Şekil 134). Beslendikleri yerlerde beyaz gümüşi renk oluşur (Şekil 135). Böcek sayısının fazla olduğu yerlerde yaprakların üst kısmında yanıklar meydana gelir. Zamanla yaprak solar, bükülür ve beyazımsı bir hal alır. Thripsler bazı sebze virüs hastalıklarının vektörüdür.

4.3.4. Yaprakbitleri Tanımı ve yaşayışı

Yaprakbitlerinin vücutları oval biçimde ve yumuşak olup, 1.5-3.0 mm. boyundadır. Doğada farklı mevsimlerde kanatlı ve kanatsız bireyleri görülür. (Şekil 136). Renkleri türlere göre değişmekte olup, sarımsı zeytin yeşili, siyah ve pembemsi renklerde olabilirler. Özellikle bitkilerin taze sürgün ve dallarında çok sayıda ve bir arada bulunurlar (Şekil 137). Sera koşullarına ve türlere göre yılda 10-16 kez döl verirler.

                      

Şekil 136.Yaprakbiti kanatlı ergini.          Şekil 137. Yaprakbiti topluluğu.

Şekil 138. Patlıcanda yaprakbitinin oluşturduğu ballık.

Zararlı olduğu bitkiler ve zarar şekli

Çok sayıda bitkide zarar yapabilir. Özellikle hıyar, domates, patlıcan ve kabakta zararı önemlidir. Yaprakbitleri bitki özsuyunu emerek zarar yaparlar. Bu nedenle yapraklar büzüşmüş, kıvrılmış bir görünüm alır, bitki zayıflar, gelişme durur, ürünün verim ve kalitesi bozulur. Ayrıca virüs hastalıklarını taşıyarak da zararlara neden olurlar. Salgıladıkları tatlı maddelerde fumajin (ballık) gelişerek bitki yüzeyini örter, bu tabaka özümleme ve solunuma engel olduğu için bitki zarar görür(Şekil 138).

Sarı ve Mavi Yapışkan Tuzaklarla Seralarda Biyoteknik Mücadele:

İzleme amaçlı uygulama zamanı, uygulama şekli

Beyazsinek, Yaprak galerisineği, Thrips ve Yaprakbitleri’nin serada varlıklarını belirlemek için fide dikimi ile birlikte dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. Haftada bir gözlem yapılarak ergin çıkışı izlenir.

Kitle halinde tuzakla yakalama

Haftada bir gözlem yapılarak yapışkan tuzakta ilk ergin çıkışı belirlendikten sonra her 10 m²’ ye 1 tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık olarak, tuzaklar seraya yerleştirilir (Şekil 139). Mavi yapışkan tuzaklar thrips için aynı şekilde uygulanabilir. Ege Bölgesi’nde yürütülen çalışmalarda 20x25 cm ebatlarındaki sarı yapışkan tuzaklar kullanılmıştır. Çalışmanın sonucuna göre dekara 116 adet sarı yapışkan tuzak, 3 metre aralıklarla almaşıklı (çapraz) olarak bitkinin 15-20 cm üzerine gelecek şekilde asılarak kullanıldığında yukarda adı geçen zararlılara karşı kitle halinde tuzakla yakalamada başarı sağlanmaktadır. Bitkiler büyüdükçe tuzaklar yukarıya kaldırılmalıdır. Tuzaklar yetiştirme dönemi başlangıcından sonuna kadar kullanılmalıdır. Tuzaklar zararlılar ile tamamen kaplandığında veya yapışkanlığı azaldığında yenisi ile değiştirilmelidir (Şekil 140) (Anonymous, 2011g).

Günümüzde örtüaltı yetiştiriciliğinde rulo-şerit şeklinde olan sarı renkli yapışkan tuzakların kullanımı da oldukça yaygındır (Şekil 141)

Şekil 139. Kitlesel yakalama amaçlı kullanılan sarı yapışkan tuzaklar.

Şekil 140. Sarı yapışkan tuzakta yakalanmış Yaprak galerisineği ve beyazsinekler.

Şekil 141. Şerit levha şeklinde sarı yapışkan tuzaklar.

Seralarda sarı renkli – mavi renkli yapışkan tuzakların başarılı bir mücadele sağlaması için kültürel önlemlerin alınması oldukça önemlidir. Bu amaçla alınması gereken kültürel önlemler aşağıda sıralanmıştır:

1- Zararlılardan ari fide elde edebilmek ve bitkiyi fide döneminde de zararlıya karşı korumak için havalandırma açıklıklarında mutlaka zararlı böcekleri geçirmeyen büyüklükte delikleri (462 mm) olan tül kullanılmalıdır.

2- Zararlı girişini önlemek amacıyla sera girişi çift kapılı olmalı ve havalandırma açıklıkları tül ile kapatılmalıdır.

3- Zararlı böceklere konukçuluk ederek sayısının artmasını sağladıkları için sera çevresinde ve içindeki yabancıotlar yok edilmelidir (Anonymous, 2011g).

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007