Değerli okuyucular, bu ve önümüzdeki sayımızda sizlere bu köşeden koyun yetiştiriciliği hakkında bilgi aktarıp, sizlerin bu konudaki sıkıntılarınıza çözüm bulmaya çalışacağım. Dönem itibariyle önümüzdeki aylar koyunculuğun, yoğun otlatıldığı ve koç katımı öncesi fluşhing uygulamasına özen gösterilmesi gereken aylardır.
Koyun Yetiştiriciliğinin Avantajlarından başlamak gerekirse;Dünyada üretilen etin % 50’si koyun, keçi, sığır gibi geviş getiren hayvanlardan karşılanmaktadır. İnsan gıdası üretiminde kullanılan hayvanlardan geviş getirenler, besin maddesi olarak diğer türlerin tercih etmediği kaynakları değerlendirirler. Tek mideli hayvanlardan olan kanatlılar, domuz ve balık ise yüksek sindirilebilirlik oranına sahip lif oranı düşük ve aynı zamanda insanların da tüketebileceği besin maddelerini tüketerek, besin zincirinde adeta insanlarla yarış halindedirler. Bu türler insanlarla aynı besin maddelerine (hazır karbonhidratlar, kaliteli protein, lipitler) yönelirken geviş getiren hayvanlar insanların tercih etmediği bitkisel ürünleri, cazip ve yüksek kaliteli hayvansal ürünlere dönüştürürler. Geviş getiren hayvanlara özgü rumen fermantasyonu sayesinde protein olmayan kaynaklar protein ve amino asitlere; selüloz, yağ asitleri ve enerjiye; vitamin ön maddeleri ise vitaminlere dönüştürülür.
Koyunlar geleneksel olarak yünü, derisi, sütü ve etinden yararlanılan verim yönleri çok çeşitli geviş getiren hayvanlardır. Antarktika haricinde dünyanın tüm alanlarında yaşama kabiliyeti gösteren bu hayvanlar çayır, kök, yumru, çalı, dikenli bitkiler ve bitki hayatının ilkel formlarına varana kadar her türlü organik maddeyi tüketebilirler. Hareketli dudakları, sivri çeneleri, uzun ve güçlü dilleri sayesinde eşi bulunmaz mera hayvanlarıdır. Keskin ve zırhla kaplı dişleri sayesinde bitkilerin sert gövde ve köklerini bile öğütürler, sindirirler. Bu anatomik özellikleri sayesinde zayıf meraları sığırlara oranla daha iyi değerlendirirler.Yalnız meralarda değil, bahçe veya tarla tarımıyla birlikte entegre olarak yapılan koyun yetiştiriciliği, arazinin çok düşük maliyetlerle daha iyi değerlendirilmesi, gübrelenmesi, doğal yapısının korunması yanı sıra ekonomik değeri olan süt, et, yapağı ve deri gibi ürünler de elde edilir.
Koyunculuğu tam manası ile yapabilmemiz için tabi ki koyunlarımızın ihtiyaçlarını da tespit etmemiz gerekiyor. Koyunların en temel besin maddeleri içerisinde su, enerji, protein, mineraller, vitaminler, büyüme düzenleyiciler ve yem katkı maddeleri yer alır.
Su
Bütün hayvanlar için en önemli besin maddesi sudur. Su, besin maddeleri arasında verim ve yaşamı devamını en çabuk ve doğrudan etkileyen maddedir. Bu yüzden yeterli miktarda temiz suyun temini büyük önem taşır. Koyunların içinde bulunduğu fizyolojik durum (gebelik, süt verimi), tüketilen yemlerin çeşidi, yemlerin içerdiği su oranı ve çevre sıcaklığı günlük su tüketim miktarını etkiler. Yazın sıcakta konsantre yem tüketen koyunların su gereksinimi baharda taze mera tüketenlerden doğal olarak fazladır. Fizyolojik durumlarına ve iklime bağlı olarak koyunlar günde 3 litreye kadar su tüketebilirler. Yetişkin koyunlar kış mevsiminde kar yiyerek su ihtiyaçlarını giderirler. Ancak genç koyunlar bu konuda pek başarılı değildirler. Yine de eğer laktasyon ve gebelik kış dönemine rastlıyorsa koyunlara temiz ve taze su temin edilmelidir. Donmuş veya çamurlu sular, sulama için hayvanların uzun mesafeler yürütülmesi gibi durumlarda hayvanlar yeterli miktarda suyu alamazlarsa yem tüketimleri de azalır, verimleri düşer, sindirim ve üreme problemleri devreye girer. özellikle kuzu ve genç koyunlara yeterli miktarda su temin edilemiyorsa hayvanlar daha sonra telafi edilemeyecek şekilde cüce (Kavruk, kaşektik) kalır, hatta ölebilir. Koyunlar her zaman temiz ve taze suya ulaşacak şekilde su kaynakları bulundurulmalıdır. Su kaynakları her gün temizlenmeli, kışın donuyorsa, hayvanlara sıcak su temin edilmelidir.
Enerji
Koyunların gerek büyümesi gerekse üreme ve verim performanslarında en pahalı ve miktarı en yüksek besin maddesi olarak karşımıza enerji çıkar. Koyunların enerji gereksinimleri, cüsse, fizyolojik dönem, günlük egzersiz (yürünen yol vb.), yapağı uzunluğu, çevre koşulları (soğuk, sıcak, rüzgar, yağmur vb.) tükettikleri yemin miktarı, enerji içeriği ve sindirilebilirliği gibi faktörlere bağlı olarak değişir. İri cüsseli koyunlar diğerlerine oranla daha az enerjiye ihtiyaç duyarlar. Yakın meralarda otlatılan veya içeride bakılan koyunların enerji gereksinimleri de azdır. Kışın ise özelikle kısa yapağılı koyunların enerji ihtiyaçları yüksek olur. Enerji, şekerler,
Facebook'ta Yayınla>