Şehir nüfusu bir milyona yaklaşan ilimizde beslenme için gerekli pekçok gıdanın üretiminde de büyük patlamalar sözkonusudur. özellikle beslenmemizin temel unsuru olan hayvansal gıdaların üretimi, işlenmesi ve satışa sunulması konularında büyük gelişmeler olmuştur. Ancak tüketiciler açısından bazı ürünlerin fiyatı cazip olurken, bazılarının fiyatı alım gücünü oldukça zorlamaktadır. örneğin tavuk ürünleri ve küçükbaş hayvan (koyun, kuzu, keçi vs) etleri nisbeten düşük fiyatlarla tüketicilere sunulurken, büyükbaş hayvan etleri yüksek rakamlı etiketler taşımaktadır. Tabii ki etiketlerdeki bu fiyatlar her zamanki gibi üreticiye yansımamaktadır.
İlimizdeki sığır besiciliğinin bugünkü durumunu yansıtabilmek için yetiştirme safhasındaki konuları incelemekte yarar vardır.
İlimizde Besicilik Nerelerde Yapılıyor?
Besicilik köyden ziyade şehrin kenar semtlerinde yapılmaktadır. Besicilik yapan üreticilerin büyük bir kısmı işletmede ihtiyaç duyulan yem maddelerini kendisi üretmiyor, genellikle satın alıyor, besiye tabi tutacağı hayvanları çevre illerden toplayarak satın alıyor. Yani besicilik Konya'da köye ve çiftçiye bağlı olmaktan çıkmış, ticarileşmiş ve bir yatırım dalı olmuştur.
Besicilik yapan üreticiler işlerinde çok iyi tecrübeye sahiptir. Bazen de gerçek besiciyi ayırmak kolay olmamakta, kimin besici, kimin alım satımcı (Cambaz), kimin kasap olduğu pek belli değildir.
Besi Sığırları Günde Ne Kadar Canlı Ağırlık Alıyorlar?
Yapılan çalışmalarda besi sığırlarının almış oldukları günlük canlı ağırlık artışları gözlenmiştir. Buna göre besi sığırları günde 900 gr. dan 1400 gr. a kadar canlı ağırlık artışı göstermektedirler. Tabii ki bu artışlar hayvanın ırkına, yaşına ve yemlemenin durumuna göre değişmektedir.
Her çeşit girdilerin satın alınarak yapıldığı bir besicilikte kârın artırılmasında hayvan ırklarının ve yemlemenin önemi büyüktür.
Hangi Hayvanlar Daha İyi Canlı Ağırlık Artışı Kazanıyor?
Yerli hayvanlarda canlı ağırlık artışı melez ve kültür ırkı hayvanlardan daha az olmaktadır. Yani Montafon (esmer) ve Siyah-Alacalar çok iyi kilo almaktadır. Tabii ki canlı ağırlık artışında hayvanların yaşı da çok önemlidir. 1-1,5 yaşındaki erkek hayvanlar besi başlangıcı olarak en ideal olanıdır. Hayvanların yaşı arttıkça canlı ağırlık kazançları azalmaktadır. Ayrıca ileri yaşta besiye alınan hayvanlarda yediği yeme karşılık kazandığı ağırlık artışı (yem değerlendirme) düşük olmaktadır.
Üreticiler bunun bilincindedir ve besi kapasitesi yüksek hayvan bulabilmek için diğer illere gitmek suretiyle hayvan satın alarak, getirip besi yapmaktadırlar.
Besi Sığırlarında Kullanılan Yem Rasyonları Nelerdir?
Konya'da mevcut üç şeker fabrikasının yan ürünü olan pancar posası, ucuzluğu ve bol oluşu nedeniyle besicilikte en önemli yem maddesini oluşturmaktadır. Hemen hemen tüm besiciler şeker pancarı posası kullanmaktadır. Fakat şeker pancarı posası iyi muhafaza edilmediği için çürümeler ve kokuşmalar olmakta ve besin değerinden kayıplar olmaktadır. Bunu önlemek için ve besin değerini artırmak için saman, üre ve melas katılarak pancar posası silajı yapılmış ve iyi sonuçlar alınmıştır. Ayrıca pancar posası kullanan besiciler mutlaka fosfor takviyesi (kepekte mevcuttur) yapmalıdır. Üreticiler yemleme yaparken görmüş oldukları yada edindikleri tecrübelere dayanarak yemleme yapıyorlar. Bazen hayvanın ihtiyacından fazla bile vermektedirler. Halbuki hayvanın ağırlığına göre dengeli bir besleme yapılması gereklidir. Bunun için üreticilere ağırlıklarına göre hayvanın ihtiyaç duyduğu enerji ve protein miktarlarını gösteren çizelgelerden yararlanmalıdır. Bu çizelgelere göre besleme yapan işletmelerde israf azaltılmış, canlı ağırlık artışı sağlanmıştır.
Besicilikte rasyon hazırlarken, hayvanın canlı ağırlığı dikkate alınarak enerji ve protein ihtiyaçları tesbit edilmeli ve bu ihtiyacı karşılamak için mevcut yemler üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Yani iyi bir besici rasyon hesabını yapmayı öğrenmelidir.
Besi Ahırları Yeterince Uygun mu?
Besi ahırlarında havalandırma yetersizdir. Bu eksikliği gidermek için 7 baş sığıra bir varil hesaplanarak hava bacaları takılmış ve iyi sonuçlar alınmıştır. 200 Lt. lik eskimiş akaryakıt varilleri bu amaca çok uygundur.
Üreticilerde besi hayvanı terleyecek diye yanlış bir kanı vardır. Halbuki havalandırma iyi olursa hem hayvanlar hem de çalışanlar rahat eder.
Soğuk havalarda bacalar hiçbir zaman kapatılmamalıdır. Gerekirse pencerelerden bazıları kapatılabilir. Çünkü ahır içinde sıcaklık hiçbir zaman sıfırın altına düşmez.
Besicilikte önemli Sağlık Sorunları Var mı?
Besicilikte önemli hastalıklar; şap, şarbon, Yanıkara ve Veba hastalıklarıdır. Bunlar çok önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadır. Besicilerin en çok korktuğu şap hastalığıdır. Üreticiler bunun bilincinde olup, hayvanlara besi başından itibaren şap Aşısı yaptırmaktadırlar. Hatta bir çok üretici ahıra giriş çıkışlarda hastalık bulaşmasın diye tedbirler almaktadır.
şap hastalığı besicilikte büyük zarar getirir. Hayvanlar mutlaka aşılatılmalıdır.
Konya' da besicilik özel bir yatırım alanı olmuş ve besiciler ihtisaslaşmıştır. Bazı üreticiler kesif yem ve pancar posası haricinde diğer yem maddelerini kendilerini üretir hale gelmişlerdir.
Besleme seviyesinin yükseltilmesi, daha iyi ahır tiplerinin ortaya çıkarılması, daha kaliteli hayvan türlerinin besicilere sunulması halinde besiciliğin geliştirilmesi mümkündür. Ancak bu yetiştirme ve üretim safhalarından sonra esas problem pazarlama safhasında ortaya çıkmaktadır. Çünkü diğer hayvansal ürünlerde olduğu gibi besi hayvanlarının pazara sunulmasında her zaman istikrarlı bir fiyat ortamı bulunmamaktadır. Bu bakımdan besiciler hayvanın durumuna göre besi yapmaktan çok, piyasanın durumuna göre besi tarihini ve şeklini ayarlamaktadırlar. Bu da faaliyetin ekonomik olmasını önlemektedir.
Facebook'ta Yayınla>