Avrupa Birlğinin kapılarına dayandığımız, asrın depremi ve tsunami felaketiyle aklımızdan çıkmayacak bir yıl olarak unutamayacağımız 2004 yılını geride bıraktık. Paramızdan bol sıfırlar atarak yeni ufuklara yelken açtığımız bir yeni yıla, 2005’e merhaba diyerek, okurlarımızın ve bütün ulusumuzun herşey gönlünce olsun dileklerimle başlamak istiyorum...
Yer aldığımız hassas coğrafyada acıların sona erip, barışın ve huzurun hakim kılındığı, birliğin ve dirliğin arttığı bir Dünya’da; ülkemizin de sorunlarını aştığı, milletin sırtının kamburu gibi görülmeye başlanan tarım kesiminde atılımlarla unutamayacağımız bir 2005 yılı umuduyla selamlıyorum herkesi...
Tarımsal Kuruluşlarımız zincirine en son eklenen halka olan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği sayfamızın konuğu olacak bu sayımızda. Ülkemizin kamuoyunda hayvancılığın tartışıldığı her ortamda, problemlerin ve çözüm önerilerinin konuşulduğu her yerde; konunun uzmanlarınca hayvancılığımızın en doğru alternatifi olarak gösterilen birlikler tanınmalı, tanıtılmalı, anlatılmalı her kesime diye düşünüyorum ve bu amaçla ben de dilimin döndüğünce Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğini gündemimize taşımaya gayret edip, hizmette bulunmak istiyorum.
Birliğin faaliyetleri, yapısı ve çalışma prensiplerini öğrenmek, bilgi toplamak için yılın son günü 31 Aralık’ta birliğe ziyarete gittim. Çoğunu yakından tanıdığım birlik çalışanlarıyla konumuz üzerine doyumsuz sohbetler ürettik. Sorumlu Müdür özden Bey, Veteriner Hekim Mustafa Bey, Veteriner Sağlık Teknisyeni Mustafa Kızılöz’ün bilgilerine başvurduğum ziyaretimde gördüm ki meselelere vakıf, işini bilen bir ekiple bulunduğu konuma emin adımlarla gelmiş, deyim yerindeyse işlerin şıkır şıkır yürüdüğü bir teşekkülden sözedebiliriz. Ziyaretimiz esnasında Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Boruktolu Köyünden İsmail Aytop aramıza katıldı. Kendilerinden birlik çalışmaları, aldıkları hizmetlerden memnun olup, olmadıkları, beklentilerinin ne olduğu gibi konularda sorular sorup, bilgiler aldım. Birlik üyesi yetiştirici sıfatıyla hizmet alan, Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla da hizmet veren konumunda olan İsmail Aytop’la çok şey konuştuk tabi. Her konuda memnuniyetlerini dile getirip, amaçlarının bulundukları seviyeden bir adım daha ileriye nasıl gidilirin hesabını yaptıklarını, uyum içinde çalıştıklarını ve hedefi olan bir birlikte görev almanın bilinciyle gayret ettiklerini ifade ettiler. Grubumuza ve sohbetimize en son Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Karakoca da katıldı. Sayın Karakoca için burada bir paragraf açmak istiyorum. Daha sonra birliğin çalışmaları ve gerçekleştirdiklerini Sorumlu Müdür özden Bey’in ağzından nakledeceğim sizlere.
Yönettiği birliği son yıllarda şaha kaldırıp, birçok başarılara imza atan Sayın Mehmet Karakoca’yı Konya’mızda sektöre duyarlı herkes yakından tanıyordur. öyle inanıyorum ki, yakında Türkiye’de de pekçok insan tanıyacak Sayın Karakoca’yı. Bir kere hiç şovmen biri değil Mehmet Bey. Son derece samimi ve mütevazi. Hayvan yetiştiriciliğinde çekirdekten yetişmiş, tam bir alaylı ve bu özelliğiyle temsil ettiği birliğin sorunlarına ve zorluklarına çok hakim. Hedeflerini belirlemiş, projeleri olan, çok uyumlu bir ekiple örgütlenmiş bir birliği yönetiyor. Konuşmalarımızda çok değerli fikirleri olduğunu gördüm. Yazmaya sayfalar yetmez. Sohbetimizden bir kesit aktarmak istiyorum. Sayın Başkan’ın tesbitleriyle altı çizilmesi gereken cümlelerle ifade ettiğine göre; “Hayvancılıkta, özellikle süt sığırcılığında öz sermaye kullanımı şart. Her şeyi devletten beklemek yanlış. Sütün ve yemin fiyatına takılıp kalarak, acizlenmek yerine, maliyet hesabına yoğunlaşılmalı, mutlaka hayvanlara kaba yem yedirilmeli ve bunları temin yolu çok önemli. Daha çoğumuz yoncanın ne mucizeler yarattığının farkında değiliz. Silaj yemler pek çok işletmede hayvanlarımızın tanımadığı tüketmediği bir gıda. Saman, karma yem ve küspeyle bu iş istediğimiz düzeyde yürümez. Bizim sektörümüzün pazarlama sorunu yok. Yılın 365 günü üretim var, iş var. İster bir kilo ister bin kilo süt üret, derhal alıcısı var ve hemen satarsın. Biz bayram günü dahil ürettiğimizi paraya çevirebiliriz. Bayram günü para kazanabilen başka sektör var mı? Yaptığı işin farkında olan bilinçli bir kitle oluşturduk. İnternet ortamında tesbit ettiklerini bize getirip, mesela ‘şu boğayı benim işletmeme alır mısınız?’ diye taleple gelen üyelerimiz var. Bunlar bizim nereye geldiğimizi, nereye varacağımızı idrak ettiğimiz, duygulandığımız kazanımlarımızdır. Soykütüğü çalışmalarımızda sağlıklı kayıt tutmada bugün bir numarayız. Islah çalışmaları bizim hayvancılıktaki geleceğimiz. Çalışma arkadaşlarım çok gayretli ve bir aile gibiyiz. İstikrarı yakalamamız ve uzun vadeli planlamalar şart.” Çok değerli bulduğum bu fikirlere saygıyla eğiliyorum. Dilerim ülkemiz hayvancılığına yön verilen kumanda merkezlerindeki önemli kurumlarda da hizmetlerini görürüz Sayın Başkan. Sizleri ve birliğini tanıtmak bir onur benim için. Yazılarımı okuyanlar bilir, ülkemiz için üretenler her türlü övgüye layıktır ve başımızın tacıdır.
Çok genç ve oldukça sempatik, birlik Sorumlu Müdürü Sayın özden Sevinç’ten öğrendiklerimize dönelim. 1995 yılında kurulan Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği bugün 1200 kayıtlı üyesiyle; Ziraat Mühendisi, Veteriner Hekim, Ziraat Teknisyeni, Veteriner Sağlık Teknisyeni ve büro elemanlarından müteşekkil 35 çalışanı ve 15 araçtan oluşan ekipmanıyla hizmet vermekte. Çalışan 35 kişilik ekipte, 14 kişilik Bakanlığımız elemanıyla devletimiz de birliğimizin çalışmalarına destek sağlamaktadır. Soykütüğü, ön soykütüğü ve döl kontrolu projelerinden oluşan önemli projeler çerçevesinde üyelerine teknik ve sağlık hizmetleri, suni tohumlama hizmetleri ve girdi temininde hizmetler sunmaktadır. Bugün soykütüğü projesinde 5 baş ve üzeri saf holstein ırkı hayvanı olan yetiştiricilerin iştirakiyle 6 ilçemizde ve il merkezimizde 1120 işletmede kayıtlı toplam 36095 baş dişi hayvanın her türlü verim (süt, döl vb.) kaydı tutulmakta, işletme hareketleri her ay düzenli olarak kontrol edilmektedir. ön Soykütüğü Projesi’nde de soykütüğüne taban veri oluşturmak amacıyla 5 baş ineğin altındaki işletmeleri de kayıt sistemi içine çekmek için İl ve İlçe Müdürlükleri ile serbest Veteriner Hekimlerin bildirdiği veriler kayıda alınmaktadır. Bu projede de 17 bin 89 işletmede toplam 54 bin 966 baş hayvanın kaydı tutulmaktadır. Döl Kontrolu Projesi’nin amacına gelince, ülkemizi sperma ithal eden bir ülke konumundan çıkarmak için Merkez Birliği ve İl Birliklerince ortak sürdürülen bir projedir. Amaç ülkemize adapte olmuş, yüksek verimli nesiller elde etmektir. Birliklerimizce seçilenelit boğa anası ineklerden Merkez Birliği’mizce ithal edilen spermalarla gebe bırakılanlardan doğan erkek buzağılar testten geçirilip, damızlık boğa olacaklar tesbit edilmekte ve boğa vasfı kazananlardan alınan spermalar da birlikler tarafından kullanılmak üzere dağıtılmaktadır. Bunlardan başka birlik üyelerimize verilen hizmetlerde hayvancılıkla ilgili olarak; işletme planı, sürü yönetimi, bakım ve besleme, yem bitkileri yetiştiriciliğiyle ilgili teknik ve pratik bilgiler yanında bünyesinde çalıştırdığı Veteriner Hekimleriyle koruyucu hekimlik ve klinik hizmetleri sunmakta, suni tohumlama ekipleriyle 2003 yılında 8294 ve 2004 yılı sonu itibariyle 12559 adet tohumlama hizmetini gerçekleştirmiştir. Ayrıca üyelerine daha ucuz ve kaliteli girdi temininde yardımcı olmakta, yem katkı maddesinden, yem bitkisi tohumuna kadar pekçok ihtiyaçlar temin edilmektedir. Bakanlığımızca verilen desteklemelerden Bakanlar Kurulu’nun “Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi” gereğince; Gebe Düve Destek Primi, Suni Tohumlama Destek Primi, Buzağı Destek Primi ve Süt Destek Primlerinden birlik üyelerimiz yararlanmaktadır. Bu desteklemelerden üyelerimizin yararlanmasında,; ödemesinden kayıtlarının tutulmasına kadar her türlü altyapı çalışmalarını yürütmektedir.
İşte sayfamdan ifade edebildiğim kadarıyla birlik ve yaptıkları bunlar. Yerim daralmasa, birliğince gönderildiği Almanya’da incelemelerde bulunan özden Bey’in gözlemlerini, Veteriner Hekim Mustafa Bey’in tesbitlerini, meslektaşım Mustafa Kızılöz’ün fikirlerini de paylaşacaktık. Çok farklı ve kıymetli değerlendirmelerini ileriki sayılarda kısmetse yazabiliriz umarım. Başarının takip edilip, değerlendirildiği, başarısızlığın sorgulandığı, temellerinin sağlam atıldığı bir birlik modeli oluşturulduğunu gördüm. İleride bu birliğe üye olanlar, burada çalışanlar çok şanslı olacaklar.
Kendimizden geçtik, ama çocuklarımızın gelişmiş ülkelerdeki düzeyde hayvansal ürünlerle sağlıklı beslenebilmesi için doğru ve uzun soluklu hayvancılık projelerini hayata geçirmeliyiz. “Birlikler kurtuluşumuzdur”a inananlardanım. Çok değerli Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Karakoca ve şahsında bütün birlik üyelerine ve çalışanlarına saygılar sunuyorum.
Facebook'ta Yayınla>