KİRAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ - İsmail ERYILMAZ, Ziraat Yüksek Mühendisi

1-GİRİŞ:

Anadolu birçok meyve türlerinde olduğu gibi kirazın da en eski kültürünün yapıldığı bir yerdir. Yapılan çalışmalarla kirazın gen merkezinin Transkafkasya, Küçük Asya civarı ve İran olduğu belirlenmiştir. Yabani kirazların yoğun olarak bulunduğu Hazar denizi ile Karadeniz arasındaki bölgenin kirazın Anavatanı olduğu kabul edilmektedir. Memleketimizde de Kuzey Anadolu Dağları ve Doğu Toroslarda yabani tiplere bol miktarda rastlanmaktadır.

Dünyada 1500 civarında kiraz çeşidinin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yapılan ıslah çalışmaları ile bu sayı devamlı artmaktadır. Hem çeşidin fazlalığı hem de çeşitlerin bölge insanları tarafından değişik isimlendirilmesi sonucu; bazen aynı çeşit değişik isimlerle, bazen de değişik çeşitler aynı isimlerle söylenir olmuştur. Bu durum ülkemizde bir çeşit ve isim kargaşasına sebep olmuştur.

Kirazın menşei ile ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda vişnelerin kirazdan meydana geldiği tespit edilmiştir.( öZ; 1982 )

Dünyada geniş bir yayılmaya sahip olmakla beraber ticari üretimi bazı ülkelerde yoğunlaşmıştır. A.B.D, Türkiye, Almanya, İtalya, Fransa, Bağımsız Devletler Topluluğunun Avrupa kısmı önemli üretici ülkelerdir. Ülkemiz iklim şartlarına bağlı olarak A.B.D’den sonra genellikle ikinci sırada yer almaktadır. Üretim miktarı bakımından sevindirici bir durumda olmamıza rağmen,üretim kalitesi ve ihracat miktarı bakımından durumumuz istenilen düzeyin çok altındadır.

Kiraz her bölgemizde az çok yetişmekle beraber,bazı yörelerimizde temel geçim kaynağı olarak özel bir anlam taşımaktadır. Dereçine, Uluborlu, Honaz, Kemalpaşa böyle yörelerimizdendir. önemli kiraz üreticisi illerimiz ise Manisa, İzmir, Afyon, Isparta, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, Kastamonu, Artvin, Konya olarak sayılabilirler.

Üretimimiz ve toplam ağaç sayımız devamlı artmakla beraber ağaç başına verim istenilen seviyede değildir. Ülkemizde ağaç başına verim yaklaşık olarak 25.kg. civarındadır. Bu düşük verimin sebebi ise eski bahçelerin tek çeşitle, dölleyici çeşit olmadan kurulması ve kültürel tedbirlerin gereği gibi uygulanmamasıdır.

İhracat miktarlarımız da istenilen seviyede değildir. Toplam üretimimizin % 10’unu bile ihraç edememekteyiz. Buradaki problem ihracata uygun özellikte kiraz üretimimizin yetersiz olmasıdır.

Taze meyve ihracının yanısıra Starks Gold, Gılli, Akçıllı ve 0900’ün işlenerek satılması da giderek artmaktadır. Gıda sektöründeki yatırımlara paralel olarak bu konuda da gelişmeler beklenmelidir.

özetle ülkemizde kiraz tarımı açısından kısıtlayıcı faktörler yoktur. Uygun arazilerin seçimi, dikimde planlamanın iyi yapılması, erken verimliliğin sağlanması, kültürel tedbirlerin zamanında ve eksiksiz alınması ile ihracatımızın sürekli artmaması için bir sebep görülmemektedir. Kiraz ihracat yönünden diğer meyvelere göre çok şanslı görülmektedir.

Bizlere düşen, üretimin artırılmasının yanında, kalitenin de belli ölçülere yükseltilmesi için neler yapılabileceğinin ortaya konması ve bunların süratle uygulamaya geçirilmesidir. Bu kitap akademik iddialardan uzak olarak hem teknik elemanlar hem de önder çiftçilere uygulamada rehberlik etmesi amacıyla hazırlanmıştır.

Kitabın hazırlanmasında emeği geçen Ziraat Mühendisi Figen Karakaya; Ziraat Yüksek Mühendisi Selma özyiğit, Ziraat Teknisyeni Zeynel Karaaslana gayretlerinden ve katkılarından dolayı teşekkür eder; kullananlara da faydalar getirmesini dilerim.

1-1. POMOLOJİK SINIFLAMA

Yaklaşık olarak binbeşyüz civarındaki çeşit bazı özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Pomolojik olarak genel anlamda iki ana grup altında toplanmıştır:

I-Bigarreau grubu kirazlar:

Sert ve gevrek etli,genellikle yuvarlak,bazıları kalp şekline yakındır.Nakliyeye dayanıklı ve kaliteli kirazların çoğu bu gruptadır. Meyve ve meyve suyu rengine göre iki alt gruba ayrılırlar:

- Meyve suyu kırmızımtrak olan koyu renkli çeşitler : Bing, Lambert, Early Burlat, 0900 Ziraat

- Meyve suyu açık renkli olanlar: Bigarreau Napoleon, Starks Gold, Bella di Pistoia, Merton Late

II-Heart grubu kirazlar

Yumuşak meyveli,kalp şeklindeki kirazlardır. Nakliyeye uygun olmayıp; mahalli pazar çeşitleridir. Meyve suyu rengine göre iki alt gruba ayrılırlar:

- Meyve suyu koyu renkli olanlar : Turfanda, Elifli, Gılli

- Meyve suyu açık renkli olanlar : Akçıllı, Hacıömer Karası, Siyah ömeroğlu, Beyaz ömeroğlu.

Kirazlar olgunluk zamanlarına göre de sıralanabilirler:

- Çok erkenci ( Ç. E. )

- Erkenci ( E )

- Erken orta ( E. O. )

- Orta geç ( O. G. )

- Geç ( G. )

- Çok geç ( Ç. G. )

Ayrı ayrı çeşit özellikleri ileriki bölümlerde daha geniş olarak anlatılacaktır

2 – FİDAN ÜRETİMİ

Kiraz yetiştiriciliğinin yaygın olarak yapıldığı Dereçine, Honaz ve kemalpaşa’da genellikle kalem aşıları kullanılmaktadır. Dereçine , Sultandağı ve Akşehir hattında çiftçiler yarma aşı kullanarak bahçeler kurmaktadır. Bu bölgede son yıllara kadar neredeyse bütün bahçeler yarma aşıyla kurulmuştur. Bu usülle bahçe tesisinin bazı mahzurları vardır ve bu mahzurları hemen hemen her bahçede görmek mümkündür.

- Yarma aşılarda aşı kaynaşması mükemmel değildir. Bu durum aşı yerinde sürekli zamklanmaya, düzensiz gelişme ve verime, dal ve ağaç kurumalarına sebep olabilir.

- Bahçe oldukça düzensizdir ve ağaçlar hem değişik yaşlı hem de değişik büyüklüktedir. Ağaçlar yaşlarına göre değişik isteklerde olduğundan bakım uygulamaları düzenli yapılamaz.

- Anaç genellikle 3-4 yaşlı olduğundan gelişme başlangıçta çok hızlıdır. Bu yüzden terbiye ve şekillendirme oldukça zordur. Oysa erken verime yatırma için terbiye ve şekillendirme çok önemli uygulamalardır.

- Ayrıca bitkilerin hepsi aynı yıl aşılanıp bitirilemediğinden, bahçeleşme uzun yıllar almaktadır. Bu da çiftçi için yorucu ve can sıkıcıdır.

Bol ürün ve kaliteli meyve üretimi ancak düzenli bahçelerden elde edilebilir. Bu yüzden bu bölge çiftçilerinin de yarma aşı yerine göz aşısı ile üretilmiş kaliteli fidanlarla bahçe tesisine hemen geçmeleri kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

Kemalpaşa ve Honaz’da ise İngiliz dilcikli aşısı ile yerinde aşılanarak bahçeler kurulmuştur. Yarma aşıda görülen problemler aşağı yukarı buralarda da vardır.

Uluborluda ise aşılı standart fidan kullanılması daha yaygındır.

Bahsedilen bölgelerden Dereçine- sultandağı- Akşehir hattı ile Uluborluda anaç yabani kiraz(kuşkirazı),Kemalpaşada idris,honazda ise eski bahçeler kuşkirazı; sonraki bahçeler ise idris anaçlıdır. Kiraz yetiştiriciliğinin yeni yeni yaygınlaştığı Lapsekide de anaç idristir.

Değişik yörelerde kuşkirazı; delece, acı kiraz, yabani, ayırtma, piç kiraz, acemi gibi isimlerle; idris ise cehil, endülüs, mahlep gibi isimlerle anılmaktadır. Teknik anlamda kuşkirazı= Prunus avium, idris de = Prunus mahalep’dir. Ancak çiftçilerimizin çoğu tarafından kuşkirazı ve idris adları daha yaygın olarak bilinip kullanıldığı için biz de bu isimlerle anmayı uygun bulduk.

Çiftçilerimiz arasında hangi anacın daha iyi olduğu konusunda bazı tereddütler devamlı olmuştur. Burada cevap “ hangi anacın iyi olduğu” değildir. Anaç seçimi için şu sorular sorulup, cevaplandırılmalıdır:

- Arazinin topoğrafyası ( Eğimli, düz, taban, yamaç vs.)

- Toprak yapısı ( Kumlu, killi, tınlı, çakıllı, kumlu-tınlı, killi-tınlı veya ağır-hafif vs.)

- Sulama imkanları ( Devamlı sulanabilir, kısıtlı sulanabilir, sulanamaz vs.)

- Don şiddeti ( En düşük sıcaklık, erken sonbahar donları, geç ilkbahar donları, don derinliği, önceki yıllarda dondan zararlanma görülüp görülmediği vs.)

- Çiftçinin amacı ( İhracata uygun kiraz üretimi, yerel çeşit üretimi, sanayiye uygun kiraz üretimi, erken verimlilik, erken veya geç hasat vs.)

Bu soruların doğru cevapları verildikten sonra ancak anaç seçimi doğru olarak yapılabilir.

2-1. TOHUM ANAÇLARI

KUŞKİRAZI (Prunus avium) :

Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir anaçtır.

1- Dikine ve kuvvetli büyür, büyük taç yapar. Şartları sevdiğinde uzun ömürlüdür.

2- İyi tutunan saçak kök meydana getirir.

3- Geçirgen, verimli, tınlı, derin, organik maddece zengin, hafif alkali toprakları sever.

4- Kirece mukavemeti azdır. Kireçli topraklarda kloroz (sararma ) gösterir.

5- Göz aşılarında aşı uyuşması iyidir.

6- Fazla kumlu ve çakıllı topraklara uygun değildir.

Toprak tipi uygun ve sulama imkanı varsa terbiye edilmek ve budanmak kaydıyla 6x5;6x6 dikim mesafeleriyle dikilebilir. Terbiye ve budama usulünce yapılamayacaksa daha geniş dikilebilir. Gelişme ve verim bakımından şartlar uygunsa idrise göre kirazlar için daha uygun bir anaçtır.

Kuşkirazı anacı kullanılarak kurulan bahçelerde sık görülen bazı problemler kloroz, zamklanma,tepe ve yan dallarda uç kurumaları, dal veya ağaç kurumaları ile verimin geç başlamasıdır. Verimin geç başlaması hariç diğer bütün problemler uygun olmayan topraklarda kiraz yetiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Çevrede kiraz yetişiyor olmakla beraber her arazi kiraz yetiştiriciliğine uygun değildir. Bahçe tesis edilmeden önce toprak analizi mutlaka yapılmalı ve arazi ıslah edilmeli; şartlar uygun değilse kiraz tarımından vazgeçmelidir. Çünkü bahsedilen problemler başladıktan sonra çözüm çok zor,pahalı ve uğraştırıcıdır.

İDRİS (Prunus mahalep)

Sulanamayan veya kıt sulanabilen, yamaç,çakıllı arazilerin değerlendirilmesi amacıyla daha çok vişneye uygun bir anaçtır.

1- Taç küçük ve sık dallanır,büyüme farklılıklar gösterebilir.

2- Kökleri kuşkirazı ve vişneye göre daha derine gider,ince ve yan kök teşekkülü azdır.

3- Süzek ve Kumlu- killi toprakları sever.

4- Kirece mukavemeti kuşkirazından iyidir.

5- Aşı uyuşmazlığı gösterebilir.

6- Süzek olması şartıyla çok konforlu olmayan arazilerde kiraz ve vişne tarımı yapılabilmesini sağlar.

İdris üzerine aşının toprak seviyesinden 60-65 cm.de yapıldığında bodurlaştırıcı etkisinin arttığı bilinmekle beraber bu uygulama pratik olmadığı için fidanlıklarda uygulanmamaktadır. 4x5 ;5x5 dikim mesafeleriyle dikilebilir.

İdris anacı kullanılarak kurulan bahçelerde de kloroz hariç tepe ve uç kurumaları, yan dal ve ağaç kurumaları zamklanma ve erken ağaç ölümleri yaygın olarak görülmektedir.

Kuşkirazı taban arazilere daha tahammüllü gibi bilinirse de drenajı bozuk,taban suyu olan,havalanması zayıf,geçirimsiz,ağır killi ve çok su tutan araziler gerçekte kiraz tarımına uygun değildir. Bu tip arazilerde yukarıda belirtilen problemler er geç ortaya çıkacaktır.

2-1.1. TOHUM ELDE EDİLMESİ

Kuşkirazı ve idristen tohum almak için meyveleri açık renkli olanlar tercih edilmelidir. Tohum alınacak Yabanilerin gövde renklerinin de açık renkli olması daha tercihe değerdir. Sarı,sarı-kırmızı meyveli bitkilerden alınan tohumlardan elde edilen çöğürlerin daha az uyuşmazlık gösterdiği bilinmektedir.

Kuşkirazı için Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından çimlenme ve aşı tutma nispeti yüksek olan “ TİP – 7 “ seçilmiştir.

Ülkemizde fidan üretimi yapan çoğu işletmenin tohum anaçlığı yoktur. Bu yüzden genellikle tabiattaki yabani bitkilerden tohum toplarlar veya bu işi meslek edinmiş kişilerden tohum satın alırlar. Bu usulle elde edilen tohumlar tamamen tabiata bağlıdır. O yılın, hatta daha önceki yılların olumsuz etkileri tohumları etkiler.

- kuraklık ve susuzluk sebebiyle tohumlar iyi gelişmemiş olabilirler.

- Tabiat şartlarında bazı bitki besin maddelerinin eksikliği tohumları olumsuz etkileyebilir.

- Budama, toprak işleme, gübreleme, sulama vb. işlemler yapılmadığı için tohumlar küçük ve cılızdır.

- Kırmızı örümcek ve yaprak biti emgisi veya diğer hastalık ve haşerelerin zararıyla bitkiler ve dolayısıyla tohumları zarar görebilir.

Bahsedilen bu sakıncaları gidermek için fidancılık yapmayı düşünen kişilerin kendi tohum anaçlıklarını kurmaları daha başlamadan yapacakları en gerekli işlerin başındadır.

Yabani bitkilerden tohum toplanırken, ağaçların iyi gelişmiş,sağlıklı,güçlü ve bol verimli olması gözetilmelidir. Meyveler kendine has irilik, renk, ve olgunluklarını kazandığı zaman hasat edilirler. Hasat edilen meyveler bekletilmeden temizlenir. Meyveden çıkarılan tohumlar yıkanır,gölgede kurutulur. Havadar, nemsiz ve fare zararından korunarak küçük bez torbalarda katlama veya ekime kadar muhafaza edilirler.

Rasgele tohum satın almak risklidir. Tohumun kaynağı belli olmalıdır. İşleme artığı ise ,tohumlar zarar görmeden işlenildiğinden emin olunmalıdır. Hangi ağaç ve tiplerden alındığı, nasıl temizlenip kurutulduğu, nasıl muhafaza edildiği soruşturulmalıdır. Güneş altında kurutulması,nemli yerlerde muhafaza edilmesi çimlenmeyi etkiler. iyi olgunlaşmış meyvelerden alınmalı, taze olmalı, hastalık ve zararlılardan etkilenmemiş olmalıdır.

2-1.2. TOHUM EKİMİ

2-1.2.1. Toprağın ekime hazırlanması

I - Yer seçimi:

Çöğür veya fidan yetiştiriciliği her yerde yapılamaz. Hem işin pratiği yönünden hem de yasal yönden dikkate alınması gereken önemli noktalar vardır. Nematotlu ve kanser bulaşık olan arazilerde çöğür ve fidan yetiştirilemez. İlk iş bulunulan yerin il müdürlüğü ile ilişki kurup, daha sonra hüsrana uğramamak için gerekli tahlillerin yapılması ve uygunsa yetiştirici belgesinin alınmasıdır. Sadece kendi arazilerine dikmek için az bir miktar fidan yetiştirecek olanlar bu işlemleri yapmayabilirler.

Hafif tekstürlü, derin, geçirgen, organik maddece zengin topraklar tohum ekimi için uygundur. Fazla su tutan, taban suyu yüksek veya su göllenen, taşlı veya çok kumlu ,fazla meyilli araziler uygun değildir.

II - Toprağın hazırlanması:

Üretim parselinin tohum ekimi öncesinde boş tutulması veya yeşil gübre elde etmek amacıyla ekilmesi daha faydalıdır. Erken hasat edilebilen baklagillerin ekilmesi de düşünülebilir. Yeşil gübrenin yeterince ayrışması için ekimden en az bir ay önce toprağa karıştırılması gerekir. Boş tutulması yaz boyunca çok yıllık yabancı otların imhasına imkan verir. Boş olan parsel uygun zamanlarda sürülerek yabancı otların azalması sağlanır. Ayrıca toprak tahlili sonuçlarına göre ihtiyaç duyuluyorsa, ıslah edici maddeler usulünce uygulanır. Toprak hazırlığında mevsim yağışları beklenmemeli,yapılacak sulamalarla toprak hazırlığı eylül ayı başlarında bitirilmelidir.

Tohum yatağı hazırlığı için önce derince pulluk sürümü yapılır. Parsel boşsa uygun zamanlarda ikileme ,otlanma durumuna göre üçleme şeklinde sürümler yapılabilir. Yanmış ahır gübresi ile tahlil sonucuna göre ihtiyaç duyulan gübreler en son sürümden önce toprağa verilir. Son pulluk sürümüne rağmen toprak hala kesekliyse rotavatör veya rototiller çekilerek toprak hazırlanır. En son aşamada üzerinde yürünüldüğü zaman ne çok kabarık olup fazlaca göçen,ne de çok sert olup hiç esnemeyen bir yüzey olmamalı,tatlı bir sertlik- gevşeklik sağlanmış olmalıdır.

III- Tohumların ekime hazırlanması:

Kiraz tohumlarının ekimden önce 3-4 gün ıslatılmaları faydalıdır. Islatılan tohumların hemen ekim öncesinde ( 1 ölçü çamaşır suyu + 4 ölçü normal su ) şeklindeki karışımla pratik olarak temizlenmesi önerilebilir. Kuş ve fare zararı ile toprak hastalıklarına karşı da tohum ilaçlaması yapılmalıdır. Nemli tohumlar bahsedilen ilaçlarla iyice karıştırılarak ekime hazırlanır ve bekletilmeden ekilirler.

Isı kontrollü katlama dolabı veya odası yoksa en uygun yol eylül sonu- ekim başlarında toprağa ekilmelidir. Açıkta yapılan katlama da faydalı olmakla beraber ,ilkbaharda toprağın hazır olmaması,henüz ekim yapılamayacakken tohumların çimlenmesi gibi problemlerle karşılaşılmaktadır.

IV- Tohum tavalarına ekim:

Süzek, su göllenmeyen, drenaj problemi olmayan, iyi hazırlanmış parsellere doğrudan ekim yapılabilir. Ancak geçirgenliğinden endişe edilen,su tutma kapasitesi yüksek topraklarda sırta ekim veya masuraya ekim yapmak daha doğrudur. Sırta ekim için düzlenmiş çizi sırtları, masuraya ekimde ise 100, 120 cm. civarında eni olan masuralar hazırlanarak ekim bunların üstüne yapılır. Planlama yapılırken sulama ,gübreleme, ilaçlama gibi uygulamalar düşünülerek boşluk veya yollar bırakılmalıdır.

İyi bir gelişmenin sağlanması ile çapa ve ot alımının kolayca yapılabilmesi için tohum sıraları arasında 25 cm. civarında aralık olmalıdır. özel olarak hazırlanan çizi tahtaları kullanılarak 8 – 10 cm. derinliğinde çiziler açılır. Az ekilişlerde çiziler çapa ve ip yardımıyla da açılabilir. Açılan çizilere tohumlar bırakılarak ekim yapılır. Tohum sıklığı tohumun kalitesi,tohum yatağı ve arazinin durumu, çiftçinin kendi tecrübeleri ile doğrudan ilgilidir. Ortalama şartlarda 1 m. Uzunlukta en fazla 50 tohum, en az ise 25 tohum bulunması yeterli görülebilir. 1 kg. tohum yaklaşık olarak 4000 adettir. Bu değer tohumun yeknesak olup olmaması,o yılın yağış ve iklim şartları vb. ile değişirse de tohum ihtiyacının tespit edilmesi amacıyla kullanılabilir.

Çiziler kendi toprağıyla kapatılabilir. Ancak imkan varsa 1:1:1 oranında ince kum veya mil,yanmış ahır gübresi,funda toprağı karışımı ile hazırlanan harç ile kapatılırsa daha iyi olur. Kendi toprağıyla kapatıldığında yanmış gübre ile kapak atılmalıdır. Kapatıldıktan sonra orta ağırlıkta bir yuvak ile veya baskı tahtası ile bastırılmalıdır. Bu şekilde ekimi yapılmış parsellerde zaman zaman gezilerek aktif fare ve köstebek yuvası olup olmadığı kontrol edilmelidir. Fare deliği varsa akşamüzeri delikler kapatılır. Ertesi sabah yeni delikler gezilerek yem bırakılır.

V- Doğrudan aşı parsellerine ekim

Tohum ve toprak hazırlığı önceki gibi yapılır. Ancak sıralar arasındaki mesafe ile 1m. uzunluktaki tohum sayısı değişiktir. Çapalama, ilaçlama, aşı işçiliği, sökümün makinayla yapılıp yapılmayacağı gibi konular göz önüne alınarak planlama ve parselasyon yapılır. İyi bir gelişme ve rahat çalışılabilmesi için sıra araları en az 60 cm. olmalıdır. Olumsuz şartlar düşünülerek 1m.deki tohum sayısı da 25 civarında olmalıdır.

Ekim ve kapaklama önceden anlatıldığı gibi yapılır. Fare mücadelesinin dışında bahara kadar başka bir işlem yapılmamakla beraber şiddetli yağışlardan sonra su göllenmeleri kontrol edilerek, göllenmeye izin verilmemelidir.

2-1.2.2. ÇöĞÜR VE AŞI PARSELLERİNDE BAKIM

Tohumların çıkışından önce otlanma görülür. Ot temizliği geciktirilmeden,otlar iyice köklenmeden yapılır. Ot temizliğinde tohumlar tam sürme aşamasında olduğundan, toprak tavlı iken yapılmasına,tohumların kımıldatılmamasına özen gösterilmelidir. Ot mücadelesi tohumlar toprak yüzeyine çıkmadan önce ot ilaçları kullanılarak da yapılabilir. Ot mücadelesi hafif bir çapalama ile birleştirilirse kış boyunca sertleşen toprak yüzeyi de gevşetilmiş olacağı için daha faydalı olur.

Tohumların çıkış gücü zayıf olduğu için toprak yüzeyi kuru bırakılmamalıdır. Mevsim yağışları yetersizse kısa süreli yağmurlama sulamalarla çıkışa yardım edilmelidir. Çıkıştan sonra bitkiler 10 cm. büyüklüğe geldiklerinde hafif bir seyreltmeye tabi tutulurlar. Bu esnada toprak yüzeyi havadar tutulmalı,ot mücadelesi ve çapalama ihmal edilmemelidir. Asıl seyreltme işi nispî nem düşmeye başladığında tamamlanır. Çöğür parsellerinde 1m. Sıra üzerinde 20-25 bitki,aşı parsellerinde ise 7-8 bitki bırakılması yeterlidir. Seyreltmede eşit mesafeler bırakmaya dikkat etmekle beraber,zayıf gelişen bitkilerin sökülerek iyi gelişenlerin yerinde bırakılması daha doğrudur. İkiz veya çok yakın çıkışlarda iyi gelişmiş olsalar bile seyreltme yapılmalıdır.

Yaz boyunca sulama,çapalama,hastalık ve zararlı kontrolleri ve gerekiyorsa ilaçlama yapılır. Sulamalarda az su verilmeli, göllendirmekten kaçınılmalıdır. İyi bir gelişme için ilk seyreltme ve çapadan önce dekara 25-30 kg. Amonyum sülfat gübresi bitkilerin yapraklarına değdirmeden atılır. Gelişme durumu takip edilerek haziran ayı içerisinde bir miktar azotlu gübre daha verilebilir.

Aşı parsellerindeki çöğürlerde aşıdan 10-15 gün önce toprak seviyesinden itibaren 20- 25 cm. yükseğe kadar olan dal ve yapraklar temizlenir. Bu işlem yapılırken gövde kabuğu fazla yaralanmamalıdır. Aşıdan 4-5 gün önce de hafif bir sulama yapılmalıdır.

2-1.3. AŞI ZAMANI VE AŞILAMA

Kiraz ve idris çöğürleri sürgün ve durgun göz aşılarıyla aşılanabilirler. Kışları çok sert geçmeyen yerlerde az sayılardaki çöğürler sürgün göz aşısıyla aşılanabilir. Ancak en uygun aşı durgun göz aşısıdır. Durgun göz aşısı teorik olarak temmuzun ikinci yarısından itibaren yapılabilirse de hem şaşırtılan çöğürlerde hem de o yılın çöğürlerinde ağustos sonlarına doğru yapılması pratik açıdan daha uygundur. Düzenli bakılan ve verimli parsellerde aşılama için en uygun dönem olan özsu hareketinin yavaşlaması zaten ağustos ayı sonlarını bulur. Çöğürlerin kabuğu da bu tarihlerde yeteri kadar kalınlaşmış ve pişkinleşmiştir. Eğer tutmayan aşılar için “ tamir aşısı “ düşünülüyorsa aşı zamanı eylüle sarkmamalıdır. Göller bölgesinde eylülün birinci yarısı içerisinde bile durgun göz aşısı yapılabilir. Daha sonraki tarihlerde ise ekonomik anlamda aşılama tamamen risklidir.

Parsellerde fazla azotlu gübre ve sulama yapıldığında aşılarda “ atma “ görülebilir. Bu yüzden gübreleme ve sulamada aşırılıktan kaçınarak,kontrollü ve yeteri kadar gübreleme ve sulama yapılmalıdır.

I. AŞI KALEMLERİ:

Aşı kalemlerinin kişilerin kendi bahçesindeki verimli ve adı belli ağaçlardan alınması en uygun yol olmakla beraber, bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bakımlı, düzenli verim veren ve meyve kalitesi mükemmel , hastalık ve zararlılardan korunmuş ağaçlardan kalem alınmalıdır. Kalemler ağaç tacının dış kısımlarından alınır. İç ve alt kısımlardaki sürgünler iyi güneşlenemediği için gözler iyi gelişmemiş ve pişkinleşmemiştir. Çok aşırı gelişip kalınlaşmış sürgünler de uygun değildir. Çeşide has kabuk rengini taşıyan,iyi gelişmiş, orta kalınlık ve uzunluktaki bir yıllık sürgünler iyidir.

Ağaçtan alınan kalemlerin 1/ 3’ lük uç kısmı ile 1/ 3 lük dip kısmının kullanılmaması daha iyidir. Kalemin ortasındaki sağlıklı ve gelişmiş gözler aşıda kullanılmalıdır. Kesilen kalemlerin yaprakları birkaç milimetre sap göz üzerinde kalacak şekilde makas veya bıçakla kesilir. Kalem nakledilecekse dip ve uç kesimi yapılmadan nakledilir. Hazırlanan kalemlerin aşıda hemen kullanılması daha iyi olmakla beraber, bazen kalemlerin bir müddet muhafazası gerekebilir. Bu durumda izoleli kaplar içine ıslak perlit doldurularak kalemler bunun içinde taşınıp korunabilirler. Telis çuval veya uzun süre ıslak kalabilen kaba kalın bez parçalarına sararak sık sık ıslatmak ,çok katlı gazete kağıdına sarıp ıslatmak gibi tedbirlerle kalemleri 1 –2 gün korumak ve nakletmek mümkündür.

II. AŞILAMA VE BAĞLAMA:

Aşı temizliği yapılan ve birkaç gün önce hafifçe sulanan bitkilerde uygun yükseklikte ve düzgün bir yerinden “ T “ açılır. T ‘ nin yerden yüksekliği değişebilirse de 15 cm. civarında olması yeterli bir ölçüdür. Kalemden usulünce çıkarılan göz dikkatlice incelenir. Sürgün taslağını oluşturacak olan “ düğme “ göz kabuğunda olmalıdır. Bu görüldükten sonra göz yerine yerleştirilir.

Eskiden bitkisel rafya kullanılmakla beraber,esnek olmaması ve bağ çözümünde geç kalındığında boğma etkisi göstermesi sebebiyle yerini plastik şeritlere bırakmıştır. Bağ tatlı bir sertlikte yapılmalıdır. Aşılanıp bağlandıktan sonra hafif bir sulama çok faydalıdır. Aşılamadan itibaren 21 gün geçtikten sonra bağlar çözülebilir. Bağ çözümünde istenirse tutmayan bitkilere “ kontrol “ veya “tamamlama “ aşısı yapılabilir. Çok çeşitle çalışılmışsa, kontrolde sadece vişne aşılanarak kolaylık sağlanabilir.

2-2. DİĞER KİRAZ ANAÇLARI

Ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmamakla beraber,ileride yaygınlaşacağı beklenen diğer kiraz anaçlarından da bahsetmek gerekir. Bunlardan bazıları ülkemize çok önceki yıllarda girmiş ancak bazı sebeplerden dolayı yaygınlaşamamış; bazıları ise ön denemeleri yapılmak üzere yeni girmiştir.

1- COLT: Pek çok kaynakta bahsedilmekle birlikte ülkemizde yaygınlaşmamıştır. Avrupa ve Amerikada belirli miktarlarda kullanılmıştır. Kuşkirazı anaçlı ağaçlara göre % 30 - % 40 daha küçük taç yapar. Bütün çeşitlerle iyi aşı uyuşması gösterir. Gençlik kısırlığı dönemi kısa, meyveleri daha iridir. Ülkemizde yaygınlaşamama sebebi colt’un kök kanserine duyarlılığıdır.

2- SL- 64 (sainte Lucie 64 ) : Seleksiyonla elde edilmiş bir idris klonudur. Sert dokulu kirazlara da vişnelere de iyi anaçtır. Kalkerli, kurak topraklara da iyi drene edilmiş ağır topraklara da uyum gösterebilir. Mazzard ve kuşkirazından daha küçük taç yapar. Genel özellikleri bakımından idrise benzemekle beraber, tekdüze ağaçlar meydana getirmesi ,vejetatif olarak çoğaltma imkanı olması iyi özellikleridir. Bu anaç ülkemize eski yıllarda girmekle birlikte halen bu anaçla kurulu bahçelerimiz yoktur. Adi idris yerine bu anacın kullanılmaması büyük bir kayıptır. önümüzdeki yıllarda özellikle vişne anacı olarak yaygınlaştırılması ile zaten idris anaçlı bahçe tesisini daha çok seven bölgelerde kiraz anacı olarak kullanılması çok faydalı olacaktır.

Biz henüz SL –64’ ü kullanamamışken SL –605 numarasıyla yeni bir klon seçilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. önümüzdeki yıllarda bu klonun da ülkemize girerek yaygınlaşması beklenmelidir.

3- MAZZARD F . 12 / 1: Yabani kirazlardan seleksiyonla elde edilmiştir. Kuvvetli gelişir ve bütün çeşitlerle aşı uyuşması iyidir. Bakteriyel kansere dayanıklı olduğu bildirilmektedir. Mistleme ve yeşil çelikle çoğaltılabilmektedir. Bu anaç da ülkemizde yaygınlaşamamıştır. Tekdüze ağaçlar meydana getirmesi ve seçilmiş bir anaç olması vejetatif olarak çoğaltılabilmesi gibi üstünlükleri olan bu anacın yaygınlaşmaması da bir kayıptır.

Anaçlar konusunda diğer dünya ülkelerinde çok geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmekte ve yeni yeni anaçlar geliştirilmektedir. Bu çalışmalar dört ana grup altında özetlenebilir

1 - Mazzard anaçları - ( Prunus Avium )

A - Tohum seleksiyonları

- Amerikada sellekte edilenler. Mazzard no= 570 , OCR 1

- Fransada sellekte edilenler. Pontavium ( Fercahun ), Pontaris (Fercadeu )

- Almanyada sellekte edilenler. Gi 81,82,84,90,94

B – Vejetatif üretilebilen mazzardlar

- F 12/1 ve Charger

- Cristimar IAI

2 - Mahalep anaçları ( Prunus Mahaleb )

A - Tohum seleksiyonları

- Amerikada sellekte edilenler .Mahaleb 900

- Fransada sellekte edilenler .SL 405

- Almanyada sellekte edilenler. Alpruma, Heiman 10

B - Vejetatif üretilebilen mahlepler

- SL – 64

- Dunabogdany

3 - Tohum anaçları

- VG – 1 ( VT 1 )

- B - Vejetatif üretilebilen vişne anaçları

- Tabel / edabriz

- Weiroot ( 10,13,14,53,72,158 )

- Vladimir

- Stockton morello

- CAB seleksiyonları (CAB –6 p, CAB 11 E )

- Anaç olarak kullanılan kültür çeşitleri ( Montmorency , Oblacinska )

4 – Prunus hybrid anaçları

- Colt

- M xM serisi ( 14, 97 , 60 , 2 , 39 . )

- Gisela serisi ( 1 , 5 , 10 . )

- Gembloux serisi ( G M 9 =İnmil; G M 61 / 1 =Damil ; G M 79 =Camil ; G M 8 9

Bu isimleri bildirilen anaçlarla ilgili olarak adaptasyon , uyuşma , verim ve ürün kalitesi yönünden yoğun çalışma ve araştırmalar sürdürülmektedir. Ayrıca bunların dışında yeni anaçlar bulunması yönünde de araştırmalar devam etmektedir. Bazı özellikleriyle diğerlerine göre daha iyi özellikler taşıyan TABEL / EDABRİZ, WEİROOT 158 , M X M 14, GİSELA 5 anaçları ülkemize getirilerek 0900 çeşidimizle uyuşmaları, adaptasyon kabiliyetleri, erken ürünlenmeye etkileri , verim kabiliyetleri , ürün kalitesine etkileri ve çoğaltma metotları yönünden araştırma ve denemeye alınmışlardır .Daha önceki yıllarda ülkemize giren colt anacı kansere hassasiyeti sebebiyle yaygınlaştırılmamıştır. Mazzard, SL 64,Stockton morello, montmorency ise ülkemizde mevcut olmakla beraber anaç olarak 0900 ile uyumları denenmemiş ve yaygın üretimleri yapılamamıştır.

Ülkemize yeni veya daha önce giren bazı anaçların kısaca tanıtılması faydalı olacaktır.

4- TABEL / EDABRİZ :

İrandan toplanan fertlerden çoğaltılmıştır.İNRA tarafından fransada sellekte edilerek tanıtılmıştır. Bölge denemeleri henüz sınırlıdır. Mikropropagation’la da üretilebildiği halde en iyi yarıodun çelikleriyle üretilir.Fransadaki denemelerde diğer vişne anaçlarından farklı olarak bütün kirazlarla ve montmorency vişne çeşidiyle iyi uyuştuğu bildirilmektedir. Tabel/ edabriz ağaçları bodurdur. F 12/ 1 ‘in % 15 –20si kadar bir beden oluştururlar. Bununla birlikte toprak tipi ve çevre şartları ağaç bedeni büyüklüğüne oldukça fazla etki ederler. Bazı yer ve şartlarda F 12/ 1’in % 60’ ından büyük ağaçlar meydana getirmişlerdir. Ancak colt ve M xM ( maxma 14 ) ağaçlarından her halükarda daha küçük taç oluşturmuşlardır. Üzerlerine aşılanan kirazlara etkileri ise şöyle özetlenilebilir

- Edabriz üzerine aşılanan kirazlar erken meyveye yatarlar.

- Bol ürün verirler.

- Toprağa iyi tutunurlar

- Az sayıda dip sürgünü ( Piç ) verirler.

Bu özelliklerin hepsi de bir anaçtan beklenen iyi özelliklerdir.

Edabriz , organik madde bakımından zengin, killi- kumlu topraklardan hoşlanır. Kurak ve ph’ın yüksek olduğu topraklarda daha az gelişme gösterir. Phytophthora’ya hassastır. Nematod ve crown gal’e hassasiyeti veya dayanıklılığı konusunda henüz yeterli bilgi yoktur.

5- WEİROOT SERİSİ:

Bu vişne anaçları almanyada sellekte edildiler. Bazı testler sonunda 10 ,13, 14 numaralı klonlar ortaya çıktılar. Üretimleri yumuşak ve yarı odun çelikleriyle yapılabilmektedir. İngiltere denemelerinde Van, Merton Glory, merpet’le uyuştuğunu göstermekle beraber;Almanya ve isviçre denemelerinde bazı çeşitlerle uyuşmazlık gösterdiği bildirilmiştir. özellikle isviçre denemelerinde % 20-40 oranında büyük ölümler olmuştur. Ağır kil ıslak toprak ve oksijensiz toprak şartlarının bu problemi yarattığı düşünülebilir. Alman denemelerinde Sam çeşidiyle uyuşmamakla beraber bu bir sürpriz olmayıp ,Sam zaten diğer bazı yeni kiraz anaçlarıyla da uyuşmamıştı.

East malling denemelerinde weiroot 10 ve 13 üzerinde kiraz ağaçları mükemmel verimli , colt ile hemen hemen aynı veya azıcık küçük olmuşlardır.

Almanyada “ Daha iyi uyuşma gösterebilir” beklentisiyle 53, 72, 158 numaralı klonlar denendiler. Bu klonlar da bodurluk gösterdiler,iyi ürün verdiler. Ancak bunların yetiştiriciliğinde bir desteğe ihtiyaç duydukları belirtildi. Clon 158’inde clon 10’dan birazcık daha bodur olduğu,erken ürünlendirdiği ve bol ürün verdirdiği belirlendi

6- M X M SERİSİ:

Amerika’da Oregonda 3000 açık döllenen P.Mahalep tohumundan sellekte edilmişlerdir. Temel (genel) büyüme şekli ve yaprak yapısı P.Avium hybridi olduğunu düşündürmektedir. Altı ümitvar tipi amerikada birkaç lokasyonda denendi. Amerika’da epeyce dip sürgünü verdikleri halde Fransa’da daha az piç vermişlerdir. Clon 2,39,60,97 phytophtora’ya biraz dayanıklılık göstermiştir. Killi topraklardaki kondisyonu saf mahalep tipleriyle yarışacak şekilde toleranslıdır. Clon 14,39,60,97’nin kış soğukları ve kansere mazzard ve colt’dan daha dayanıklı olduğuna inanıldı. Bu serinin ağaçları genellikle colttan erken ürünlendiler ve verimli oldular.

M X M 14 ( Brokforest veya maxma delbart 14 )

Serinin pek çoğundan bodurdur. Popülaritesi Fransa ve amerikada pek çok orijin anacı yakalamıştır.Michigan denemelerinde üzerine aşılanan kiraz ve montmorency ağaç bedenlerini küçültmüştür. Ürün fazlalığı sağlamakla beraber montmorency ‘de meyve bedenini küçültmüştür.

M X M 14 üzerindeki ağaçların yapraklarında yaz ortasında stres görülmüştür. Bu stresin sebebinin ileri dönem uyuşmazlığı olduğu düşünülebilir. Fransa’daki denemelerde kloroza iyi dayanım göstermiş, meyve ağırlığı da diğer anaçlarınkiyle aynı olmuştur. Meyve üretiminin başlaması SL-64’den iki yıl daha erkendir. Ağaç büyüklüğü mazzard F 12/ 1 in % 40- 60’ı , SL64’ün % 60- 80’i kadar olup yarı bodurdur. Fransa’da ağaç büyüklüğü ( Burlat çeşidinin ) MXM 14 ve colt’ta aynı olmuş; Michiganda MXM 14 üzerindeki montmorency Colt üzerindekinden daha bodur olmuştur. MXM 14’ün bir miktar piç verdiği bildirilmektedir. Phytophtora ve bakteriyel kansere daha dayanıklıdır.

7- GİSELA ( GİESSEN) SERİSİ:

1965 yılından beri Almanya’da yürütülen çalışmalar sonucu elde edilmiştir. Uygun ortamlarda muhafaza edilen polenler, bir tarafları camekanla kapatılmış ebeveyn ağaçlara elle uygulandılar. Bu usulle birçok ilginç hybrit anaç üretimi mümkün oldu. Bunlar korunarak uygun olanları daldırma, yumuşak çelik,odun ve kök çelikleriyle üretime alındılar. Yapılan testler sonucu başarılı melezlenenler(iyi hybritler) hedelfingen veBüttners Rote Knorpel çeşitleriyle aşılanarak ağaç büyüklüğü ve verimli,ilik yönünden etkili olanlar seçildiler.

Geissende yapılan yoğun çalışmalardan sonra 13 klon tipi Amerika ve Avrupa da test edilmek üzere piyasaya çıkarıldı.

GİSELA –5 ( 148/2 ) : yarıbodurdur. P. Ceracus x P. Canescens hybrididir. Almanya bahçe denemelerinde; 5. Yıldan sonra F 12/1’in %50’si kadar taç genişliği gösterdiği bildirilmiştir. Almanya denemeleri ağır killi ve oksijensiz ortamlara uygun gelmeyeceğini göstermiştir. Phytophtora zararlanması görülmüş fakat PNRSV VE PDV enfeksiyonlarına biraz toleransı görülmüştür.

Parlak bir geleceğe sahip olan bu bodur klon anacıyla ilgili daha yoğun testler yapılmalıdır.

8- GEMBLOUX SERİSİ

Belçika’da süs amacıyla kullanılan 220 tip içerisinden 1963 den beri yapılan çalışmalarla seçildiler. Orijinleri Japon yadır. Kolay vejatatif üretilme, kiraz ve vişnelerle aşı uyuşması, kültür çeşidinin verim ve büyüklüğüne etkisi, bakteriyel kanser ve diğer hastalıklara dayanımı, piç verme eğilimi, toprak ve iklim şartlarına uyumu yönünden uzun yıllar denendikten sonra GM 8, GM 9, GM 61/1, GM 79 klonları olumlu bulunarak Avrupa ve Amerika’da daha yaygın testler için sunuldular.

GM klonları yumuşak odun çeliğiyle çoğaltılabilir. GM 79 en iyi Haziran başında; GM 9 ile GM 61/1 daha geç büyüme sezonunda daha başarılı üretilirler.

GM 9 (İNMİL) : Hibrid bir anaçtır. Bodurluk sağladığı görülerek seçilmiştir. Bölgelere ve çeşide bağlı olarak ağaç bedeni F 12/1’in 2/3’ü veya ¾ ‘ü kadar olmuştur. Belçika’da uzmanlar hektara 740 bitki sıklığıyla bahçeler kurmuşlardır. Üzerine montmorency vişne çeşidi aşılandığında verimli topraklarda F12/1’in 2/3’ü veya ¾’ü kadar büyümüş, fakir topraklarda ise sadece % 30’u kadar gelişme göstermiştir. Tecrübeli çiftçilerin sulama, budama ve bakım tedbirleriyle ağaç bedeni büyüklüğü kontrol edilebilir.

İnmil üzerindeki ağaçların temel problemi seyrek dallanma ve dik büyüme habitusudur. Genellikle uyuşma iyi, ancak Early Rivers ile uyuşmadığı bildirilmiştir. Belçika denemelerinde erken ürünlenme, verimlilik, ortalama verimin yüksekliğini gösterdiysede; Amerikadaki denemelerde diğer yeni anaçlara göre verime yatmanın geç olduğu gözlenmiştir.

İnmil, kirecin sebep olduğu kloroza orta derecede hassas; kış soğuklarına Damil ve Camil’den daha hassastır. Islak topraklarda iyi büyümez ve Phytophtora’ya çok hassastır.Aynı güçte büyüme istenirse düzenli budama ve kazığa ihtiyaç duyarlar.

GM 61/1 ( DAMİL): Orta güçte anaçlardır. F 12/1’in yarısı veya 2/3’ü kadar büyürler. Dikim yoğunluğu olarak hektara 370 – 570 adet bitki önerilmektedir.

Yumuşak çelikle üretilebilmektedir. Fransadaki denemeler bu anaç üzerinde erken ürünlenmenin iyi olduğunu göstermekle beraber her nasılsa Amerika’daki gözlemlerde diğer bodur anaçlara göre,erken ürünlenmeme, zayıf ürünlenme,yıllık verimin azlığı görülmüştür.

Damil toprağa yeterli tutunmakla beraber ilk birkaç yıl kazık ister. Piç çıkarma eğilimindedir. Yüksek pH’ya orta hassas,fakat Phytophtora’ya yeterli (orta-ılımlı) dayanıklıdır. Crown gal ve kumlu topraklara hassastır. Kış soğuklarına dayanımı iyidir.

GM 79 (CAMİL ) : Belçika denemelerinde F 12/ 1’in 1/3’ü veya 2/3!ü kadar büyüklükte ağaçlar oluşturmuştur. Camil üzerindeki ağaçlar budama yönünden f 12/1 gibi davrandılar. Amerika denemelerinde F12/1’in % 70’i kadar büyüdüler. Belçikalı araştırıcılar dikim sıklığı olarak hektara 300-450 bitki önerdiler.

Kiraz çeşitleriyle uyuşması iyi ise de Kanada çeşidi Summit ile uyuşmazlık bildirilmiştir. Erken ürünlenme ve verimlilik çok iyidir. Ancak ıslak topraklara tahammülsüzdür ve Phytoptora’nın neden olduğu ölümler görülmüştür. Kış soğuklarına mukavemeti iyidir ve kazık istemez. Fazla piç çıkarması da problemdir.

Gerek Ülkemizde gerekse diğer dünya ülkelerinde araştırma ve ıslah çalışmaları çok hızlı bir şekilde sürüp gitmektedir. Her an yeni anaçlar ve çeşitler elde edilebilir.

3 - BAHÇE KURULMASI

Kiraz yetiştiriciliğinde problemlerin büyük kısmı henüz bahçe kurulurken yapılan hatalara dayanmaktadır. Tek çeşitle bahçe kurulması, genellikle derin dikim ve ilk yıllarda ağaçların terbiye edilmemesi , gövde yaralanmalarının önemsenmemesi başlıca kuruluş hataları olarak ileriki yılların verim ve ağaç sağlığını etkilemektedir.

Kiraz bahçesi kuruluş aşamasında iyi bir planlama yapılmalı ve ilk yıllarda gerekli kültürel tedbirler ihmal edilmemelidir.

Ülkemizde genellikle eski bahçeler tek çeşitle kurulmuştur. Tek çeşitle bahçe kurulması yetersiz döllenme ve/veya hiç döllememeye sebep olduğu gibi , pazara kiraz arzı da kısa bir döneme inmektedir. Hasada yakın dönemde dolu veya yağmur yağışları olursa üreticiler büyük zarar görmektedir. Bu yüzden hiçbir yetiştirici tek çeşitle kiraz bahçesi kurmamalıdır. Her bahçede en azından 4-5 çeşit yer almalı; bu çeşitlerde birbiri ile uyuşur ( birbirini döller ) çeşitler olmalıdır.

3-1. ÇEŞİT SEÇİMİ

Kiraz bahçesi kurulurken her çiftçinin gönlünde zaten bir temel çeşit bulunmaktadır. Bu yüzden bahçede bir çeşidin ağırlıklı olarak yer alması doğaldır. Ancak kiraz çeşitlerinin hemen hemen hepsi kendisiyle uyuşmadığı gibi; grup kısırlığı da sökonusudur. İyi bir döllenmenin sağlanması, ekolojik faktörlerden kaynaklanan riskin azaltılması, 6 hafta süreyle pazara kiraz arz edilmesi, hasatta işçilik vb. yönden sıkışmamak için iyi bir çeşit planlaması lazımdır. Bu bölümde ülkemizde bulunan çeşitlerin özellikleri anlatılmıştır.

I- EDİRNE : Çok erkencidir. Verimli, yarı dik orta kuvvete büyür. 19 Mayıs civarında olgunlaşır. Şarabi renkli, yuvarlakça, 3-4gr. (3,28gr.) ağırlığında meyveleri vardır. Bütün bölgelere önerilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Kendine kısırdır. Vista, Van, Karabodur, Merton Marvel, B.Gauçher, Noirde Guben, Merton Bigarreaus, Merton Late ile döllenir. Bu yüzden korunmalıdır.

II- TURFANDA : Çok erkencidir. Verimli, dik ve kuvvetli gelişir. 21 Mayıs civarında olgunlaşır. Meyveleri morumsu- şarabi renkte, kalp şeklinde, orta sertlikte , 3-4gr ( 3,72gr ) ağırlığındadır. Bütün bölgelere önerilebilir. Çok erken çiçeklenir. Kendine kısırdır. Early Burlat, Noirde Guben ve Merton Premier ile döllenir. Kuş zararından korunmalıdır.

III- EARLY BURLAT : Çok erkenci grupta yer alan en iri meyveli en kaliteli çeşittir. Bu özellikleriyle bahçelerde en azından birkaç fert bulunması önerilir. Ayrıca düşük rakımlı yerlerde kapama bahçe kurulması da düşünülebilir. 24 Mayıs civarında olgunlaşır. Ağacı yarı dik ve kuvvetli gelişir. Ağacı çok verimlidir. Hatta bazı yıllarda çok sık meyve bağladığı için meyve iriliği azalır. Meyveler sert, parlak kırmızı renkli, iyi kaliteli ve 6-7gr ( 6,38gr ) ağırlığındadır. Çok erken çiçeklenir. Turfanda, Merton Premier, Noir de Guben ile döllenir.

IV- STARKİNG HARDY GİANT : Erken olgunlaşır. ( 27 Mayıs )Meyvesi 5-6gr ( 5,62gr ) ağırlığında, sert, koyu kırmızı, biraz ince uzun şekilli kalitelidir. Ağacı yarı dik ve kuvvetli gelişir, verimlidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Noir de Guben, vista, berryessa ile döllenir.

V- DURANO Dİ CESENA: Ağacı yarı dik- yaygın ve kuvvetli gelişir. 28 Mayıs civarında olgunlaşır. Meyvesi 6-7 gr. Ağırlığındadır. ( 6.10 gr. ) Parlak koyu kırmızı renkli,lezzetli,sert, yuvarlarca-kalp şeklinde ve kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Noir de Guben, vista, B.Gaucher ile döllenir.

VI- VİSTA: Ağacı yaygın ve orta kuvvette gelişir. Mayıs sonunda olgunlaşır. Meyveleri 5-6 ( 5.31 ) gramdır. Sert,parlak koyu kırmızı renkte,geniş kalp şekilli,verimlidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Van, Bing, B.Napolyon, Berryessa ile döllenir. ÜNİVERSAL DONöR’ dür. (Kendisiyle aynı zamanda çiçeklenen bütün çeşitleri döller.) Bu özelliği nedeniyle bahçelerde bulunması faydalıdır.

VII- MERTON PREMİER: Ağaçları orta kuvvette,yukarı doğru ve yaygın olarak gelişir. Haziran başında olgunlaşır. Meyveleri 5-6 gr.( 5.27 gr. ) ağırlığında,orta sert, koyu kırmızı-mor renkli,kalp şeklindedir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Noir de Guben,Van, Bing ile döllenir.

VIII- CORUM : Ağaçları çok kuvvetli,yukarı doğru ve yaygın olarak gelişir. Haziranın ilk haftasında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 (6.68 gr. ) ağırlığındadır. Sert etli ,donuk sarı zemin üzerine parlak kırmızı renkli,kalp şeklindedir. Orta mevsimde çiçeklenir. Van,B.Napolyon,Bing,Vista ile döllenir.

IX- MERTON BİGARREAU : Ağaçları kuvvetli ve yaygın gelişir. Haziranın ilk haftasında olgunlaşır. Meyveleri iri, 6-7 gr. ( 6.98.gr. ) ağırlığındadır. Sert etli, koyu kırmızı-kahverengi,yuvarlakca, kalp şeklinde çok iyi kalitelidir. Dünyanın en parlak renkli kirazı diye isimlendirilmiştir. Orta mevsim kirazlarının en iyisidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Geç çiçeklenir. B.Gaucher,Lambert,Merton Late,Noble ile döllenir.

X- BERRYESSA : Ağaçları kuvvetli,yukarı doğru ve yaygın gelişir. 7 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 gr. ( 6.84 gr. ) ağırlığındadır. Verimli,sert etli, siyaha yakın koyu renkli,kalp şeklinde ,kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir.Vista,Van , Bing ile döllenir.

XI- NOİR DE GUBEN : Ağaçları orta kuvvette yaygın olarak gelişir. 10 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 5-6 ( 5.65 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimlidir. Sert etli,siyah renkli,yuvarlak meyvelidir. Kendine has bir aromaya sahiptir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Erken çiçeklenir. Stella, Van, Bing ile döllenir. ÜNİVERSAL DONöRDÜR. Bu sebeple bütün bahçelerde yer alması faydalıdır.

XII- VAN : Bütün dünyada yaygın olarak yetiştirilen bir çeşittir. Ağacı yarı dik,yaygın ve kuvvetli gelişir. 12 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.91 gr. ) ağırlığındadır. Süper verimlidir. Sert, parlak kırmızı, yuvarlak-kalp şeklinde ve çok iyi kalitededir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Bing,Lambert,Noir de Guben ile döllenir.

XIII- BİNG : En çok Amerika’da yetiştirilmekle beraber, bütün dünyada yaygındır. Amerikanın ihraç kirazıdır. Ağacı kuvvetli,dik ve biraz yaygın gelişir. 13 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.28 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimli bir çeşittir. Çok iyi lezzetli ,sert etli, siyaha yakın parlak koyu kırmızı,kalp şeklinde,çok iyi kalitelidir. Orta mevsimde çiçeklenir. Bahçe planlamalarında dikkate alınması gereken bir çeşittir. Vista ,Van, Noir de Guben ile döllenir.

XIV- BİGARREAU NAPOLEON : Ağaçları kuvvetli,yukarı doğru-yaygın gelişir. 13 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 gr. ( 6.27 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimlidir. İyi lezzetli,donuk sarı zemin üzerine canlı karmen kırmızısı renkli, kalp şeklindedir. Aşırı soğuk olmayan bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Van, Vista, Noir de Guben ile döllenir.

XV- BİGARREAU GAUCHER : Ağacı kuvvetli ve dik gelişir. 13 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 6-7 gr. ( 6.25 gr. ) ağırlığındadır. Çok verimlidir. Koyu kırmızı- siyah renkli,yuvarlak kalp şeklindedir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Merton Bigarreau,Lambert, Merton Late, Noble ile döllenir. ÜNİVERSAL DONöR’dür. Bu sebeple bahçe planlamalarında dikkate alınmalıdır.

XVI- NOBLE : Ağacı zayıf ve yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.41 gr. ) ağırlığındadır. Meyvesi çok iyi lezzetli, çok sert , koyu morumsu – siyah renkli,kalp şeklinde ve çok yüksek kalitelidir. 0900 Ziraat çeşidi ile tesis edilen bahçelerde dölleyici olarak yer alması tavsiye edilir. Geç mevsimde çiçeklenir. B.Gaucher, Lambert, Merton Late ile döllenir.

XVII- BELLA Dİ PİSTOİA : Ağacı kuvvetli, dik ve biraz yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 6-7 gr. ( 6.11 gr. ) ağırlığındadır. İyi lezzetli,sert, parlak sarı zemin üzerine pembemsi-kırmızı renkte,yuvarlakça iyi kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Orta mevsimde çiçeklenir. Noir de Guben,Vista, B.Gaucher ile döllenir.

XVIII- KARABODUR : Ağacı çok kuvvetli, dik ve yuvarlak gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyve ağırlığı 7-8 gr. (7.46 gr. ) ağırlığındadır. Orta derecede verimlidir. Sert, parlak, limon sarısı zemin üzerine kırmızı- pembe renkli, genişçe kalp şeklinde, lezzetlidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Geç dönemde çiçeklenir. Van, Merton Late, B.Gaucher ile döllenir.

XIX- MERTON MARVEL : Ağacı zayıf ve yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 6-7 gr. (6.23 gr. ) ağırlığındadır. Verimli bir çeşittir. Lezzetli, sert etlidir. Koyu kırmızı- morumsu renkli,kalp şekilli,kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. Geç mevsimde çiçeklenir. B.Gaucher,Merton Late, Noble ile döllenir.

XX- KARAGEVREK : Ağacı kuvvetli,yuvarlak taçlı,yaygın gelişir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 7-8 gr. ( 7.78 gr. ) ağırlığındadır. Orta derecede verimlidir. Lezzetli,çok sert etli, siyaha yakın koyu morumsu-kırmızı renkli,fıçı şeklinde,iyi kalitelidir. Geç mevsimde çiçeklenir. Hasada yakın dönemde yağmur almayan yerlere tavsiye edilebilir. B.Gaucher ve Vista ile döllenir.

XXI- LAMBERT : Ağacı kuvvetli ve dik gelişir. 18 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 7-8 gr. ( 7.6 gr. ) ağırlığındadır. Ağacı çok verimlidir. Lezzetli,çok sert,koyu morumsu-kırmızı renkte,kalp şeklindedir. Geç mevsimde çiçeklenir. Hasada yakın dönemde yağmur almayan yerlere tavsiye edilir. 0900 Ziraat ile bahçe tesislerinde mutlaka dikkate alınmalıdır. Van,B.Gaucher,Merton Late ile döllenir.

XXII- MERTON LATE : Ağacı çok kuvvetli,yarı dik-yaygın gelişir. 20 Haziran civarında olgunlaşır. Meyvesi 5-6 gr. ( 5.76 gr. ) ağırlığındadır. İyi lezzette,sert etli,donuk sarı zemin üzerine parlak pembemsi-kırmızı renkli,yuvarlakça şekilli ,kalitelidir. Bütün bölgelere tavsiye edilebilir. 0900 Ziraat ile bahçe tesisinde dikkate alınmalıdır. B.Gaucher, M.Bigarreau, Lambert ile döllenir.

XXIII- 0900 ZİRAAT : Ülkemizin en popüler kiraz çeşididir. İhracatta “ Türk Kirazı “ Unvanını alan çeşidimizdir. Geçmiş yıllarda hatalı bahçeler kurulması sebebiyle verim düzensizlikleri görülmesine rağmen ihracat şansı çok yüksektir. 15 Haziran civarında olgunlaşır. Kuvvetli ve yaygın dallı gelişir. 0900 Ziraat, Akşehir Napolyonu, Dalbastı, Uluborlu, Salihli, Dereçine Kirazı, Pıs Pıs ve genel olarak Napolyon adıyla biline gelmiştir. Bütün bu isimlerle anılan kirazlar birbirine çok benzemekle beraber, farkları varsa belirlenmesi ve en kaliteli,en verimli, döllenmede müşkülpesent olmayanının seçilmesi amacıyla bir dizi araştırma başlatılmış bulunmaktadır. Bu araştırma en kısa zamanda sonuçlandırılarak “ŞAMPİYON” seçilmiş olacaktır. Gene bu çeşidimizin yeni bodur anaçlarla uyuşması ile ilgili geniş çaplı bir deneme de başlatılmış bulunmaktadır.

Meyvesi 8-9 gr. ( 8.2 gr. ) ağırlığındadır. Parlak koyu kırmızı renkli, meyve eti çok sert, gevrek, sulu, çok lezzetli ve kalitelidir. Çok geç çiçeklenir. Starks Gold, Merton Late, Lambert, Noble, Jübile, B.Gaucher ile döllenir.

XXIV- STARKS GOLD : Ağaçları yarı dik ve kuvvetli gelişir. 15 Hazirandan sonra olgunlaşır. Ereğli’de önemli miktarlarda üretilmekte ve işlenmektedir. Meyveleri 3-4 gr.ı ( 3.4 gr. ) ağırlığındadır. Meyve eti sarı renkli, serttir. Sofralığın yanısıra reçel yapımı ve salamura olarak değerlendirilmektedir. Endüstri çeşidi olarak gittikçe öneminin artacağı düşünülmektedir. 0900 Ziraat ve B.Gaucher ile döllenmektedir

XXV- STELLA : Ülkemizde kısmen yaygınlaşmış tek kendine verimli çeşittir. Ağacı yarı dik,yaygın ve orta kuvvette gelişir. 10 Haziran civarında olgunlaşır. Meyveleri 7-8 gr. ( 7.2 gr. ) ağırlığındadır. Meyve eti sert,lezzetli,parlak koyu kırmızı renkli,fıçı şeklinde,çok iyi kalitelidir. Yağış endişesi yoksa ,ağacında özelliklerini kaybetmeden bir süre bekletilebilir. Meyve kalitesi ve kendine verimliliği yönünden tavsiyeye değer bir çeşittir. Orta mevsimde çiçeklenir. Ayrıca Vista ve Noir de Guben ile de döllenir.

Çeşitlerin tanıtılmasından sonra 0900 Ziraat ağırlıklı bir bahçede ideal çeşit kompozisyonu ile ilgili bir öneri yapılabilir. Böyle bir bahçede esas çeşit % 60 civarında; diğer çeşitlerin de % 40 civarında olması iyi bir oran olarak kabul edilebilir. Starks Gold, Merton Late, Lambert, Noble, Jübilee, B.Gaucher 0900 Ziraatın dölleyicileri olarak bahçede mutlaka yer almalıdır. Bunun yanında don, dolu,yağmur vb. risklerinin azaltılması amacıyla değişik zamanlarda olgunlaşan ve Pazar değeri yüksek olan Early Burlat,Vista, Merton Bigarreau, Noir de Guben,Stella, Van, Bing, B.Gaucher çeşitleri de bahçede değişik miktarlarda bulundurulmalıdır. Sayılan çeşitlerden Vista, Noir de Guben ve Bigarreau Gaucher kendileriyle aynı zamanda çiçek açan bütün çeşitleri iyi döllediklerinden dolayı ( Üniversal Donör ) zaten bahçede bulunması mutlak faydalı çeşitlerdir.

Kısaca özellikleri tanıtılan çeşitler az veya çok ülkemize girmiş ve bazıları da bazı bölgelerimizde yaygınlaşmıştır. Ancak ıslah çalışmalarıyla son yıllarda geliştirilen ve henüz ülkemizde pek bilinmeyen bazı çeşitler de önümüzdeki yıllarda yeni çeşitler olarak karşımıza çıkacaktır. Bu yüzden onların da kısaca tanıtılması faydalı olacaktır.

A- KENDİNE VERİMLİ OLMAYAN ÇEŞİTLER:

Arcina ( Fercer ), Colney ,Kordia, Kristin, Regina, Summit, Sylvia, Chelan, Cashmere, Glacier, Rainier gibi çeşitlerden son yıllarda çok bahsedilir olmuştur. önümüzdeki yıllarda bu çeşitlerin çoğunun ülkemizde deneme ve üretimlerinin yapılması muhtemeldir.

ARCİNA : Fransada ıslah edilmiştir. Ağaçları çok güçlü,yarı dik gelişir. Dallanma orta sıklıkta,dal açıları iyidir. Ürünlenme erken yıllarda zayıf,olgunlukta iyidir. Çiçeklenme dönemi erken- orta , Burlattan hafifçe öncedir.

Meyve çok iri ve düzgün,meyve üst rengi kırmızı-mor, hafifçe çizgili, et rengi kırmızıdır. Böbreğimsi şekilli ve yağmur çatlamasına hassastır. Olgunlaştıktan sonra ağaçta fazla duramaz. Burlattan 17-18 gün sonra olgunlaşır. Van ve Early Burlat döller.

COLNEY : İngiltere'de ıslah edilmiştir. Ağaçları ılımlı-güçlü büyür. Habitusu yarı dik ancak olgunlukta yaygındır. Bakteriyel kansere dayanıklıdır. Erken ürünlenme ve verimlilik normaldir.

Meyve iri, siyah-mor renkli,sert ve orta lezzettedir. Olgunlaşma geçtir. Üniversal donörlerle ve stella ile döllenir.

KORDİA : Çekoslovakya'da ıslah edilmiştir. Ağaçları gençken çok güçlü ve uzun gelişir,yaşlandıkça yuvarlaklaşır. Geç çiçek açar ve çok verimlidir.

Meyve kalp şekilli,üst rengi karmin kırmızısı ile koyu violet rengindedir. Et rengi kırmızı,pembe çizgilidir. Meyve sert,mükemmeldir. Hafifçe aromalı lezzette,şeker ve asit dengesi iyidir. Burlattan 26-28 gün sonra olgunlaşır, Regina ile döllenir.

KRİSTİN : USA’ da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü ve kış soğuklarına da dayanıklıdır. Orta dönemde çiçeklenir. Meyveleri iri,koyu kırmızı veya mor-siyah çok cazip görünüşlüdür. Meyve eti koyu kırmızı,sert,özlü,sulu,tatlı ve çok iyi yeme kalitesindedir. Küçük çiçek çukuru vardır. Yağmur çatlamasına hafif hassastır. Burlattan 16-18 gün sonra olgunlaşır.

RAİNİER : USA’ da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü yarı yaygın gelişir. Erken dönemde çiçeklenir ve yüksek verimlidir. Meyve iri, olgunlukta çatlamaya hassas, meyve zemin rengi sarı ,yüzü kırmızı-pembedir. Meyve eti sert,beyaz-sarı renkli,suyu renksiz çok iyi lezzettedir. Çekirdek küçük ve hafifçe serbesttir. Burlattan 18-20 gün sonra olgunlaşır. Bing ve Van ile döllenir.

REGİNA : Almanya'da ıslah edilmiştir. Güçlü ve yüksek büyür. Ağaç piramidal formlu,yaygın ve sarkık dallıdır. Mükemmel verimlidir. Meyve irice,bir yüzü basık,düşük çatlama eğilimindedir. Koyu kırmızı-siyah renkli, sertçe, sulu, aromatik, tatlı lezzettedir. Geç veya çok geç dönemde çiçeklenir. Summit ile döllenir.

SUMMİT : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü-çok güçlü gelişir. Gençken dik habitusludur. Orta mevsimde çiçeklenir,orta –geç ürünlenir, verimlilik normaldir. Meyve çok iri ve kalp şekillidir. Çatlamaya hassasiyeti ortadır. Meyve rengi parlak kırmızı,çok cazip parlaklıkta,orta sert,kabuğa yakın eti pembe,çok tatlı,tam olgunluktan önce aromalıdır. Burlattan 16-18 gün sonra olgunlaşır. Van ile döllenir.

SYLVİA : Kanada’da ıslah edilmiştir. Ağaçları yarı kompakt,kararlı verimlidir. Bu yüzden sık dikim sistemleri için de kullanılmıştır. Meyve iri-çok iri,koyu kırmızı renkli,sert dokulu,iyi lezzettedir. İyi depolanabilme kabiliyetindedir. Yaprak dağılımı ve düzeni meyveleri güneş yanmalarından korur. Burlattan 16-20 gün sonra olgunlaşır.

CHELAN : USA’ da ıslah edilmiştir. Kaliforniya ve Washington'da bahçeleri yaygınlaşmaya başlamıştır. Meyve orta iri ,koyu kırmızı,yüksek kalitelidir. Bing’den birkaç gün sonra çiçeklenir,10 gün önce olgunlaşır. Büyük miktarlarda çiçeklenir ve çiçeklenme uzun sürer. Bu özelliği sebebiyle fazla meyve tuttuğu ve dolayısıyla meyvesinin fazla irileşemediği düşünülmektedir. Yağmur çatlamasına nispeten dayanıklıdır. Van ve Rainier ile döllenir.

B – KENDİNE VERİMLİ ÇEŞİTLER

CASHMERE : Orta irilikte,koyu kırmızı,yüksek kalitelidir. Bingden birkaç gün sonra çiçeklenir ve 8-10 gün önce olgunlaşır. Geç çiçeklenmesi geç ilkbahar donları ve daha uygun döllenme şartları bakımından bir avantaj sağlayabilir. Soğuk zararına da oldukça dayanıklıdır. Ağacı açık ve yaygın gelişir. Bu iyi bir özelliğidir. Yağmur çatlamasına hassas olması,hasatta dökülmesi gibi bazı özellikleri sebebiyle kuşku uyandırdıysa da ,erken olgunlaşma,geç çiçeklenme,soğuğa dayanımı,uygun büyüme habitusu ,self-fertil olması gibi üstün özellikleriyle gelecek vaat etmektedir.

GLACİER : Şimdiye kadar tanıtılan kirazların içerisinde irileşme kabiliyeti bakımından en üstün olanıdır. 15-16 gr. Ağırlık ve 33 mm. Çap Nadir değildir. USA’ da kuzey Pasifik için uygun olduğu belirtilmektedir. Bing’den birkaç gün sonra olgunlaşır,bol verimlidir ve çok iridir. Geç çiçeklenir. Yağmur çatlamasına dayanımı ve soğuklama ihtiyacı bing gibidir.

CELESTE : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağacı güçlü fakat kompakt habitusludur. Erken ürünlenmemekle beraber olgunlukta yüksek verimlidir. Meyve iri kısa saplı, koyu renkli,orta sertlikte,çok iyi lezzetlidir. Kuru maddece zengindir. Burlattan bir hafta sonra olgunlaşır. Sık dikim sistemlerine uygundur.

İSABELLA : İtalya'da ıslah edilmiştir. Orta güçlü gelişir,dik habitusludur. Erken ürünlenir ve bol verimlidir. Meyvesi iri,kalp şeklinde,yağmur çatlamasına orta hassas,rengi parlak koyu kırmızı ve çok çekicidir. Meyve eti orta sert-sert ,kırmızı renkli ve tatlıdır. Burlat’tan 6 gün sonra olgunlaşır.

LAPİNS : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü,çok dik gelişme arzusundadır. Terbiye ile ancak frenlenebilir. Bol ürünlüdür ve erken çiçek açar. Meyve iri-çok iri,basık kalp şekilli, karın tarafı basık şekillidir. Çatlamaya düşük hassas,rengi koyu kırmızı,meyve eti çok sert,tatlı,sulu ve hafifçe asitlidir. Burlat’tan 25-28 gün sonra olgunlaşır.

NEW STAR : Ağaçları orta güçte, kompakt ve yaygın gelişir. Erken çiçek açar. Meyve iri, Van’a benzeyen küresellikte; yağmur çatlamasına oldukça hassastır. Meyve rengi parlak koyu kırmızı siyahımsı, meyve eti çok sert ve koyu kırmızı, tatlı ve aromalıdır. Çekirdek yarı serbesttir. Burlat’tan 13-15 gün sonra olgunlaşır.

SUNBURST : Kanada'da ıslah edilmiştir. Ağaçları orta güçte büyür. Yaygın habitusludur. Orta-orta geç dönemde çiçeklenir. Erken verim verir. Meyve iri, küresel, hafif kalp şeklinde, çatlamaya orta hassastır. Meyve zemin rengi hafif mat, meyve üst rengi parlak kırmızıdır. Yarı sert-sert etli, et rengi kırmızı, sulu, iyi lezzetli ve aromalıdır. Çekirdek oldukça küçük ve ete yapışıktır. Çok erken verime yattığı planlamalarda dikkate alınmalıdır. Burlat’tan 18-20 gün sonra olgunlaşır.

SWEETHEART : Kanada’da ıslah edilmiştir. Ağaçları güçlü,oldukça yaygın habitusludur. Erken meyveye yatar ve bol verimlidir. Meyve kırmızı renkli ve orta iridir. Meyve eti kırmızı,sert,iyi lezzette,çatlamaya hassasiyeti düşüktür. Çok geç olgunlaşır. Burlat’tan bir ay sonra olgunlaşır.

3-2. DöLLENME :

Halihazır bahçelerde en önemli problem verim azlığı ve düzensizliğidir. Bunun başka sebepleri de olmakla beraber en önemli sebep yeterli ve doğru dölleyici çeşit dikilmemesidir. Kiraz havzalarımızdan sadece Kemalpaşa'da bahçelerin çoğunda dölleyici çeşit vardır. Diğer havzalarımızdan Uluborlu'da nispeten dölleyicilere yer verilmiş; öbür havzalarımız bu konuya gereken önemi vermemiştir. Pek çok bahçemizde de dölleyici olarak uygun olmayan çeşitler dikilmiştir.

Döllenme kiraz bahçesi kurulmasında en önemli konudur. Birkaç çeşit hariç,kirazlar kendine kısırdır. Kendine kısırlığın yanısıra bir de grup uyuşmazlığı söz konusudur. Birkaç çeşit hariç kirazlar kendi kendini dölleyemezler. Dölleyici çeşit yoksa genellikle her 100 çiçekten 3-5’i meyveye dönüşür. Ekonomik anlamda her 100 çiçeğin 25’inin meyve bağlaması yeterli görülebilir. % 25-40 iyi verim; % 40’dan fazla meyve bağlaması ise mükemmeldir. Uygun şartlarda meyve tutumu % 70-80 olabilmektedir.

Bir çeşit kirazın yanına başka bir çeşidin dikilivermesi döllenme olacak demek değildir. Mutlaka iyi döllediği bilinen bir çeşit seçilmelidir. Çiçeklenme zamanlarının çakışması önemli olmakla beraber bu da tek başına bir ölçü değildir. Her çeşidin en iyi dölleyicileri çeşitler tanıtılırken belirtilmiş olup, ayrıca çeşit olgunlaşma tablosunda da dölleyici çeşitler numaralı olarak yer almıştır.

Çiftçilerimizin çoğu kendi tecrübelerine dayanarak bazı çeşitlerin 0900’ü döllediğini söylemektedir. Bu konuda çok fazla sayıda görüş olmakla beraber, bu görüşleri reddedecek veya tasdik edecek bilimsel çalışmalar yapılamamıştır. Ayrıca çok yaygın olarak bütün havzalarımızda “Van” dölleyici olarak dikilmiş olmakla beraber bu çeşidin 0900’ü döllemeyeceği bilinmektedir. Bazı yerlerde “kısa sap’ın “ bazı yerlerde “yabani kirazın” bazı yerlerde “gıllinin” bazı yerlerde “ Kara kirazın” bazı yerlerde “vişnenin” bazı yerlerde “Burunlu karanın” dölleme yaptığı söylenilmektedir.

Bu konu çok önemli olduğu için iş rivayet ve şansa bırakılamaz. Dölleyici çeşit seçimi için bazı standart ölçülere uyulması gerekir. Bu ölçüler şöyle sıralanabilir:

- Dölleyici çeşit de iyi bilinen standart bir çeşit olmalıdır.

- Dölleyici çeşit bilimsel çalışmalarla belirlenmiş, ispatlanmış bir çeşit olmalıdır.

- Dölleyici çeşitlerin de ekonomik değeri olmalıdır.

- Dölleyici çeşit bölge şartlarına uygun olmalıdır ( Pazar istekleri,yağmur durumu vs. )

- Bu teknik özelliklerin yanısıra dölleyici çeşitler çiftçi tarafından sevilen ve benimsenen çeşitler olmalıdır.

0900 esas alındığında bir tek dölleyici çeşit dikilmesi uygun değildir. Bazı dölleyici çeşitler daha fazla oranda dikilebilirler. Ancak mümkün olduğu kadar fazla dölleyici çeşidinin dikilmesi daha iyidir. Çünkü ekolojik şartlar (Hava ve çevre şartları) çeşitleri aynı şekilde ve aynı oranda etkilemezler. Bazı şartlarda Lambert daha etkili iken, bazı şartlarda Starks Gold, bazen Noble, bazen de diğerleri daha etkili dölleme sağlayabilirler.

Ağaç sayısı bakımından genel bir oran olarak dölleyici sayısı 1/9 şeklinde düşünülebilir. Ancak bu orana karar vermeyi pek çok faktör etkiler. Bu oran belirlenmeden şu hususlar dikkate alınmalıdır :

- Çevredeki bahçelerin durumu. ( kiraz bahçeleri var mı? dölleyici çeşit var mı? Neler var )

- Çiçeklenme zamanında arı yoğunluğu ve çiftçinin bahçesinde arı olup olmadığı,

- Tam çiçekte iken bölgenin yağmur düzeni

- Tam çiçekte iken bölgenin iklim kararlılığı (arı çalışabilecek mi, çiçeklenme döneminde don,sis, yoğun yağmur, sürekli rüzgar vs. olumlu ve olumsuz şartlar. )

- Çiftçinin genel bakım tedbirlerini mükemmel olarak yapıp yapamayacağı gibi şartlar göz önüne

Alınarak dölleyici oranı belirlenmelidir. Yukarıda sıralanan şartlar olumsuzlaştıkça dölleyici oranı artırılmalıdır.

Kirazlarda döllenmenin çok büyük bir kısmı (hemen hemen tamamına yakını) arılar tarafından sağlanmaktadır. Böyle olunca çiftçinin bahçesinde arı bulundurması bir zorunluluk olmaktadır. Kiraz çiftçisi arıcılıktan anlamıyorsa da çiçeklenme dönemini dikkate alarak her 3-4 dekar için bakımlı ve güçlü bir kovan hesabıyla arı kiralamalı veya arıcılarla anlaşma yoluna gitmelidir. Bazı çiftçiler tarafından arılar “hastalık taşıdığı” gerekçesiyle istenmemektedir. Bu durum sadece bal arıları ile ilgili değildir. Eğer gerçekten hastalık taşıyorlarsa bile bunun çözümü bal arılarına tepki göstermek değil bahçeleri bakımlı tutmak,kültürel uygulamaları zamanında yapmak,diğer zirai mücadele tedbirlerini almaktır. Zaten diğer yabani arıların ve diğer böceklerin ağaçları ziyaret etmesini önleyemediğimize göre sadece bal arılarını bahçeden uzak tutmaya çalışmamız da anlamsız olacaktır.

Tam çiçek dönemi kirazlar için tam anlamıyla bir “balayı” dönemidir. Bu yüzden bu döneme genel anlamda eksiksiz girmek ve strese yol açacak uygulamalardan uzak olmak isterler. Bu dönemde besin maddeleri yönünden dengelenmiş, tam tavında bir toprak ortamı ile hafif ve ılık bir bahar rüzgarı,yoğun bir arı faaliyeti, açık ve güneşli bir hava isterler. Tam çiçeklenme döneminden önce strese yol açabilecek uygulamalar bitirilmeli ve gerçek bir balayı ortamı için yardımcı olunmalıdır. Tam çiçeklenme esnasında sulama,toprak işleme ve monilya yoksa ilaçlama, gübreleme yapılmayacak şekilde planlama ve uygulama yapılmalıdır.

Bazı çiftçilerde döllenme yetersizliklerini kimyasal ilaç veya hormonlarla giderme şeklinde bir çaba görülmektedir. Tam döllenme olmamış çiçeklerden meyve elde edilmesi kirazlarda mümkün değildir. Bu tip uygulamalarla diğer bazı meyvelerde meyve elde edilebilirse de kiraz çiçeklerinin meyve oluşturması için mutlaka tam döllenmenin sağlanması gerekir. Bunu sağlamanın da kimyasal veya hormonal bir yolu olmayıp; dölleyici çeşit dikimi ile sağlanabilir. Bazı hormonların çiçek gözü oluşumunu artırdığı bilinen bir gerçek olmakla beraber, bu döllenme sorununu çözmez. Çünkü sorun az çiçek oluşması değildir. Verimsiz veya az meyve bağlayan ağaçlarda bol miktarda çiçek açmakta,ancak döllenme olamadığı için çiçekler dökülmektedir.

TİCARİ KİRAZ BAHÇESİ KURMAK İÇİN YER SEÇİMİ

A- YER VE YöNEY

Genelde küçük çiftçilerin arazi varlığı az ve sabit olduğu için yer ve yöney seçimi şansları yoktur. Ancak yeni ve düzenli bir kiraz bahçesi tesis edecek yatırımcılar yer seçerken bazı hususlara dikkat etmelidir.

Rakımın 1000 mt. Veya daha yüksek olduğu arazilerde güneye bakan yamaçlarda uyanma erken olacağı için;geç ilkbahar donlarından zararlanma görülebilir. Don tabanı oluşturan, etrafı tepelerle çevrili çukur ve taban yerler de uygun değildir. Su tutma kapasitesi yüksek, ağır ve taban yerler de kirazın gençlik kısırlığı dönemini kısalttığı gibi ömrünü de kısaltır. Ağır ve taban yerlerdense, meyilli ve yamaç yerler daha uygundur.

Hafif meyilli, hava akımının tatlı bir şekilde olduğu,şiddetli rüzgarlara açık olmayan yerler kirazlar için

Uygundur. Çiftçi hafif meyilli bir araziye sahipse ve birkaç türle bahçe kurmayı düşünüyorsa, drenajı daha iyi olan meyilli yerlere kirazları dikmelidir.

özetlemek gerekirse; kirazlar tabii drenajı iyi, geç ilkbahar donu riski olmayan, kuzey rüzgarlarına kapalı, yüksek rakımlı yerlerden hoşlanırlar.

B- İKLİM

Kiraz tam anlamıyla bir ılıman iklim meyvesidir. Yüksek yaz sıcaklarından hoşlanmadığı gibi düşük kış soğuklarından da zarar görür. Aşırı yaz sıcakları genel anlamda bitki gelişimini yavaşlatır. Su sıkıntısı olan yerlerde meyve kalitesini düşürür. Bazı çeşitlerde çift pistil ( ikiz meyve ) oluşumunu artırarak Pazar değerini düşürür.

Düşük sıcaklık zararlanmaları birkaç yönüyle önemlidir. Don derinliğinin fazla işlediği topraklarda doğrudan köklerin donması, dal birleşme noktalarında zararlanma, çiçek gözleri veya çiçeklerin donması, gövde yanma ve yarılmaları belli başlı iklim zararlanmalarıdır. Doğrudan köklerin donması ile dal birleşme noktalarının zararlanması ender rastlanabilecek bir durum ise de bölgenin uzun yıllar ortalamalarına göre minimum sıcaklıklarının bilinmesi riski önleme bakımından önemlidir.

Uzun yıllar ortalamalarına göre köklerin donma riski varsa bu tip bölge ve arazilerde toprak istekleri de gözönünde bulundurularak idris anacının tercih edilmesi düşünülebilir. Toprağın sonbaharda yüzeysel olarak işlenmesi, sap – saman veya ot artıkları ile toprak yüzeyinin örtülenmesi, ahır gübresi serilerek malç gibi kullanılması bu konuda alınabilecek tedbirlerdir. Zaten mevcut kiraz havzalarımızda böyle bir problem çok uzun yıllardır görülmemiştir. Ancak kirazın ilk defa tesis edileceği bölgelerde ekstrem sıcaklık değerlerinin araştırılmasında fayda vardır. Dal birleşme noktaları şiddetli donlara daha hassastır. Ana dallar gövdeye dar açı ile bağlanıyorsa dondan zarar görme tehlikesi daha fazladır. Bu konu budama bahsinde daha ayrıntılı olarak anlatılacaktır. Ancak yeri gelmişken; dal açılarının geniş olmasının bu don zararını azaltacağı bilinmelidir.

Çiçek gözü ve çiçeklerin dondan zarar görmeleri daha sık karşılaşılan bir zarar şeklidir. Herne kadar kirazlar badem , kayısı, şeftali, bazı erik grupları kadar erken çiçeklenmez ise de dondan zarar görmeleri ihtimal dahilindedir. Gelişmiş ülkelerde ve büyük bahçelerde bu risk otomatik olarak çalışan rüzgar pervaneleri, sisleyici ve dumanlayıcılarla kontrol edilmektedir. Genellikle çiçeklenme dönemindeki don olayı açık ve rüzgarsız gecelerde olacağı için, bazı korunma tedbirleri uygulanabilir. Bahçenin değişik yerlerinde önceden hazırlanan yanık yağ emdirilmiş sap-saman artıkları veya talaş, lastik gibi şeylerin don beklentisi olan gecelerde yakılması bir dereceye kadar korunma sağlar. Ancak ısrarlı ve devam eden donlarla baş etmek neredeyse imkansızdır.

Kış mevsimi içerisinde – 20 derece; kışın hemen başı ile sonuna doğru ise – 15 derece ekstrem ( tehlikeli ) dereceler sayılabilir. Bu derecelerin altındaki soğuklar ağaçlara da zarar verirler. Tomurcuk patlamasından sonraki dönemlerde –5 derecenin iki saat sürmesinin bütün çeşitlerde ekonomik zarar yapacağı beklenilmelidir.

Düşük sıcaklık zararlanmaları ağaçların genel kondisyonu ile de ilgilidir. Bazı kültürel uygulamalar ve uygulama zamanları dondan etkilenmeyi artırır veya azaltır.

- Kiraz bahçelerinde su ve azotlu gübre dengeli ve yeterli seviyede kullanılmalıdır. Çok geç dönemlerde veya fazla miktarlarda sulama ve gübreleme yapılmamalıdır.

- Gübrelemede sadece azotlu gübreyle yetinilmeyip;toprak tahliline göre fosforlu ve potasyumlu gübreler de kullanılmalıdır. özellikle potasyumlu gübreler ağacın mukavemetini artırır.

C- YAĞIŞLAR

Teorik olarak 600 mm.den daha fazla yağış alan yerlerde kiraz yetiştiriciliği tapılabilir olarak kabul edilmişse de,dışsatıma yönelik kaliteli kiraz yetiştiriciliğinde bu ölçü pek bir şey ifade etmez. Kiraz yetiştiriciliğinde yağışın toplam miktarından ziyade ,dağılımı önemlidir. Yağışın dağılımı da güvenilir olmaktan uzaktır. Bu yüzden kaliteli kiraz üretimi için sulama gereklidir. Çünkü kalite unsurlarının geliştiği dönem ülkemiz genelinde yağışsız bir dönemdir.

“Ben” düşme döneminden önceki yağışlar olumlu etki yaparlar. Çiçeklenme dönemi ile hasada yakın dönemlerdeki yağışların etkisi ise olumsuzdur. Çiçeklenme dönemindeki yağışlar,direk veya dolaylı olarak döllenme üzerinde olumsuz etki yaparlar. Polen uçuşu engellenir ve arılar rahat çalışamazlar. Hasada yakın veya hasat esnasında olan yağışlar ise hem yağmur çatlamalarına yol açar, hem de ürün kalitesini etkilerler. Sulanmadan yapılan yetiştiricilikte, meyve tutumundan itibaren “ben” dönemine kadar ki yağış miktarı ile,hasattan sonraki yağış miktarları önem taşır. Kış süresince meydana gelen bol yağışlar kirazın kritik dönemleri için pek anlam ifade etmez. “Ben” döneminden önceki yağışlar o yılın meyve kalitesine; masattan sonraki yağışlar ise gelecek yılın meyve gözlerinin gelişimine katkıda bulunur.

Pek nadir olmakla beraber, aşırı kurak giden kışlarda da kirazlar rahatsız olurlar. Kışınki yağışlar ürün kalitesine etki etmeseler de genel ağaç sağlığı bakımından önem taşırlar.

D- SOĞUKLAMA İHTİYACI

Soğuklama ihtiyacı teknik anlamda 7.2 derecenin altında geçen toplam kış dinlenme ihtiyacının saat olarak ifadesidir. Bu süre her çeşit için farklıdır. Kirazlar için genel kabul 1000 saatin üzerindedir

Soğuklama ihtiyacı tamamlanmadığında, tomurcuk silkmesi, çiçeklenmede gecikme ve düzensizlik görülür. Genel olarak aşırı ılık geçen kışlar ile kararsız (soğuklu-ılıklı ) geçen kışlardan sonra bu düzensizlikler görülebilir.

Bu genel kabullere rağmen bazı havzalarımızda başarılı bir şekilde kiraz tarımı yapılmaktadır. İklim özellikleri hiç benzemediği halde,zeytin-incir kuşağındaki Kemalpaşa'da da bol ve kaliteli kiraz yetiştirilmekte;sert karasal iklimli Afyon çevresinde de bol ve kaliteli kiraz yetiştirilmektedir. Bu olay kirazın adaptasyon kabiliyetinin bir ölçüsü olarak alınsa bile soğuklama ihtiyacı kavramının tek başına çok anlamlı olmadığını da belirtir. Bazı çalışmalarda lambert çeşidi, soğuklama ihtiyacı en yüksek olarak bulunmuşken (1720 saat ) Kemalpaşa'da sorunsuz olarak yetişmektedir.

E- TOPRAK

Kirazlar toprak yönünden seçicidir. İyi drene edilmiş,derin,verimli,havadar,organik madde yönünden zengin topraklar isterler. Nehir ve çay kenarlarındaki alüviyal topraklar ile,dağ ve tepe yamaçlarının eteklerindeki yumuşak ve derin topraklar kiraz yetiştirmeye uygundur.

Son yıllarda iyi gelir getirdiği için kirazlar hoşlanmadıkları taban ve ağır topraklara da dikilmektedir. Bu tip topraklara kiraz dikilecekse bazı tedbirler alındıktan sonra dikilmelidir. Çünkü toprak şartlarının olumsuzluğu, giderilmesi çok zor ve pahalı olan gelişme ve sağlık problemleri yaratmaktadır. Uygun olmayan toprak şartlarının yol açacağı problemler şöyle özetlenebilir:

- Fazla kireç sürekli kloroz sebebidir. Bu olay ağacın kondisyonunu düşürerek sağlıksız, dayanıksız ve hatta kurumaya meyilli bahçeler meydana gelmesine yol açar. Kalitede de sorun yaratır.

- Ağır-killi topraklar da kök boğulmalarına sebep olurlar. Başlangıçta sadece kloroz şeklinde görülen bu tepki giderek dal ve ağaç kurumalarına yol açar.

- Drenaj problemi olan topraklarda , kök çürümelerine yol açan mantarlar aşırı çoğalarak , ağaçlarda önce dallarda kloroza, giderek dal hatta ağaç kurumalarına yol açarlar.

- Ağır ve çok su tutan topraklar verimsiz gençlik kısırlığı dönemini uzatır,zamklanmaya sebep olarak ağaç ömrünü kısaltırlar.

- Havalanamayan, sert ve geçirimsiz topraklar da zamklanmaya ve giderek ağaç ölümlerine yol açarlar.

- Fazla kumlu ve su tutamayan topraklarda ise su ve besin maddelerinin uygulanması ve muhafazası bir problem olup,strese yol açar ve kaliteyi olumsuz yönde etkiler.

Bazı olumsuz şartlar dikimden önce alınacak bazı tedbirlerle nispeten düzeltilebilir. Zaten bu tedbirler genel anlamda bütün bahçecilik için lüzumlu olmakla beraber,kirazlarda olumsuz toprak şartları sadece verim ve kaliteyi etkilemeyip ; ağaçların hayatiyetini de etkilediği için daha da önem taşımaktadır Bahçe tesisinden önce,toprağın yapısı ve beklenen problemlere göre değişmekle birlikte, şartları iyileştirme anlamında alınabilecek bazı tedbirler şunlardır :

- Tesviyesiz bir araziye kiraz dikilmemelidir. Toprağın kuru olduğu bir dönemde , arazinin büyüklüğü ve eldeki imkanlara göre ,skrayper, traktör tesviye küreği,çekme veya el aletleriyle arazi yüzeyi su göllenemeyecek şekilde düzeltilmelidir

- Hem tesviyeden önce hem de tesviye işleminden sonra 90 cm. aralıklarla , baklava dilimi şeklinde , çapraz olarak sub-soiler ile patlatma yapılmalıdır. Patlatma ,yılın en kurak ve toprağın en kuru olduğu Ağustos- eylül aylarında yapılmalıdır.

- Toprağın tipine göre değişmekle birlikte, 40- 50 mt. Aralıklarla drenaj kanalları açılmalıdır. Bu kanallar taş, çakıl ve kum ile doldurularak arazi bütünlüğü korunabilir.

- Krizma yapılmalı ve krizma esnasında toprağa yanmış ahır gübresi,ince kum, mil karıştırılmalıdır.

- Bu uygulamalar bazı sebeplerle yapılamıyorsa, hiç değilse dikimin sırta veya yüzlek yapılması, parsel kenarlarına hendek açılması, sub-soilerle patlatma yapılması da fayda sağlar.

Bu konu üzerinde fazla durulmasının sebebi, bahçe kurulduktan sonra artık bazı hataların düzeltilmesi mümkün değildir. Yapılan bahçe gezileri ve sürveylerde “hastalık” olarak çiftçilerin şikayetçi olduğu pek çok problemin kökeninde toprak şartlarının olumsuzluğu görülmektedir. Bu yüzden toprak ıslah tedbirleri çok önemlidir.

Elbette yukarıda sayılan tedbirlerin tamamı her toprak için gerekli değildir. Bir hataya düşmemek veya lüzumsuz yere masraf etmemek için , güvenilir bir uzmandan yardım istemek en doğrusudur.

Anaç seçimi de toprak tipi ve yapısıyla doğrudan ilgilidir. Burada genellikle yanlış anlaşılan bir konuya açıklık getirilmesinde fayda vardır. İdris veya kuşkirazı anaçlı fidan seçimi gündeme geldiğinde genellikle taban ve sulu yerlere kuşkirazı anaçlı fidan önerilir. Bu, kuşkirazının böyle yerleri çok sevdiği anlamına gelmez. Böyle yerlerde drenaj sorunu varsa ve uygun bir sulama sistemi ve rejimi kurulamamışsa, kloroz ve zamklanma beklenmelidir. Böyle alanlara kuşkirazı anacının önerilmesi, buralarda idrisin kök boğulması sebebiyle daha kısa ömürlü olmasındandır. Gerçekte fazla su tutan, havalanma ve drenajı kötü olan topraklar her iki anaca da uygun değildir. Toprağa uygun anaç seçimi bakımından, taşlı-kumlu topraklar ile suyun kısıtlı olduğu veya sulama suyunun bulunmadığı yerlerde idris anacı kullanılabilir. İdris kirece karşı da daha dayanıklıdır.

F- BAHÇENİN PLANLANMASI

Kültürel işlemlerin kolay ve rahat yapılabilmesi, ağaçların güneş ve topraktan eşit yararlanması amacıyla, ağaçlar belli bir düzende dikilirler. Arazinin şekli, eldeki alet- ekipman, toprağın yapısı, ara tarımına ihtiyaç olup olmadığı gibi hususlar gözönünde bulundurularak; dikdörtgen, kare, satranç, üçgen dikim şekillerinden birisine karar verilir. Burada şu veya bu şeklin önerilebilmesi çok zordur. En doğrusu çiftçinin kendisinin karar vermesidir. Kare veya dikdörtgen şekiller kolay planlanır ve daha harcı-alemdir. Kültürel uygulamalarda daha az sorun yaratırlar.

Dikim şekillerine göre dekara dikilecek bitki sayıları basit formüllerle hesaplanabilir.

Kare dikim : Aralık ve mesafeler eşittir. 6x6 m. Düşünüldüğünde bir bitki için 36 metrekare hayat alanı hesaplanır. 1000 metrekare / 36 metrekare = 27-28 ağaç / dekar hesaplanır. 7x7 metrekare düşünüldüğünde ise 49 metrekare her bir bitki için hayat alanı hesaplanır. 1000 / 49 = 20-21 ağaç hesaplanır.

Dikdörtgen dikim : Bir tarafı dar öbür tarafı geniştir. Ağaçlar geliştiğinde tek yönlü uygulama ve servis yapılabilir. Kuşkirazı ve idris anacı kullanıldığında “yakın” dikdörtgen (6x5,6x7,6x4)kullanılabildiği halde sık dikim sistemlerinde sıralar arasıyla, sıralar üzeri çok farklı (4x1,4x2,5x1,5x2 ) olabilmektedir. 6x4 düşünüldüğünde bir bitki için hayat alanı 24 metrekare ; 1000 / 24 = 41-42 bitki ; 6x5 düşünüldüğünde, 1000 / 30 = 33-34 bitki, 6x7 düşünüldüğünde, 1000 / 42 = 23-24 bitki dikileceği hesaplanabilir.

Satranç dikimde bahçe kare dikime göre planlanarak, karelerin ortasına bir bitki daha dikilir. Kare dikildiğindeki bitki sayısı hesaplanır, daha sonra toplam kare kadar bitki sayısı ilave edilir. 7x7 düşünüldüğünde (1000 / 49)+12 (kare sayısı ) = 32 ağaç şeklinde hesaplanır. 6x6 ise (1000 / 36)+16 = 43-44 bitki hesaplanır.

Üçgen dikimde ağaçların arası eşit uzaklıktadır. Tel veya esnemeyen ipler yardımı ile eşitkenar üçgen elde edilip,parsel başına çekilen hiza ipi yardımı ile planlama yapılır. 7x7 düşünüldüğünde 1000 /49x0.866=23-24 ağaç ;6x6 düşünüldüğünde 1000 / 36x0.866 = 32 bitki hesaplanır.

Yukarıda hesaplanan sayılar bir fikir vermek içindir. Arazinin şekli ve büyüklüğü bu sayıları birer eksiltip, artırabilir. Her çiftçi kendi imkanlarına ve tecrübesine göre dikim mesafeleri planlayabilir. Ancak son yıllarda kiraz yetiştiriciliği ile ilgili yoğun gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelere ülkemiz çiftçileri de elbette katılacaklardır. Bu gelişmelerden birisi de sık dikim uygulamalarıdır. Bu uygulamalarda daha çok bodur ve yarı-bodur anaçlar kullanılmakla beraber, normal anaçlarda da bazı terbiye sistemleri uygulanarak daha sık dikim yapma yönünde yenilikler vardır. Bu sebeple artık pek anlamı kalmayan 10x10, 9x9, 8x8 gibi aralık ve mesafeler yerine; daha sık dikimler tercih edilmeli ve yeni terbiye sistemlerini kullanarak ağaç boyu ve ağaç alanını kontrol altına almalıyız. Bu konular budama bahsinde uzun uzun anlatılacaktır. Yalnız planlamada çiftçi bu yeni gelişmelere göre aralık ve mesafeler düşünmeli, idriste 5x5, kuşkirazında 6x5 veya 6x6 aralık ve mesafeleri düşünmelidir.

Dikim planlamasında, parselin uzunca olan veya belli bir yol kenarı, kanal kenarı gibi sabit tarafı esas alınarak planlama başlatılır. İlk sıra ağaçların, dikim mesafesinin en az yarısı kadar içeride olması hukuki bir problem çıkmaması için gereklidir.

G- DİKİM YERLERİNİN İŞARETLENMESİ

Uzaktan bakıldığı zaman hizaların görülebileceği kalınlık ve uzunluktaki kazıklar yardımıyla işaretleme yapılır. İşaretlemede mutlaka dikim tahtası kullanılmalıdır. Dikim tahtası, ortası ve iki ucu kertiklerle işaretlenmiş, 120 cm. uzunluğunda bir tahta parçasıdır. Hem fidanın dikileceği noktayı, hem de dikimde aşı noktasının toprak üstünde kalmasını sağladığı için çok faydalıdır. Fidan yerleri dikim tahtası yardımıyla , üç işaret kazığıyla işaretlenir.

Çukur açılmaya başlandığında ortadaki kazık alınarak çukur açılır. Krizma yapılmamış arazilerde çukurların geniş açılması faydalıdır. Çukurlar, standart çukur açma burguları yardımıyla da açılabilir. Dikimden önce derince işlenmiş arazilerde çukurların çok geniş veya çok derin açılmasının pek faydası olmaz. Gene de bir ölçü olarak 60x60cm veya 70x70 cm. genişliğinde ve 50-60 cm. derinliğinde çukurlar yeterlidir.

Çukurlar açılırken üst toprağın ayrı bir tarafa; alt toprağın ayrı bir tarafa atılması bir ayrıntı olmakla beraber, bazı faydaları da vardır. Bu işlem yapılırken yardımcı işaret kazıkları oynatılmamalı ve gömülmemelidir.

H-DİKİM

Dikim tahtası kullanılarak yapılmalıdır. Dikimden önce, fidanın kökündeki söküm yaraları sağlam yerlerine kadar kesilerek temizlenir. Saçak köklerin de uzun kısımları kesilerek kısaltılır. Kök tuvaleti ( kök budaması ) yapılmadan fidan dikilmemelidir. Dikim tahtası yardımıyla, fidan orta kertiğe gelecek şekilde düzgünce tutularak dikim yapılır. Aşı noktası dikim tahtasının hemen üstünde olmalıdır. Alt kısımda boşluk kalıyorsa üst toprakla doldurulur. Kökler hafifçe toprağa bastırılır. Üst topraktan atılarak fidanın kökü kapatılır. Kökler kapandığında ayakla her tarafı çiğnenerek sıkıştırılır. Tekrar toprak doldurularak düzlenir ve hafifçe sıkıştırılır.

Bir yaşlı aşılı fidan değil de yabani dikilecekse de aynı şekilde dikilir. Dikimle ilgili pek çok çiftçinin kendisine has bilgi, beceri ve uygulamaları vardır. Bu bilgi ve tecrübeler elbette anlamlıdır. Köklerin ahır gübreli bulamaca batırılması, özel dikim harcı kullanılması, dikim çukuruna yanmış ahır gübresi konulması faydalı uygulamalardır. Dikim esnasında her fidan için 100 gr. Triple süperfosfat ile 100 gr. Amonyum sülfat da dikim toprağına karıştırılabilir.

Dikimden sonra cansuyu verilmesi tutma miktarına çok etkilidir. Bu yüzden imkan varsa mutlaka cansuyu verilmelidir. Cansuyu verilmekle toprakla köklerin teması sağlanmış olur. Böylece kökler uygun toprak ısısı bulur bulmaz çalışmaya başlarlar. Rüzgarın etkili olduğu yerlerde fidanlar için koruyucu herek dikimi önerilebilir. Şiddetli yağış ve rüzgarlardan sonra, bahçenin gezilerek kontrol edilmesi, eğilen veya kımıldayan fidanların yeniden düzeltilerek sıkıştırılması gerekebilir.

Erken ilkbaharda fidan dipleri sıkışmış olacağından, ilk toprak işleme yapılır. Eğrilikler, herekler yeniden gözden geçirilir. Tepe kesimi için acele etmemek;tepe kesimini gözlerin iyice kabarmasına kadar geciktirmek daha faydalıdır. Geç tepe kesimi yeni oluşacak dalların daha geniş açılı olmasını sağlar.

Halihazır kiraz bahçelerimizdeki pek çok problem dikim hatalarından kaynaklanmaktadır. Genellikle dikimler kirazın hoşlanmayacağı kadar derin yapılmaktadır. Zamklanma, kloroz, kök boğulması vb. problemlerle uğraşmak yerine, dikimin yüzlek yapılmasına çalışılmalıdır. Yüzlek dikim sebebiyle oluşacak riskleri önleyecek tedbirler alınabilir. Don riskini azaltmak için dikim yerinin üzeri yanmış ahır gübresi, sap- saman artıkları veya kum-gübre karışımı ile örtülebilir. Rüzgar devirmesini önlemek için herek kullanılabilir. Ancak derin dikimin mahzurları hemen hemen giderilemez.

Dikimin ne zaman yapılacağı konusu zaman zaman tartışılan bir konudur. Kiraz yetiştiriciliği yapılan bölgelerimizin tamamında sonbahar dikimi daha faydalıdır. Sonbaharda dikilen fidanlar toprağa intibak eder ve ilkbaharda daha erken ve güçlü uyanırlar. Dondan endişe ediliyorsa,malçlayarak koruma yapılır.

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Yazan : AHMET YURTALAN
Yazılış Tarihi : 26.06.2023 22:20:04
  Kisa sap erkenci kirazın dölleyicisi hangi cinstir?
Çiçek açıyor ama meyve tutmuyor.
Cevap vermek için tıklayınız...
Cevaplama Tarihi : 25.12.2016 00:40:46 
Cevaplayan : Hikmet GÜNER 
Çim alanlarda Azotlu gübrelemede, AMONYUMSÜLFAT(%21N) en iyi neticeyi vermektedir.
Uygulama zamani: Ilkbahar ve Sonbaharda yagisli dönemlerde, 1- 1.5 Ay ara ile 2-3 defa, serin ve yagisli zamanlarda
Doz ve uygulama : 10 L suya 400 g Amonyumsülfat gübresi eritilip, süzgeçli Bahcivan kovasi ile 10 m2 çim sathina sulama seklinde uygulanmalidir.
Hikmet GÜNER
------------------------
Yazan : Gülseli yildirim
Yazılış Tarihi : 7.06.2018 16:15:18
  Merhaba, kiraz ağacına meyve kurtlanmasın diye ilaçlamak doğrumudur? Doğal organik olması için ne yapmalıyım?
Cevap vermek için tıklayınız...
------------------------
Yazan : İffet Özgönül
Yazılış Tarihi : 16.02.2018 23:54:09
  Ordu, Giresun, Şebinkarahisar, Niksar, Amasya, Samsun köylerinde yabani ve kültür vişne, kiraz ağaçlarını nerelerde görebilirim ? Yardımcı olur musunuz lütfen ? Teşekkür ederim.
Cevap vermek için tıklayınız...
------------------------
Yazan : Ahmet Uçgunoğlu
Yazılış Tarihi : 15.05.2017 16:01:02
  İzmir Kemalpaşa 650 rakımda 45 adet Salihli ziraat 0900. Yaşları 5-6 yaş. Aralarında 4-5 adet Napolyon var. (Napolyonlarda döllenme sorunu pek yok.) Ama Salihli çeşitlerinde döllenme problemi var. Meyva bağlamıyor. Toprak ve yaprak analizi sonuçlarına göre taban gübreleme, 2 kez hümik asit ve çiçek döneminden itibaren 10 gün ara ile 3 kez aminoasit ve mikro element uygulaması yanında 12+6+43 makro element yaprak gübrelemesi de yapıldı. 2 yıldır bahçe bizde olup bizden evvelki sahipleri bilinçsiz vani tozlayıcısız kiraz dikmeleri bizde de döllenme sorununu getirdiği ihtimali üzerindeyiz. Ağaçların tam çiçeklenme döneminde bahçede yabani papatya ot mücadelesinde geç kalışımızda arıların kiraz döllemesini etkilediğini düşünüyorum. Seneye arı kovanı koymayı düşünüyoruz. Bunun dışında tavsiye edebileceğiniz veya yukardaki işlemlerde yapılan bir yanlışımız var mı? Tşk. ederim...
Cevap vermek için tıklayınız...
------------------------
Yazan : Mustafa akbaba
Yazılış Tarihi : 5.04.2017 19:28:04
  Karadeniz samsun termede kiraz her sene soğuktan yanıyor.don olayı çok fazla.bize en geç çiçek açan ve dona dayanıklı kiraz türleri tavsiye eder misiniz.
Cevap vermek için tıklayınız...
------------------------

Soru veya Yorum Eklemek için Tıklayınız



Bu konuyla ilgili tüm soru ve yorumlar girmek için tıklayınız.



Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007