* Kanola (Kolza) önemli bir yağ bitkisidir. Danesinde %38-50 yağ ve %16-24 protein içeriği vadır.
* Alternatif enerji kaynağı olarak kanola yağından Biyodizel üretimi yapılabilmektedir.
* Sarı çiçekleri arıcılık yönünüden önem taşır.
* Kanola ülkemizde kolza ve rapiska ismiylede tanınmaktadır.
Kanola bitkisi kışlık ve yazlık olarak yetiştirilebilmektedir. Kışlık kanola kışa kar altında -20 dereceye kadar dayanıklıdır. Kışa girerken kuvvetli bir kök oluşturması gerekmektedir. Kanola kazık köklü bir bitkidir. Kökleri 100-120cm derine , 50-80cm yanlara doğru yayılabilmektedir. Sap odunsu yapıda ve 150-160 cm boya ulaşabilir. Çeşit özelliğine, ekim sıklığına, yetiştirme koşullarına göre dallanma gösterir.
Kanola meyveleri kapsül şeklinde olup, kapsül içindeki tohumların rengi koyu kahve’den siyaha kadar değişmektedir. Dane yuvarlaktır. Bin dane ağırlığı 3-7 gr. Civarındadır. Kanolanın tohumları çok küçüktür. Bu nedenle tohum yatağı çok düzgün hazırlanmalıdır. Kanola tavlı toprağa ekilmeli veya ekimden hemen sonra yağmurlama sulama yapılmalıdır. Bu şekilde yapılan ekimle kanola 7-10 gün içinde çimlenir. İlimiz için en uygun ekim zamanı 10 Eylül ile 10 Ekim arasıdır. Bu tarihler arasında ekilen kanola kışa 6-8 yapraklı olarak girebilmektedir.
Ekim derinliği 1-1,5 cm’yi geçmemelidir. Sıra arası 17-30, sıra üzeri ise toprak verimliliğine ve yağış durumuna göre 6-15 cm olmalıdır. Atılacak tohum miktarı; elde mevcut makine ve tecrübeye göre dekara 400-1000 gr. Arasında değişmektedir.
Sulama ve gübreleme: Birinci su çimlenme esnasında, ikinci su ise ihtiyaç duyulması halinde bahar aylarında verilmelidir. Gübreleme yapılması için üreticilerin toprak analizi yaptırmaları gerekir. Kanolanın yaklaşık saf azot ihtiyacı dekara 13-18 kg.dır. Bunun 1/3’I ekimle, 1/3’I mart ayı başında, diğer 1/3’I de mart sonu, nisan başında verilebilir. Fosfor ihtiyacı saf olarak dekara 5-10 kg. olup, tamamı ekimle verilmelidir. Sapa kalma öncesi dekara 1,5- 5 kg kükürt verilebilir.
Yabancı ot mücadelesi, kanolanın ilk gelişme döneminde önem taşır. Hızlı gelişme yeteneğine sahip olan yabancı otlar, yavaş gelişen kanola bitkisini bastırabilir. Böylece bitki besin maddelerine ortak olurlar, bu nedenle kültürel, mekanik ve kimyasal yollarla mücadele edilmelidir.
Belli başlı hastalık ve zararlıları çiçek zınnı, lahana kelebeği, yaprak bitleri gibi zararlılar görülebilmektedir. önemli hastalıkları olarak; mildiyö, kök uru, kurşini küftür.
Kanolada hasat hava durumuna ve çeşit özelliğine bağlı olarak çiçeklenmeden 40-50 gün sonradır. Hasat olumuna gelindiğinde bitkilerin sap, yaprak ve kapsulleri tamamen kuruyup sararır. Olgunlaşma aşağıdan yukarı doğrudur, bu nedenle bitkinin tamamen olgunlaşması beklenmez. Dane nemi %10-12 düzeyinde iken hasat yapılabilir. Depolama için dane nemi %9’u geçmemelidir. Biçerdöverle hasat edilebilir. Verim; çeşit ve toprak özelliği, iklim koşullarına bağlı olarak değişmektedir.
Netice olarak; kanola ilimiz tarımında yeni bir bitkidir. İyi bir sonuç alabilmek için şu hususlara dikkat edilmelidir:
* Tohum yatağı çok düzgün hazırlanmalı
* Sertifikalı tohumluk kullanılmalı (her yıl)
* Zamanında ekim yapılmalı, çıkış zamanında sağlanmalı
* Uygun ekim makinesi ile ekilmeli
* Ekimden sonra toprak merdane ile bastırılmalı
* Yabancı ot mücadelesi zamanında yapılmalı
* Toprak analiz sonucuna göre gübre verilmeli
* Hasat zamanında yapılmalı, erken veya geç hasat yapılmamalı
* Depolama şartlarına uyulmalı
Facebook'ta Yayınla>