Süs bitkileri genellikle süzek ve tınlı toprakları severler. Saksı bitkileri ise torf veya koko denilen Hindistan cevizi kabuğundan işlenmiş saksı harcında yetişir. Mevsimlik çiçeklerin harçlarında çam ibresinin çürüntüsü gelişmeyi hızlandırmaktadır. Toprak asitliği nötr veya hafif asit olmalıdır. Kısaca Ph 6-7 arasında olmalıdır. PH 7’den fazla olursa mikro besin maddeleri özellikle demir alımı zorlaşır ve genç yapraklar sararır.
Tüm süs bitkilerinde gübreleme sulama suyu ile birlikte ve düzenli şekilde yapılırsa bitkiler düzenli büyürler. Aşırı, gübreleme köklerin yanmasına neden olur.
Dış mekan süs bitkilerinin dikim zamanı; yaprak dökümünden bir hafta sonra başlar ve yerine göre Nisan’ın 15’ine kadar devam eder. Kış mevsiminde toprak elverişli olduğu müddetçe dikim yapılabilir marttan sonra havaların ısınmasıyla birlikte ağaçların gözleri sürmeye başlar Bu andan itibaren ağaç dikilemez. Dikilen ağacın sarsılmaması için, kesinlikle bir herek dikilip bağlanması gerekir. Rüzgarda sallanan ağaçta oynama olur ve tutmayabilir.
Yapraklarını dökmeyen ağaç ve ağaççıklar toprağıyla beraber dikilir. Her dikilen ağaç hemen sulanmalıdır. Sulamayla beraber yeni dikilen ağacın kök çevresinde oturma olacaktır. Köklerin hava almaması için sulamadan sonra bu boşluk toprakla doldurularak tamamlanmalıdır.
Sulamadan başka temizleme, budama, şekil verme, yaprak ve gövdelerini yıkama gibi işlemlerde yapılır. Bitki köklerini sıcak, soğuk ve kuraklıktan korumak için saman sap, talaş gibi örtü malzemeleriyle bitkinin çevresine ve toprak üzerine serperek sağlarız. Bununla beraber toprakta uzun süre nemli kalmış olur. Bu örtü materyalleri Sphagnum, odun kıymıkları, talaş, çim kırpıntıları, ibreler,saman, sap, çırpı, talaş olabilir. Bunlarda bazılarının veya birkaçının karışımının 5-10 cm kalınlıkta olması ve soğuk havalardan önce ısıtılarak bitkinin etrafına yayılması uygundur. Kesme çiçekler demet haline getirilip vazolara konulduktan sonra sapları kalın ve uzun kesilenler ince saplı ve kısa kesilenlere oranla daha uzun ömürlü olurlar. Direkt güneş olmayan yerde olmaları canlılıkların ve çiçeklerinin taze kalmalarını sağlar.
Koyu renkli çiçekler açık renkli çiçeklerden daha az dayanıklıdır. Üzerlerindeki yaprak sayıları ne kadar az olursa ömürleri o kadar fazla olur. Yaprakları kalın ve sert bitkilerin çiçekleri de diğer bitkilere oranla daha uzun ömürlü olurlar.
Çiçekler vazolarda ne kadar çok sıkışık olursa, dayanmaları o kadar az olur. Demet halinde bırakılmamalı, serbest olmalıdırlar. Vazonun suyu iki günde bir değiştirilmeli ve çiçek sapları altlarından birkaç cm kesilmelidir. Bozulmaya başlamış çiçekler ve dökülmüş yapraklar hemen uzaklaştırılmalıdır.
İç mekan bitkilerinde genellikle saksı ve toprak değişimi bazı bitkiler dışında şubat ve mayıs ayları arasında yapılır. Saksıyı bitkiyle birlikte baş aşağı çevirip, fidanı sol elin iki parmağı arasına alıp diğer üç parmakla toprak tutulur. Sağ el ile saksıyı tutarak, sert ve yüksek yere saksının kenarını hafifçe vurarak fidan toprağıyla birlikte kalıp gibi çıkarılır. Fakat bu işlem yapılmadan 1-2 gün önce sulanmış olmalıdır ki toprağı dağılmasın. Böylece çıkarılan fidan kökleri toprağı tamamen sarmışsa, dibindeki toprağın yarısı çıkarılır ve saksı deliği, bir saksı kırığı ile kapatıldıktan sonra; hazırlanmış olan harçtan, çıkarılan toprağın bir misli fazlası saksıya konur, fidan yine dikilir. Üst tarafta zayıflayan toprak kaldırıp yerine harçlı toprak konur.
Bu toprağın saksı kenarlarına girmesi ve köklere temas için, bir tahta parçasıyla toprak sıkıştırılır ve bolca sulanır. Su saksının altından sızana kadar azar azar su verilir.
Facebook'ta Yayınla>