“Mertlik,Cömertlik ve Misafirperverlik”
Mensubu olduğu topluma lâyık olabilmek için Türkmen kimliği taşıyan her gence öğretilen ve insanı yücelten bu değerlere sahibolmak bir ilkedir Türkmen Kültürü’nde. Mizacı sert, duruşu farklıdır Türkmen gencinin.
Uzun yıllar görev yaptığım memleketimde, Yurdum insanını iyi tanıyıp gözlemlediğime inanarak; tanıtmak amacıyla bu sayımızda huzurlarınıza taşımaya çalışacağım Türkmencamili için bir artı değer daha ilave ederek başlamak istiyorum: Mütevazilik...
Bugün, gelenek ve görenekleriyle, kültür değerleriyle; Çumra-Karapınar ve Karaman üçgeninde yaşayan 24 pare Türkmen Köy ve Kasabası içinde, saygın, özgüveni tam ve parlayan bir yıldız Türkmencamili. Kendisini ve ne istediğini ifade edebilen,katılımcı ve dayanışma ruhu üstdüzey T.Camili insanı için başka düşüncelerimi de sorsalar; çalışkandır, yenilikçidir Camili insanı derim, yönetilmeye değil yönetmeye taliptir herzaman. Şımarık değil, mütevazidirler derim... Horasan’dan Halep ve Rakka’ya, Çukurova’dan Hotamış’a uzanan, bilek ve yürek isteyen çileli bir hayat mücadelesinin içinden gelmişliktir bu ruh hali kimbilir...
Türkmencamili’nin, Türkmenler’in mazisine uzanalım dilerseniz. Sayfamda yazdığım pekçok Belde için okuyucularım hatırlayacaktır, genellikle kuruluş öyküleri rivayetlere dayalıdır. Yazılı kaynak ve belgeye dayalı tarihçeye rastlamak zordur. Türkmenler için durum farklı. Oğuzlar’ın (Türkmenler’in) Avşar ve Beğdili Boyu’na mensup Şabanlı, Şefaatli, Celfeli, Hacıgözelli, Avatlı ve Suğurlu oymaklarından gelen Hotamış Türkmenleri’yle ilgili kaynak eserlerden derlediğim bilgiler ışığında Türkmencamili’nin de ilginç öykülerini aktaracağız. ölümsüz eserler bırakan merhum araştırmacı Tarihçimiz Prof.Dr.Faruk Sümer’in ve Hotamış’lı Şükrü özüdoğru Hoca’nın eserlerinden çok yararlandık çalışmalarımızda. 10.Yüzyılda İslâm’la şereflenen Türkler’in Oğuz Boyu’na “Türk-i İman” yani Müslüman Türk anlamına gelen Türkmen dendiğini biliyoruz. İslâm’ı yayma düşüncesiyle Anadolu’ya göçerek fetihlere girişen Oğuz Türkmenleri kurdukları Devlet ve İmparatorluklarla Dünya’ya hükmetmeye başladılar. Anadolu’ya göçlerin 11. yüzyıldan 14.yüzyıla kadar sürdüğünü kaydeden tarihçiler, göçlerde Moğol istilası ve baskısı ile kendi aralarındaki mücadelelerin de etkili olduğunu ifade ederler. İşte bu göç yolunu takip ederek, Horasan ‘dan Anadolu’ya, oradan Suriye’de Halep yöresine göçen ve tarihte “Halep Türkmenleri” olarak anılan Oğuz Boyu’nun önemli bir kolunu oluşturan Beğdili Boyu’nun temsilcileri arasında; Otamışlu (Hotamışlı) Obasını meydana getiren kalabalık bir göçebe Türkmen varlığından ve bu Obaya mensup Şefaatli Oymağı’ndan, sözünü ettiğim kaynak eserlerde genişce sözedilmektedir. Halep Türkmenleri’ni oluşturan Beğdili Obaları yazları serin Anadolu Otlakları’nda, kışın da Suriye’de Halep yöresinde yaşamaktadırlar. Bozulan asayiş ve Celâli isyanlarınında etkisiyle, 1691 yılında Beğdili Obaları’nında içinde olduğu Türkmenler’e ve daha birçok oymaklara Harran’ın altında, kavurucu sıcakların hüküm sürdüğü, kurak ve çöl benzeri bir yapıya sahip Rakka’da zorunlu iskãn emredilmişti. Türkler derin ızdıraplar çektikleri yerleri de sefa sürdükleri yerleri de unutmazlar ve hatıralarında yaşatırlar. İşte Türkmenler çok uzun kalmasalarda Rakka’yı unutmamışlardır. Uygun fırsatı bulduklarında Rakka’dan ayrılan Türkmenler, Beylerinin yönetiminde önce Çukurova’da Kozan’da bir süre kaldılar.Sıtma başta olmak üzere zorlu, meşakkatli bir hayata uyum sağlayamadılar, vuruşmayı da göze alıp Toroslar’ı aşarak Aksaray Bölgesinde Taşpınar’a yerleştiler. Ticaret kervanları ve hac kafilelerinin geçiş noktasındaki bölgede eşkiyalar ve asker kaçakları soygunlar yapıyordu. Taşpınar’a sığamayan Türkmenler burada bir süre kaldıktan sonra şimdiki Hotamış’a yani eski adı Suğur olan Köye, Danışıkkaşı adını verdikleri tepede toplanarak baskın verdiler ve yerleştiler. Bugünkü Hotamış’ı oluşturan Taşpınar Mahallesini Beğdili oymakları, Şabanlı köyünü de Avşar oymakları temsil eder. Bölgeye hakim olup eşkiya ve soyguncuların hakkından geldikleri için İç Anadolu’nun bu bölgesinin güvenliği Türkmenler’e verilmiştir artık. İşte Türkmenler’in Hotamış’a gelip yurt tutmaları böyle başlar ve tarihler 1750’li yılları göstermektedir. Hotamış’a bağlı birçok oba ve yayla meydana getiren Türkmenler; eskilerin unutamadığı ve “Kocadoksan” diye acı hatıralarını andıkları 1873 (Hicri 1290) kıtlığında dağılmışlar, her yayla ve oba ayrı bir köy veya kasaba olmuştur. Şefaatli Oymağı’na mensup Türkmencamili’ler de Mescidli adıyla anılan yerde Hotamış’a bağlı bir yerleşim alanı iken, Kocadoksan’dan sonra şimdiki adıyla müstakil bir köy halini almış ve 1930 yılında Çumra’ya bağlanmıştır. Eskiden beri yerleşim alanında cami bulunması nedeniyle” Camiliköy” olarak anılmış ve adını da ibadethanesinden almıştır. Kuruluşuna dalmışken Türkmen Erenleri’nden İsmail Hoca’nın himmetinden de sözetmeden geçemeyeceğim. Çumra ve havalisini birdönem istila eden çekirge sürüsüne karşı çaresiz kalan halk İsmail Hoca’ya müracaat eder. Halkı toplayıp dua eden Hocamız, herkesin kaplara su doldurup evlerinin önüne koymasını tembihler. Kısa bir süre sonra gökyüzünü kaplayan Sığırcık sürüsü çekirgeleri imha eder. Kaplara doldurulan sularda ağzını yıkayan kuşlar,Keramet Ehli İsmail Hoca’nın Himmeti olarak güçlü Türkmen İnancında yerini alır...
Tarihteki Türkmencamili’den günümüz T.Camili’sine geliyorum şimdi. Yedi yıl aradan sonra 9 Mart’ta gittiğim Türkmencamili’yi çehresi değişmiş ve hayli gelişmiş buldum. Kasaba olmak çok yakışmış Camili’ye. Birçok yeni ve görkemli binalar yapılmış. En fazla dikkatimi çeken ve beni ençok sevindiren de ağaçlandırmaya gösterilen itina gerçekten mükemmel. Üçbinin üzerinde çeşitli ağaçla bezenmiş Kasabada ayrıca 10 bin ağaca ulaşma hedefi ayrı bir güzellik. Gölgesinde oturacak bir ağaca bile muhtac bu topraklarda sönmeyecek bu meşaleyi tutuşturanlara minnettarız bizde. Belediye Başkanından bütün halkına yürekten alkışlarımızı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Asıl mesleği öğretmenlik olan Belediye Başkanı Harun Reşat Ersöz; aktif,dinamik ve çok genç bir başkan. Beldesine ve halkına hizmet için kendini adamış, cana yakın oldukça sempatik bir insan. Çalışmalarımız için esirgemediği çok yakın alâkasına ve desteğine yürekten teşekkür ediyoruz. Tüm ekibi ve personeliyle bize gösterilen ilgi çok candandı.Hepsine minnettarlığımızı ifade edecek söz bulamıyorum...
Çumra’nın 12 km doğusunda yer alan Türkmencamili tam bir tarım ve hayvancılık merkezi. özellikle sulutarımda söz sahibi dev bir marka diyebiliriz. Kasabada yoğun olarak sürdürülen altyapı faaliyetlerinde titizlikle uygulanan imar planı çalışmalarıyla ileride doğabilecek sıkıntıları gidermek ve plansız,çarpık yapılaşmayı önlemek amaçlanmış. Çevre düzenlemesi, ağaçlandırma çalışmaları ve cadde-sokak tanzimiyle şehir havasına bürünen T.Camili yaşanılası bir belde. Tarım reformu çalışmalarında büyük mesafeler alınmış, 7800 dekar hazine arazisi hak sahiplerine dağıtılacak safhaya gelmiş. Suyu en verimli kullanmak anlamına gelen kapalı sistem sulama projesini devreye sokan T.Camili çiftcisi 2700 dekar alanda sistemden yararlanmaya başlamış ve hedefi 30 bin dekara yaymak olarak belirlemiş. Çok iyi işler başaran köklü bir Sulama Kooperatifi ve hertürlü hayvancılık projesine sahiplenerek tuttuğunu koparan Tarımsal Kalkınma Koperatifiyle her zaman çalışmaya ve üretmeye talip olmuş T.Camili İnsanı. Son nüfus sayımıyla tescil edilmiş 2700 nüfusuyla, tamamı sulu tarıma açılmış 63 bin dekar tarım alanında; şekerpancarı, fasulye, mısır ve hububat başta olmak üzere üst düzey tarımsal üretim potansiyeline ulaşan, teknolojiyi kullanan bilinçli çiftcisi ve yarattığı katma değerle Ülke Ekonomisine ciddi katkı sunan bir Anadolu Klasiği bence. Okumaya, öğrenmeye meraklı bu insanlar ünlü simalar çıkarmış bağrından. Bu toplumun içinden çıkıp gelerek Vatan-Millet hizmetinde zirve yapmış simaların başında gelen Recep Konuk, bugün deyim yerindeyse Devlet gibi bir kuruluş olan Pankobirlik ve Konya Şeker’i yönetmektedir. Çiftçimizin gönlünde taht kurmuş bir önderdir. Hep Rahmetle andığımız merhum D.Ali Çalık’la başlayan, Recep Konuk’la devam eden Çumra Belediye Başkanlığı geleneği bugün de sürdürülüyor. Çumra’ya hizmet eden T.Camili’li üçüncü Belediye Başkanı Nasır Ersöz’le bu gelenek devam ediyor. Hertürlü toplumsal kuruluşta var olmayı başarabilen ve temsilde sıkıntı çekmeyen Türkmencamili Kasabası ve İnsanı’nı sayfamda tanıtmaktan onur duyduğumu ifade ederek yazımı bitiriyorum.
Selam ve saygılarımı sunuyorum bütün Türkmencamili Halkı’na...
Facebook'ta Yayınla>