Ülkemiz dünyada fındık üreten ülkelerin başında gelmektedir. Ancak birim alanda elde edilen ürün bakımından diğer ülkelerin gerisinde kalmaktayız. Bunun nedeni bahçelerin yaşlı ve sık dikilmiş olması tozlayıcı çeşitlerinin eksikliği, budama ve gübrelemenin tekniğine uygun yapılmaması yanında hastalık ve zararlılarla bilinçli mücadele yapılmamasıdır.
Diğer bitkilerde olduğu gibi fındık bitkisinde de birçok hastalık ve zararlı mevcuttur. Bunlardan başlıcaları :
Fındık Kurdu
Erginler kül renginde 6 – 7 mm boyunda ve hortumludur (Şekil 32). Bacaksız olan larvalar beyaz, tombul ve kıvrıktır.
Şekil 32. Fındık kurdu.
Fındık kurdu beslenme ve yumurta bırakma yoluyla zararlı olan bir böcektir. Fındığın meyve kabuğunu, hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek delen böcek, kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Normal iriliğe erişinceye kadar zarar gören meyvelerde kabuk içindeki etli kısım bozularak sarı bir renk alır. Sonradan bu renk, kabuk üzerinde de belirir. Meyve beslenemediği için kabukta çöküntüler oluşur. Bu zarar şekline halk arasında “Sarı Karamuk” denir. Meyve normal iriliğe eriştikten sonra zarara uğrarsa, meyve içi kararır. Kabukta oluşan çatlaklardan dışarı sızan siyah sıvı zuruf ve kabuğu kirletir. Böylece halk arasında “Kara Karamuk” denilen zarar şekli meydana gelmiş olur. Bir böcek beslenme yoluyla yaklaşık 80 meyveye zarar verir. Bir dişi böcek yumurta koymak sureti ile yaklaşık 42 meyveye zarar verir. Buradan da anlaşılacağı gibi, bir çift böceğin ortalama 200 adet meyveye zararı söz konusudur.
Fındık kurdu mücadelesi, meyvelerin zararlıdan korunması amacını güder. Bunun için ergin böceklerin ekonomik zarar yapmaya başladıkları dönemde, bahçeleri ilaçlı bulundurmak gerekir. İlaçlama, bahçedeki hakim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Ergin çıkışının tamamlanmak üzere olduğu bu dönem, Karadeniz Bölgesinde nisan sonuna rastlar. Bu dönemde meyve mercimek iriliğini geçince (3-4 mm), mücadele yapılması düşünülen bahçedeki böcek yoğunluğunun saptanması amacı ile bir sürvey yapılmalıdır. Bunun için 1-10 dekar büyüklükteki bahçelerde 10 ocak, 10-30 dekar büyüklükteki bahçelerde 20 ocak, 30 dekardan büyük bahçelerde 30 ocakta; ağaç altına serilen 3x3.5 m’lik bir bez örtüye silkelenmelidir. İşlem sabah erken saatlerde veya akşam üzeri sakin, rüzgarsız ve yağışsız günlerde yapılmalıdır. Bulutlu günlerde günün her saatinde sayım yapılabilir. Şiddetli yağış veya rüzgar sonrasında sayım ertelenmelidir. Sayım sonucunda 10 ocaktan 2’den fazla ergin böcek düşerse mücadele gereklidir. Ancak, sayım yapılan örtünün boyutları küçükse o takdirde verilen örtünün alanına eşit gelecek biçimde sayılan ocak sayısı artırılmalıdır.
Bahçe toprağının çapalanması, böcek yoğunluğunun azalması üzerine önemli bir etkendir.
İlaçlı mücadele bahçedeki hakim çeşitlerde bulunan fındık meyvelerinin yarıdan fazlasının mercimek iriliğine ulaştığı zaman (3-4 mm) yapılmalıdır. Ergin çıkışının tamamlanmak üzere olduğu bu dönem Karadeniz Bölgesinde nisan ayı sonuna rastlar.
Fındık Filiz Güvesi
Erginleri 4.5-5 mm boyundadır. Bu zararlının kanat açıklığı 12-13 mm ve kanat duruşu çatı biçimindedir.
Karadeniz Bölgesinde yaygın olarak görülen bu zararlı fındığa has bir zararlıdır. Fındık Filiz Güvesinin ilk zararı, temmuzda yapraklarda görülür. Larvalar, yaprak alt yüzünde orta damarla yan damarların birleştiği koltuklarda beslenerek, üçgen şeklinde karakteristik kahve rengi lekeler meydana getirirler.
Mart ortalarında, kozalaklarda beslenenler dışındaki bütün larvalar, sürgünlerin dip muhafaza yaprakları arasında ördükleri kabarık ağ içerisinde bulunurlar. Henüz gelişmekte olan sürgünler hücuma uğrayınca kururlar. Fakat ağ ile dala yapıştırılmış olduklarından düşmezler. Bu şekilde kurumuş sürgüncükler, filiz güvesinin tipik zarar şeklidir. Böyle göz ve sürgünler koparılınca ortada larva giriş deliği görülür. Sürgünler gelişince larvalar, sürgün özünden uca doğru galeri açarak, sürgün uçlarının kurumasına sebep olurlar. Bir larva beş ayrı sürgünü kurutabilir.
Tüm fındık alanında yaygın olan ve 2-3 yılda bir salgın yapan bu zararlı, üründe ortalama % 30 oranında azalmaya neden olur.
Fındık filiz güvesi ile bulaşık olan bahçelerde bir ön sayım yapılarak mücadeleye gerek olup olmadığına karar verilmelidir. Bunun için 1-10 dekar büyüklükteki bahçelerde 10 ocak, 10-30 dekar büyüklükteki bahçelerde 20 ocak, 30 dekardan büyük bahçelerde 30 ocak işaretlenir. Her işaretli ocaktan alt, orta ve üst kısımlardan onar tane olmak üzere, toplam 30 yaprak alınıp kahverengi larva beslenme arazı olanlar sayılır. Buradan 100 yaprağa isabet eden ortalama araz bulunur. Zararlılık eşiği 100 yaprakta 15 araz olduğunda, bu değerden fazla yoğunluktaki yerlerde mücadeleye karar verilir.
Hasattan sonra eylül sonlarına kadar ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
Fındık Kozalak Akarları
Fındık kozalak akarı ergini, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük, ortalama 0.2 – 0.3 mm uzunluğunda, iğ şeklinde ve mat beyaz renklidir.
Akar, kışı kozalaklar içerisinde geçirir. Mart sonlarında tam olarak gelişerek açılan ve dışı yeşil, içi sarımsı yeşil- kırmızı renk alan bu kozalaklardan nimfler göç etmeye başlarlar. Göç, nisan ve mayıs aylarında olur. Salgı ve emgi ile dokulara yaptıkları uyarı sonucu gözlerin anormal gelişmesine ve şişkinleşmesine neden olurlar (Şekil 33). Temmuz başlarında daha sivri görünüşlü sağlamlardan kolayca ayrılabilen bulaşık gözler, ağustosta nohut iriliğine ve yıl sonunda da normal kozalak büyüklüğüne ulaşırlar.
Tomurcuk içerisine girerek beslenmesini sürdüren fındık kozalak akarı, temmuz ayından başlamak üzere tomurcukta şişmelere, irileşmelere sebep olur. Ağustos-da nohut iriliğine ulaşan bu iri yapılara kozalak, mantar ya da gül adı verilir. Tomurcuğun içinde meydana getirilen anormal yapılar, önceleri dışarıdan belli olmaz. Ancak ekim ayından sonra yoğun zararlı saldırısına uğrayan tomurcukların dış pulcuklarında kurumalar ortaya çıkar. İlerleyen mevsim ve fenolojik gelişme sonrası kozalağın açılması ile zarar tüm şiddeti ile kendini belli eder. Yapılan çalışma sonucu, bu kozalağın en irilerinin tombul çeşidinde olduğu ve içerisinde de yaklaşık 50.000’e varan sayıda akarın bulunduğu belirlenmiştir. özellikle bakımsız bahçelerdeki fındıklarda kozalak oluşumu daha fazla olmaktadır.
Şekil 33. Kozalak akarı tarafından zarar uğratılmış tomurcuklar
özellikle erkek ve dişi çiçek dökümleri ile zarar daha da fazla olmaktadır. Yaprak ve sürgün gibi vegetatif organlarında zarar görerek dökülmesi sonucu, bitkinin yıldan yıla zayıflaması ve verimden düşmesi söz konusu olmaktadır.
Kozalak akarlarının ortaya koyduğu zarar oranı, çeşitli fındık çeşitlerinde farklılık gösterir. Ortalama olarak toplam tomurcuğun % 26’sında zarar meydana getirmektedir.
özel bir fındık zararlısıdır.
Mekanik Mücadele :
Kış sonuna doğru, özellikle bitkinin yapraksız döneminde kozalakların toplanarak yakılması, içinde bulunan akarların baharda yayılmasını önleyecektir.
Kimyasal Mücadele :
Kimyasal mücadeleye karar vermeden önce bir ön sayım yapılmalıdır. Bunun için 1-10 dekar büyüklükteki bahçelerde 10 ocak, 10-30 dekar büyüklükteki bahçelerde 20 ocak, 30 dekardan büyük bahçelerde 30 ocak, tesadüf prensiplerine uygun olarak işaretlenir. İşaretli her ocağın birer dalındaki kozalaklar sayılarak kaydedilir. Bu rakamlardan yararlanılarak bir daldaki ortalama kozalak sayısı kaydedilir. Bir dalda ortalama 5 kozalak varsa, o bahçede ilaçlama gereklidir. Bu ilaçlamadan 15 gün sonra ikinci bir ilaçlama yapılırsa daha iyi sonuç alınır. En uygun ilaçlama zamanı nisan ayının ilk yarısıdır.
Fındık Koşnilleri
Fındıklarda bilinen koşnil türleri Fındık Koşnili ve Fındık Kahverengi Koşnilidir. Yumurtaları mayıs ayı sonlarında açılmaya başlar. Çıkan larvalar sürgün ve yapraklara dağılırlar.
Larva ve erginler, yaprak ve sürgünlerde emgi yaparak beslenir. Ayrıca çıkardığı tatlı madde ile karaballık oluşumuna da neden olur. Böylece bitkilerin zayıflamasına, verim düşüklüğüne, yoğun bulaşmalarda da kurumalar yaparak önemli zararlara neden olurlar.
Kimyasal Mücadele
Bulaşık olduğu bilinen bahçelerde genel bir inceleme yapılarak, bulaşmanın dağılışı ve yoğunluk üzerinde bir gözlem yapılmalıdır. Eğer bulaşık ocak sayısı onun üzerinde ise, bunlardan rast-gele 10 ocak belirlenir. Sonra, her bir ocaktan üçer bulaşık sürgün (1-3 yaşlı) alınarak üzerindeki koşniller incelenir. Toplam 30 sürgünün her birinde ortalama beş canlı koşnil varsa, o bahçede ilaçlamaya karar verilir. İlaçlama bulaşmanın dağılışına göre, bahçenin tümünde yada belirli bir bölümünde uygulanabilir.
Zararlının hareketli ve birinci dönemlerinden oluşan genç larvalarına karşı mücadele yapılır. Bu amaçla yumurta açılımının tamamlanmasına yakın, haziran sonlarında (ilk açılmadan yaklaşık bir ay sonra) ilaçlama yapılabilir. Çok yüksek populasyon olmayan yerlerde ilaçlama yapılmamalıdır.
Fındık Kokarcası
Erginler 11 –14 mm boyunda üstten görünüşü yeşil, kahverenkli ya da yeşilimsi-kahve renklidir (Şekil 34).
Erginler ve nimfler, fındık meyvelerinde emgi yapmak sureti ile zararlı olurlar.
Bu zararlının değişik dönemlerde dört ayrı şekilde zarar meydana getirdiği tespit edilmiştir.
Kokarca normal iriliğe ulaşıncaya kadar olan dönemde “sarı karamuk”, normal iriliğe ulaşmasından iç doldurmaya kadar geçen dönemde zarar gören meyveler ise “kara karamuk” olurlar. Meyvelerin yeni iç doldurduğu dönemde emilmesiyle, bulaşık ve yer yer çöküntülü olan şekilsiz içler oluşur. Meyve kabuğunda herhangi bir değişme görülmezken, danede çöküntüler ve buruşuklarla karşılaşılır. Erginler ve nimfler, olgunlaşmakta olan meyveler üzerinde (temmuz ayı içinde) beslenerek, dış satım yönünden önemli olan lekeli iç tipi zararı oluştururlar. Karamuk ve şekilsiz iç biçiminde zarar gören meyveler dökülmekle birlikte, lekeli içler dökülmezler. Zararlı böylece hem ürün kaybına (karamuk + şekilsiz iç), hem de ürün kalitesini olumsuz yönde etkileyen emgili iç (şekilsiz + lekeli iç) oluşumuna neden olmaktadır.
Fındık bahçelerinde kışlayan erginlerin çıkışı, nisan ayının ikinci yarısında en üst düzeye ulaşmaktadır. Bunun için 1-10 dekar büyüklükteki bahçelerde 10 ocak, 10-30 dekar büyüklükteki bahçelerde 20 ocak, 30 dekardan büyük bahçelerde 30 ocak; 3x3.5’lik bir bez örtüye silkelenmelidir. İşlem sabah erken saatlerde veya akşam üzeri sakin rüzgarsız ve yağışsız günlerde yapılmalıdır. Düşen erginlerin sayılması sonucunda 10 ocakta ortalama bir ya da daha fazla kışlamış ergin bulunan bahçelerde ilaçlı mücadeleye karar verilerek, zararlı kontrol altına alınmaya çalışılır.
Şekil 34. Fındık kokarcası.
Dal Kıran
Ergin dişiler ağaç gövde ve dallarında galeriler açarak zararlı olurlar. Galeri yerinin kapatılması mümkün olmadığından, buradan devamlı bitki öz suyu dışarı sızmakta ve ağaç zayıflamaktadır (Şekil 35). Hücuma uğrayan dallar zayıflar veya tamamıyla kurur. Genel olarak 2-3 cm kalınlığındaki dalları bir galeri kurutmaktadır.
Dalkıran mücadelesi ergin dişilerin galeri açmalarını önlemek amacıyla yapılır. Bölgemizde sahil kesiminde ergin çıkışı genel olarak fındık kurdu mücadelesinden 30–40 gün sonra, takriben haziran ayının ikinci yarısında başlar.
Şekil 35. Dal kıran ergini ve fındık dalındaki zararı
Mayıs Böceği
Erginleri 2,5–3 cm boyunda, genellikle kızıl–kahverengi görünüştedirler (Şekil 36). Yaprak ve çiçek üzerinde beslenerek zarar yaparlar. Larvalar birinci dönemlerinde fındığa zararlı olamamakla birlikte, ikinci dönemlerinde fındık bitkisi kökleri ile beslendiklerinden, bitkiye zarar verirler. Bunun sonucunda bitkide uç kurumaları başlar ve bu kurumalar ana dallara kadar ilerler. Larvaların üçüncü dönemdeki zararı, ikinci dönemden daha şiddetlidir.
Şekil 36. Mayıs böceği.
Eylül başından ekim ayının on beşine kadar olan süre içinde ilaçlı mücadele yapılabilir. Bu dönemde hem larvaların çoğu kolayca mücadele yapılacak ikinci dönemdedirler, hem de toprak ilacın karıştırılması için en uygun durumdadır.
İlaçlar bahçıvan süzgeci veya pülverizatörlerden biriyle atıldıktan sonra toprağın işlenerek, ilacın 20 cm derinliğe kadar karıştırılması gereklidir. İlaçlanan yerde 1-2 yıl süreyle tekrar ilaçlamaya gerek yoktur.
Bunlardan başka önemli fındık zararlıları; Amerikan Beyaz Sineği, Uçkurutan, Virgül Kabuklu Biti, Fındık Yaprak Deleni, Fındık Gal Sineği, Fındık Teke Böceği (Filiz Kurutan), Yaprak Bitleridir.
Fındık üretim alanlarımızda görülen önemli fındık hastalıları ise; Fındık Bakteriyel Yanıklığı, Fındık Küllemesi, Fındık Dal kanseridir.
Facebook'ta Yayınla>