Tanımı ve Yaşayışı: Ergin gri renkli yaklaşık 10 mm uzunluğunda, her iki kanat ucunda üçgen şeklinde çukulata renginde leke bulunur. Yumurta, oval şekilde, başlangıçta süt beyazı renginde ve mumumsu görünümdedir. Yumurta geliştikçe orta kısmında kırmızımsı bir halka görülür, açılmadan hemen önce ise gelişmiş larva açıklıkla izlenebilir. Yumurtadan yeni çıkan larva 1 mm uzunluğundadır. Gelişimini tamamlayıp elmayı terkeden olgun larva 15-20 mm uzunluğunda beyazımsı pembe görünümündedir.
Resim 37. Elma içkurdu ergini ve Elma içkudu’ nun kırmızı halka dönemindeki yumurtası.
İlkbaharda ergin çıkışı genellikle mayıs (bazı yıllar nisan ortalarında) ayında başlamakta ve bazen temmuz ortalarına kadar devam etmektedir. Erginin yumurta bırakması için akşam alacakaranlık sıcaklığının üst üste iki gün 15°C' nin üzerinde olması gerekmektedir. Yumurtalarını önceleri yapraklara, ince dallara, daha sonra meyvelere teker teker bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan larvalar, meyveye çiçek çukurundan veya elmanın yan tarafı ile sapa yakın kısımlarından içeri girdikten sonra meyvenin merkezine doğru tünel açarak ilerler. Olgunlaşan larva, ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında veya toprakta bulunan kalıntılar arasında kokon örerek pupa olur. Yılda 2 döl, bazı yer ve yıllarda kısmi bir 3.' üncü döl de verebilmektedir. Elma içkurdu başta elma olmak üzere armut, ayva, ceviz ağaçlarının en önemli zararlısıdır.
Zarar şekli: Doğrudan meyvede zarar yapan larvalar, meyveleri delerek içlerinde galeriler açmakta, etli kısmını ve çekirdek evini yiyerek pislikler bırakmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak meyvelerin dökülmesine, ağaçta kalabilen kurtlu meyvelerin ise niteliğinin bozulmasına ve dolayısıyla elmanın piyasadaki değerinin düşmesine neden olmaktadır. Mücadele yapılmayan bahçelerdeki zarar %60-100 olabilmektedir.
Resim 38. Elma içkurdu’nun larvası ve meyvedeki zararı.
Mücadelesi
Kültürel önlemler: öncelikle elma bahçelerinin, Elma içkurdu’ nun diğer konukçusu olan armut, ayva ve ceviz gibi meyve ağaçları ile karışık olarak kurulmamasına özen gösterilmelidir. Bunun yanısıra elma ağaçlarının altına dökülen meyvelerin toplanıp uzaklaştırılması, ambalaj ve depolama yerlerinin elma bahçelerinin kenarlarına kurulmaması, bahçenin sürümüne özen gösterilmesi ve ağaç gövdelerine haziran ayı başlarında oluklu mukavvadan tuzak bantlar sarılarak, bunlara gelen larvaların haftalık kontrollerle imha edilmesi gerekmektedir.
Biyolojik Mücadele: Yumurta parazitoidi Trichogramma türleri Elma içkurdu’nun biyolojik mücadelesinde kullanılabilecek önemli faydalılardır. Ancak bu zararlının ekonomik zarar eşiği çok düşük olduğu için, sadece biyolojik mücadele etmenleri ile baskı altında tutmak mümkün olmamaktadır. Bilhassa yoğun ve gelişigüzel ilaçlamaların yapıldığı yerlerde yararlıların etkinlikleri çok azalmaktadır.
Biyoteknik Mücadele: Elma içkurdunun orta ve düşük yoğunlukta bulunduğu bahçelerde uygulanabilen bir mücadele yöntemidir. Kitlesel tuzaklama yöntemiyle bu zararlıya karşı her ağaca bir adet eşeysel çekici tuzak asılarak uygulanır. Tuzaklar yerden 1.5-2 m yüksekliğe ve açık tarafı hakim rüzgar yönüne gelecek şekilde asılır. Etkili sıcaklık toplamları 1 Ocaktan itibaren 40-80 günderece' yi bulduğu tarihten hasat sonuna kadar kitlesel tuzaklama yapılır. Eşeysel çekici tuzakların kapsülleri 5 haftada bir değiştirilir. Aynı bahçede en az iki yıl üst üste çalışılması sonucunda popülasyon baskı altında tutulabilmektedir. Tuzaklar haftada bir kontrol edilip toplanan kelebekler uzaklaştırılmalı, yapışkan tablalar gerektiğinde değiştirilmelidir.
Kimyasal Mücadele: Elma içkurdu mücadelesinde hedef her döle ait larva çıkışı süresince ağaçları ilaçlı bulundurarak yumurtadan çıkan larvaları meyve içine girmeden önce öldürmektir. Bunun için kışlayan ve yazlık döllerin ergin çıkış ve uçuş süresi ile yumurtaların bırakılması ve açılışlarının izlenmesi gerekir. Bunların kesin olarak saptanması için eşeysel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, gözle inceleme ve tuzak bant yöntemlerinden yararlanılır. Bu yöntemlerden elde edilen veriler esas alınarak, Elma içkurduna karşı birinci döle 20 gün aralıklarla 2, ikinci döle karşı ise 1 olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmakta ve genellikle bu uygulama yeterli olmaktadır.
Facebook'ta Yayınla>