Ekim nöbeti (münavebe)
Celal YILDIZ
Ziraat Mühendisi

Münavebe konusu içerisinde öncelikle monokültür ve polikültür tarımın tanımları yapıldıktan sonra, monokültür tarımın sakıncaları anlatılacak ve daha sonra münavebenin faydalarına yer verilecektir. Sonrasında ilimiz iklim şartlarına uygun münavebe örnekleri ve bu münavebede yer alan bitkilerin münavebe bitkisi olarak özelliklerine yer verilecektir.

Orta Anadolu Bölgesinde yer alan ilimizde geniş çapta hububat ekimi yapılmakta olup, istatistiklere göre ilimizde yaklaşık 1,5 milyon hektar ekili alan bulunmakta, bu da Türkiye ekim alanının yaklaşık %9’unu oluşturmaktadır. İlimizdeki bu ekim alanının 1milyon 332 bin hektarında tahılların, 103 bin hektarında baklagillerin, 73 bin hektarında endüstri bitkilerinin, 6 bin hektarında yağlı tohumların ve 8 bin 700 hektarında yumru bitkilerinin ekimi yapılmaktadır. 1 milyon332 bin hektar tahıl ekim alanı içerisinde de 762 bin hektar ile (%58) buğday birinci sırada ve 511 bin hektar ile (%38) arpa ikinci sırada yer almakta olup, bu iki ürün ilimiz tahıl ekiminin %96’sını oluşturmakta ve bu durum yıllar itibariyle aşağı yukarı aynen devam etmektedir. Türkiye ekim alanının %9’unu oluşturan ilimizin hububat üretiminde sağlanacak verim artışının, ilimiz ve ülke ekonomisine büyük katkıları olacaktır. Her yıl aynı bitkinin ekilmesine monokültür tarım denilmektedir. Mevcut iklim ve toprak şartlarında azami bir gelir sağlayabilmek amacı ile kültür bitkilerinin birbirlerini karşılıklı olarak destekleyebilecek ve tamamlayabilecek bir şekilde zamanca art arda sıralanmasına ise ekim nöbeti adı verilmekte olup, polikültür tarım yapılmaktadır. İlimizde uygulandığı gibi her yıl ekim sistemi içerisinde hububatın yer almasının çeşitli zararları bulunmaktadır.

a) Aynı toprak derinliğindeki besin elementlerinin azalmasına (özellikle mikro besin elementleri) ve topraktaki dağılımlarının bozulmasına,

b) Farklı derinlikteki besin elementlerinden faydalanılamaması,

c) O bitkiye has hastalık ve zararlıların artması,

d) Yabancı otların çoğalması,

e) Verim ve kalitenin düşmesine sebep olabilmektedir. Bunların sonucu olarak toprak o bitki için uygun olmayan şartlar içerecektir. Bir kültür bitkisinin yetişmesine uygun olmayan bu tip topraklara yorgun toprak, bu olaya da toprak yorgunluğu denir.

Bununla birlikte polikültür tarım yapılarak, münavebe uygulanmasının faydaları ise şöyle sıralanabilir:

1. İşletmede muntazam bir iş bölümü sağlanır.

Mevcut tarlalarda usulüne uygun olarak ekim nöbeti uygulanması halinde muntazam bir iş bölümü sağlanır. örneğin; bir tarlada buğday varken, diğerinde şeker pancarı varsa, buğdayın hasadından sonra kalan boş zamanlarda şeker pancarı ziraatına devam edilir

2. Rizikoyu ve zarar tehlikesini azaltır.

Tarlalarda, ekim nöbeti ve işletme imkanlarına uygun olarak yıl içerisinde değişik bitkiler yer alacağından bu değişik ürünlerin don, kuraklık, dolu gibi iklim faktörlerinden görebilecekleri zarar miktarı da farklı olacaktır. Ayrıca ülkemizdeki fiyat politikaları nedeniyle bir ürünün pazarlanması ve satışında karşılaşılan sorunlar, diğer ürünlerin satışı ile telafi edilebilir.

3. Hastalık, zararlı böcek ve hayvanların kontrolünü sağlar.

Topraktan geçen veya toprakta barınan bazı hastalık ve zararlıları devamlı aynı ürün yetiştirilen bölgelerde gittikçe artarak mücadeleyi zorlaştırır ve maddi külfetlere yol açarlar. Halbuki değişik ürünlerin bir münavebe palın içerisinde yetiştirilmesi ile bu zararlıların çoğalması önlenmiş olur. Çünkü bir ürün için zararlı olan bir hastalık veya zararlı başka bitkiye zarar vermeyebilir. örneğin; tarlaya üst üste buğday ekilirse, buğdayda hastalık yapan mantarlar yıldan yıla çoğalırlar. Bu mantarlar diğer hububat ekilişlerinde ve yabancı otlarda yaşamını sürdürdüklerinden buğdayın arkasından arpa, çavdar ve yulaf ekilmemeli, toprak otlardan temizlenmelidir. Rhizoctonina kök ve kökboğazı hastalığının hakim olduğu tarlalarda hububattan sonra patates, bezelye, fasulye ve bakla ekilmemelidir. Çünkü mantar bu bitkilerde de yaşamını sürdürmektedir.

4. Yabancı otların çoğalmasının önlenmesi.

Herhangi bir kültür bitkisinde sorun oluşturan bir yabancı ot, diğer kültür bitkisinde bulunmayabilir. Bu nedenle münavebe kültür bitkisine bağlı olarak uygulanmaktadır. örneğin; hububat içerisinde sorun oluşturan yabani yulaf (avena fatua) çapa bitkilerinin veya yonca gibi sık biçilen yem bitkilerinin ekilmesi ile birkaç yılda ortadan kalkmaktadır. Küskütte olduğu gibi bazı parazit bitkilerde tarlaya konukçularının 2-3 yıl ekilmemesi ile geniş ölçüde mücadele yapılabilmektedir. Diğer taraftan bazı yabancı otların mücadelesinde etkili olan herbisitlerin uygulanabileceği kültür bitkisi ekilerek ilaçlama yapılabilmektedir. örneğin; patates içerisinde sorun oluşturan köygöçüren (cirsium arvense) ile mücadelede, bir sonraki yıl ekilen hububata MCPA terkipli ilaçlar uygulanarak mücadele yapılabilmektedir.

5. Toprakta organik maddenin artırılması.

Topraklarda organik maddenin yeterli olması başta toprağın su tutma kapasitesini artırır. Toprakta makro ve mikro besin elementlerinin dengesini sağlar, toprağın havalanmasına yardımcı olur, toprak mikroorganizmalarının daha aktif çalışmasını sağlayarak ayrışma ve parçalanmanın hızını artırır. Kaymak tabakasının oluşmasını engelleyerek çıkış ve gelişmenin düzenli olmasına yardım eder. Bu nedenlerle topraktaki organik maddenin artırılması gerekir. Organik maddenin artırılmasında en önemli yöntem toprağa çiftlik gübresinin verilmesidir. Bununla beraber ekim nöbeti uygulamaları da toprakta organik madde miktarının artırılmasına yardımcı olur. özellikle ilimiz toprakları gibi organik maddece fakir olan topraklarda uygulanacak ekim nöbeti içerisinde çayır-mera ve baklagil yem bitkileri ile yeşil gübre ve örtü bitkilerinin yer alması, toprağın organik madde miktarının ve su tutma kapasitesinin artırılmasına yardımcı olur.

Baklagil bitkilerinin ekim nöbeti içerisinde yer alması ile baklagillerin toprakta fikse ettikleri azottan ve ayrıca tahıllara oranla yaklaşık 2 misli azot içeren toprakaltı organlarının diğer organizmalar tarafından parçalanması ile toprağa verilen azottan, baklagillerden sonra ekilecek olan bitkiler faydalanırlar. Ayrıca baklagiller toprağın biyolojik ve fiziksel yapısının iyileştirilmesine de yardımcı olurlar.

6. Toprağın derinliklerindeki besin elementlerinden faydalanmanın sağlanması.

Her bitki topraktan eşit ölçülerde besin elementi kaldırmaz. Bazıları belirli besin maddelerini fazla kaldırarak diğer bazılarını çok az harcarlar. Bu durumda aynı bitkinin üst üste yetiştirilmesi o madde bakımından toprağın fazla zayıflamasına yol açar.Münavebeye kök yapısı, adaptasyonları ve yetiştirme teknikleri birbirinden farklı olan bitkilerin alınması bu maddelerin dengeli harcanmasına yardımcı olur.

7. Gübrelerden daha çok fayda temin edilmesi ve gübre tasarrufu sağlanması.

Organik çiftlik gübrelerinin veya ticaret gübrelerin münavebeye alınan bitkilere verilmesi ile bunlardan en iyi şekilde fayda sağlanır. Yeşil gübreleme yapılması ile organik madde miktarı artırılır. Böylece toprakta artan mikroorganizma faaliyeti gübrelerin daha faydalı olmasına yardımcı olur. Ayrıca daha sonra ekilen bitkiler için de toprakta kalan gübreler faydalı olur.

8. Erozyonun önlenmesi.

Çayır-mera ve yem bitkileri münavebeye alındığı zaman erozyon olan bölgelerde iyi bir çim kapağı oluşturarak erozyon önlenir.

9. Verimin ve kalitenin artırılması.

İyi bir ön bitki kendisinden sonra gelen bitkinin verim ve kalitesinin artmasına yardımcı olur.

10. Biyolojik Dengenin Korunması, Çevre ve Toprak Kirliliğinin Azaltılması:

Bitkileri geliştirmek için kullanılan tarım ilaçları o kültür bitkisinin yetiştirilmesi için faydalı iken toprakta veya çevrede oluşturduğu kirlilik ve kalıntı biyolojik dengenin bozulmasına yol açabilmektedir. Tarım ilaçlarının kullanılmasının, ekim nöbeti uygulaması ile maliyeti ve ilaçlama masrafı azalmaktadır.

İşte monokültür tarımın sakıncaları ve münavebenin sayılan bu faydaları nedeniyle uygun bir ekim nöbetinin planlanması ve bunun uygulanması gerekmektedir. Bir bölgede uygulanacak ekim nöbeti sistemine birçok faktör etki etmektedir. Bunlar;

a) İklim şartları: Yıllık yağış miktarı, ilkbahar son don ve sonbahar ilk don tarihleri, sıcaklık, yağışın dağılımı, kışlık ekimin mümkün olup olmadığı gibi faktörler.

b) Toprak yapısı: Toprağın pH derecesi, asit veya alkali olması, toprak yapısı kumlu, killi, humus toprak olması, organik madde miktarı gibi faktörler.

c) Sulama imkanları: Sulamanın yapılabilmesi, suluda yüksek verim alınan bitkilerin münavebeye girmesini, toprakta organik maddelerin parçalanmasını, gübreden daha iyi yararlanmayı etkiler.

d) Bitki tür ve çeşitlerinin özellikleri: Bitkilerin topraktaki ilerleyebildikleri kök derinlikleri, bitkinin daha fazla kullandığı besin elementlerinin farklı olması, hububat, baklagil bitkisi olması gibi faktörler.

e) Yabancı ot, hastalık ve zararlıların yayılma durumu: Eğer bir tarlada belirli yabancı otlar, hastalık veya zararlılar yoğun ise bunların mücadele eşiğinin altında tutulabileceği bitkilerin münavebeye alınması gerekir.

f) Ulaşım, depolama ve pazarlama gibi ekonomik şartlar.

Bu faktörler göz önüne alınarak herhangi bir ekim nöbeti şeklini tarlaya uygularken şu hususlara dikkat edilmelidir.

* Ekim nöbetine alınan tarla veya parsel sayısı yıl sayısına eşit olmalıdır (iki yıllık münavebe sisteminde iki tarla veya parsel, üç yıllık münavebe sisteminde üç tarla veya parsel gibi).

* Tarla büyüklükleri olabildiğince eşit olmalıdır.

* Hayvancılık yapılan işletmelerde çiftlik hayvanlarına ot temini için münavebede yem bitkilerine de yer verilmelidir.

* Yabancı ot kontrolü için çapa bitkilerine yer verilmelidir.

* Erozyon olan yerlerde iyi çim kapağı oluşturan çayır-mera ve yem bitkilerine yer verilmelidir.

* Ekim nöbeti ve hayvan besleme sistemi toprağın organik maddesini artıracak doğrultuda olmalıdır.

* Ekim nöbetine mutlaka yemlik veya yemeklik bir baklagil bitkisi konulmalıdır.

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007