Tanımı ve Yaşayışı
Tam parazit bir yabancı ot olan canavar otlarının yeşil yaprakları yoktur, dolayısıyla klorofil içermezler ve de fotosentez yapamazlar. Bu nedenle yaşamı konukçudan alacağı besin ve suya bağlıdır. Çiçekli bitkiler içerisinde dünyadaki en küçük tohumlu bitkilerden olan canavar otu, bir bitkide 5.000-100.000 arasında tohum üretebilir ve bu tohumlar canlılığını yitirmeden 10 yıldan daha fazla bir süre toprakta kalabilirler. Canavar otlarının boyları 10-70 cm civarında, çiçeklerinin renkleri türden türe göre değişmekle beraber eflatun, mavi, beyaz veya sarı renktedir.
Zararlı Olduğu Bitkiler ve Zarar Şekli
Canavar otları klorofilleri olmadığından fotosentez yapamamakta ve kendilerine gerekli besinleri tamamen konukçu bitkisinden karşılamakta bu ise kültür bitkisinde % 100’lere varan verim kayıplarına yol açmaktadır. Canavar otu türlerinin oluşturdukları verim kaybı değişmekle beraber tüm türlerin verim kayıplarının ortalaması % 34 civarındadır. Canavar otlarını geniş yapraklı birçok kültür bitkisinde görmek mümkündür, ülkemizde ayçiçeği, tütün, domates, patates, mercimek ve baklada önemli derecede zararlara neden olmaktadır. Orobanche ramosa (Mavi çiçekli canavar otu) ve O. aegyptiaca (Mısırlı canavar otu) başta tütün ve domateste olmak üzere bazı sebzelerde ve mercimekte; O.crenata (Beyaz çiçekli canavar otu) başta bakla olmak üzere diğer baklagillerde ve O. cernua ise ayçiçeğinde önemli zararlara neden olmaktadır.
Mısırlı Canavar otu ve Beyaz çiçekli canavar otu
Kültürel Mücadele
Canavar otu tohumlarından ari temiz tohumluk kullanmalıdır. Canavar otuyla bulaşık tarlada kullanılan tarım alet ve makineleri, temiz tarlada kullanmadan önce çok iyi bir şekilde temizlemelidir. Canavar otlarıyla bulaşık tarlalarda konukçusu olmayan kültür bitkileriyle uzun süreli münavebe yapılmalıdır. Özellikle ayçiçeği yetiştiriciliğinde dayanıklı çeşitlerin kullanımına özen gösterilmelidir.
Tarla veya seralarda görülen canavar otları çiçeklenmeden önce elle çekilerek ayrı bir yerde yakılmalıdır. Solarizasyon, canavar otuyla mücadelede oldukça etkili bir yöntem olduğu için, özellikle seralarda uygulanmalıdır ( Aksoy, 2010).
("TEORİDEN PRATİĞE KÜLTÜREL MÜCADELE" kitabından)
(ISBN: 978-605-9175-21-0)
Facebook'ta Yayınla>