(Plasmopara halstedii Farlow)
Tanımı ve Yaşayışı
Ayçiçeği tarımı yapılan hemen her yerde rastlanır. Etmen bulaşık bitki dokusunda, enfeksiyondan birkaç gün sonra kışlık spor formu olan oosporları oluşturur. Dokudaki bu oospor oluşumu ile fungus yaşamını garantilemiş olur. Fungusun sporangioforları yaprakta ve kökte bulunma durumlarına göre farklı morfolojik özellikler göstermektedir. Sporangioforların uç kısımlarında sporangiumlar bulunur. Etmen bulaşık bitki dokusunda, enfeksiyondan birkaç gün sonra kışlık spor formu olan oosporları oluşturur. Oosporlar bitki artıklarında çok uzun süre (7 yıl) kalabilirler. Dokudaki bu oospor oluşumu ile fungus yaşamını garantilemiş olur. Hastalığın bir sonraki yıla geçişinde en önemli faktör, kışlık sporlarla bulaşmış olan tohum ve topraklardır. Etmen tohumda misel ve oospor formunda, tarlada ise bitki artıklarında oluşturduğu oosporlarla kışlar. Oosporlar ilkbaharda uygun koşullarda zoosporangium vererek çimlenirler.
Zararlı Olduğu Bitkiler ve Zarar Şekli
Etmenin yayılması iklim koÅŸullarına doÄŸrudan baÄŸlı olduÄŸundan, koÅŸulların uygun olmadığı yıllarda hastalık bazen hiç görülmeyebilir. Etmen tohumla taşındığından, ayrıca bitki artıkları üzerinde kışlayabildiÄŸinden henüz toprak yüzüne çıkmış fidelerde çökerten belirtileri görülür. Bitkiler toprak yüzeyine devrilirler. Bu dönemi atlatan bitkilerde kök ve kök boÄŸazı enfeksiyonları, sistemik enfeksiyonlar ve lokal yaprak lezyonları görülür. Bunlardan en yaygın görülen belirti tipi sistemik enfeksiyonlardır. Bitkinin 2-6 yapraklı dönemi sistemik enfeksiyonlara duyarlıdır. SaÄŸlamlara göre hastalıklı bitkiler daha az geliÅŸmiÅŸ ve bodurlaÅŸmıştır. Yaprakların alt yüzünde kirli beyaz renkli fungusun üreme ve bulaÅŸma organları görülebilir (Åžekil 3). Bazen bu küf tabakası hiç görülmeyebilir. Bu durumda en bariz ayırıcı tanı ise bitkinin bodur kalması, yapraklarda renk deÄŸiÅŸmesi ve bitkinin erken tabla oluÅŸturmasıdır. Bu tip enfeksiyonlarda zarar %100’ e yakındır.
Bu dönemi atlatan bitkilerde daha çok lokal yaprak lezyonları görülür. Fide döneminde enfekte olan bitki büyürken patojen de dokular içinde gelişir. Yaprakların damarları boyunca açık sarı bir renk değişimi (kloroz) dikkati çeker. Bu tip bitkiler bodur kalırlar, yaprakların birbirine yaklaşması sonucu rozetleşirler.
Lokal yaprak lezyonları belirtileri ve Enfekte olmuş ayçiçeği bitkisi
Kültürel Mücadele
Sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Böylece, bir yandan saÄŸlıklı bitkiler elde edilmiÅŸ, öte yandan da toprak bulaÅŸtırılmamış olur. Sık ekimden hastalık geliÅŸimi için uygun ortam yarattığından kaçınılmalıdır. Ekim nöbeti uygulanmalıdır. Düzenli bir yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Böylece kendiliÄŸinden yetiÅŸen ayçiçekleri yok edilmiÅŸ ve dolayısıyla fungusun canlılığını sürdürecek olan bitkisel ortam ortadan kaldırılmış olur. Dayanıklı çeÅŸit ekilmelidir. Yeni geliÅŸtirilen ayçiçeÄŸi hibritlerine dominant dayanıklılık geni aktarılabilmiÅŸtir. Ä°ki yapraklı devrede, tarlada hastalık oranı % 50’nin üzerine çıktığı saptandığında, böyle tarlaların sahipleri uyarılarak tarlalar sürdürülmelidir. Tarlada görülecek hastalıklı bitkiler sökülüp yok edilmelidir. Bu iÅŸlem, bitkiler henüz küçükken yapılırsa, bu bitkilerden saÄŸlam bitkilere olacak bulaÅŸmalar önlenmiÅŸ olur, ayrıca bitki artıkları hasattan sonra sökülüp yakılmalıdır.
("TEORİDEN PRATİĞE KÜLTÜREL MÜCADELE" kitabından)
(ISBN: 978-605-9175-21-0)
Facebook'ta Yayınla>