İnsanlar ve genelde canlılar sütü hayvanlarının ilk devrelerinde ana memesinden direkt olarak emmek suretiyle alırlar. Ancak bu insanın hayatının bütün dönemlerinde böyle olamayacağı için sütün sağlıklı hayvanlardan temiz bir ortamda sağılarak uygun bir ambalajla tüketiciye ulaştırılması gerekmektedir. Bu nedenle süt, hijyenik ortamda, temiz memeden, temiz makinalarla sağılmalıdır.
Sütteki İdeal bakteri sayısı mililitrede 40 bin adettir. Avrupa standartları bunun 100 binin altında olmasını istemektedir. Ancak ülkemizde üretimi yapılan sütlerde 15 milyona kadar uzanmaktadır. Ülkemizin bakteri sayısı yüksek süt ve süt ürünleriyle bu dünya pazarlarında rekabet edebilmesi mümkün değildir.
Sağım makinaları ile süt, memeden sağıldığı gibi dış ortamla temas etmeden soğutma kazanına kadar temiz steril borularla gittiğinden temiz ve hijyenik sütten söz etmek mümkün olur.
Günümüzün ekonomik koşulları her alanda olduğu gibi süt inekçiliğinde de kıyasıya bir rekabeti beraberinde getirmiştir. Süt inekçiliğinde ana ürün süt olduğundan ucuz ve kaliteli üretim ön plana çıkmıştır. Bu rekabet şartları süt sığırcılığının kabuk değiştirmesine sebep olmuştur. 3-5 ineklik aile işletmeciliğinden 100-300 hatta 500 başlık modern işletmelerde profesyonelce üretim yapılmaya başlanmıştır. Bu şekilde yem ve işçilik giderleri daha ucuza maledilmiş, daha kaliteli ürün elde edilmeye başlanmıştır. Sağım sistemleri de bu gelişmelere ayak uydurarak daha büyük sürüler için ahırdan uzak, temiz bir ortamda iş yükü ve işçiliği en aza indiren merkezi sistemler geliştirilmiştir, gün geçtikçe bu tip işletmelerin sayısının arttığını görmekteyiz.
Avrupa Topluluğuna girmeyi hedefleyen bir ülke olarak, topluluğa girmeden bu değişim sürecini tamamlayıp, bu tip işletmelerin sayısını bir an önce artırmamız gerkmektedir. Bugünkü üretim maliyetleri ile Avrupa Topluluğu ülkelerine mal satmamız sözkonusu olamayacağı gibi, bunlarla Dünya pazarlarında da rekabet etme şansımız yoktur. Hatta Gümrük Birliği anlaşmasının şartlarının tam olarak uygulanması halinde kendi iç pazarımızın dahi Avrupa pazarına kaptırılması sözkonusudur. Böyle bir sonuç hayvancılığımızı tamamen bitirir. İnsanı huzursuz eden bu ihtimalleri hiç yaşamamak için bu değişim sürecinin bir an önce tamamlanmasını dilerim.
Facebook'ta Yayınla>