Her yıl olduğu gibi bu yıl da 16 Ekim günü “Gıda Günü” olarak tüm dünyada ve ülkemizde kutlanmaktadır.
Bu kutlamanın amacı; dünyadaki açlık problemlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının gösterilmesi, ülkeler arasındaki gıda üretimi birlikteliğinin sağlanması, gıdaların üretimi- tüketimi ve satış noktalarındaki hijyen ve sanitasyon etkinliğinin sağlanması ile yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin belirtilmesidir.
Son yıllarda hızla artan dünya nüfusu ve sınırlı üretim kaynakları sonucu açlık, kötü ve yanlış beslenme, düşük yaşam standardı, gıda üretimi ve dağılımı, açlığa karşı herkesin işbirliği ve mücadeleye çağrılması gibi konular dünya kamuoyunda ciddi bir şekilde görüşülür ve çözüm aranır bir şekil almıştır.
Türkiye, bugünkü durumu ile gıda maddelerinin temini ve halkının beslenmesi yönünden dünyada en az problemli olan ülkelerinden biridir. Ancak kötü ve yanlış beslenme söz konusudur.
Ülkemiz bulunduğu coğrafi konum itibarıyla dünya ülkeleri arasında ender rastlanan bir yere sahiptir. Dört mevsim her çeşit gıda maddesinin üretildiği, etrafının denizlerle çevrili olması ve doğal su kaynaklarının bol bulunması sebebiyle önemli bir protein ve vitamin kaynağı olan su ürünleri yönünden de zengin bir ülkedir. Ancak bu ürünlerin üretimi ve tüketimi aşamasında hazırlanmış olan mevzuata uyulmadığından birçok gıda ve suyun maddesi tüketim aşamasına gelmeden heba olup gitmektedir. Bu tip problemlerin aşılabilmesi için üretici ve tüketicilerin gıdaların üretiminden tüketimine kadar geçen aşamaları içine alan çok geniş bir eğitim ve öğretim programına önem vermemiz gerekir. Aksi takdirde varlık içerisinde yokluğu yaşayan bir toplum olmaktan kurtulmamız mümkün değildir.
Dünya üzerinde yaşayan insanların açlıktan ölmesini önlemek için teknolojik yönden ileri gitmiş ülkelerin, geri kalmış ülkelere hazır gıda yardımı yanında teknoloji ve bilgi transferi yaparak, üretimi artırıcı yönde hareket etmeleri gerekir.
Her yıl olduğu gibi, “Gıda Günü” kutlamalarının bir haftayla sınırlı kalmaması, bütün bir yıla yayılmasını ve tesbit edilen problemler ve çözüm yollarının konuşma safhasından çıkarılarak pratiğe dönüştürülmesi, eşref-i mahlukat olarak yaratılmış olan insanoğlunun yaşayabilmesi için zorunlu olan beslenme ihtiyacının karşılanması ile ilk ve en önemli bir mesele olduğu bilincinin topluma yerleştirilebilmesi için yazılı ve görsel yayın organlarının konunun önemini gündemden düşürmemeleri gerekir.
16 Ekim Dünya Gıda Günü’nün bu yılki konusu “Su, Gıda Güvencesinin Kaynağı” sloganı olarak belirlenmiş, su kullanımıyla ilgili yapılacak bütün çalışmalara gerekli önem ve desteğin verilmesi her Türk insanının görevi olmalıdır.
Facebook'ta Yayınla>