1. TANIMI VE öNEMİ
Ayçiçeği memleketimizde son zamanlarda üretimi son zamanlarda artmış tek yıllık bir yağ bitkisidir. Bitkisel yağ üretimimizin %46'sı ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Yağı sıvı olarak kullanıldığı gibi, margarinlerin yapılmasında da kullanılmaktadır. Küspesi hayvan yemi, sap ve tablaları ise yakacak olarak kullanıldığı gibi selüloz endüstrisinde de kullanılmaktadır. Külü %36 potasyum ihtiva eder ve gübre olarak kullanılır. Tanesi çerez olarak kullanılır.
2. Ä°KLÄ°M VE TOPRAK Ä°STEKLERÄ°
2.1 Ä°klim Ä°steÄŸi
Ayçiçeği, kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde de yetiştirilebilmektedir. Kısmen kuraklığa dayanıklı bir bitkidir. 4-6 yapraklı oluncaya kadar, ilkbaharın geç donlarına dayanır. Kurak bölgelerde sulanmalıdır.
2.2 Toprak Ä°steÄŸi
Derin, rutubetli, organik maddelerce zengin topraklarda iyi yetişir. Nehir kıyıları gibi alüviyal ve potasyumca zengin topraklarda verimi artar. Asitli topraklar ayçiçeği için elverişsizdir.
3. YETİŞME TEKNİĞİ
3.1 Ekim Nöbeti
Ayçiçeği, orabanş zararı topraktan fazla potasyum (K) kaldırıldığı için aynı tarlaya üst üste ekilmesi iyi değildir.
En çok uygulanan ekim nöbeti şöyledir. Sulanmayan bölgelerde buğdaygil (buğday, arpa, çavdar, mısır vs.)'nin arkasından ayçiçeği ekilir veya ayçiçeği ekilen tarlaya buğdaygil ekilir.
3.2 Çeşitler
GAP BKİB'ca 1987-1992 yılları arasında Şanlıurfa Koruklu Araştırma İstasyonunda yaptırılmış olan denemeler sonucunda da Romson-59 (192.42 kg/da), Fundulea-206 (187.31kg/da), Sorem-80 (163.46 kg/da), Sunbred-254 (127.45 kg/da) gibi çeşitler önerilmektedir. Ayrıca bölgede bulunan Şanlıurfa Araştırma Enstitüsü , sulu şartlarda Türk-Ay-1 ve G-3312 kurda ise V.8931 çeşitlerini önermektedir.
3.3 Toprak Hazırlığı
Ayçiçeği ekilecek tarla, sonbaharda 20-25 cm derinliğinde sürülmelidir.
İlkbaharda ise tarla otlu ise kazayağı veya diskaro ile 8-10 cm'lik bir sürümden sonra tırmık veya sürgü ile yüzlek işlenerek tohum yatağı hazırlanır.
3.4 Ekim
Ekim yöremizde I. üründe mart sonu ve nisan ayı başında II. ürün de haziran sonu temmuz ortasına kadar yapılır. Ekim sıraya ve sıra arası 70 cm, sıra üzeri 35 cm olacak şekilde yapılmalıdır. Dekara atılacak tohum pinomatik mibzer kullanıldığında 500-600 gr, normal mibzer kullanıldığında 1.5-2 kg dır. Ekim derinliği 4-6 cm olmaktadır.
3.5 Gübreleme
Uygulanacak gübre miktarı, 10 kg/da N, 8-10 kg/da P2O5. Azotlu gübrenin yarısı v fosforlu gübrenin tamamı ekimle beraber, azotlu gübrenin diğer yarısı ise bitki 25-30 cm olduğunda uygulanmalıdır.
3.6 Sulama
Sulama karık metodu ile bitkinin ihtiyaç duyduğu zamanlarda yapılmalıdır. Bitki tabla teşekküllü, çiçeklenme ve süt olumu devresinde suya oldukça duyarlıdır. Bu devrelerde dikkat edilerek bitki 15-20 cm olduktan sonra 8 günde bir sulanmalıdır.
3.7 Bakım
Çapa, bitki 5-6 yapraklı (10-15 cm boylandığında) fazla derine inmeden uygulanır ve aynı anda tekleme yapılır.
Çapa, bitki 25-30 cm olduğunda uygulanır. Bu dönemde azotlu gübrenin ikinci yarısı uygulanarak boğaz doldurulması yapılır.
Çapa, ise çiçeklenmeden önce yapılır.
3.8 Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi
3.8.1 Hastalıkları ve Mücadelesi
Mildiyo (Plasmopara Halsedii): Sıcak ve rutubetli havalarda görülür. Bitkinin yapraklarına arız olur. Verim ve kaliteyi düşürür. Sıra üzerinde sık bitki bulundurmamak gerekir.
Gri Küf: Çiçeklenme devresinde zarar veren mantari bir hastalıktır. Tablalarda gri ve siyah küf şeklinde lekeler meydana getirir. Olgunlaşmış tohumları çürütür. Küflü tablalar kesip yakılmalı, hasat ve harmanı yağışlı mevsime bırakmamak gerekir.
3.8.2 Zararlıları ve Mücadelesi
Orabanş: Köklerin geliştiği sırada çimlenir. Kökler üzerine tutunarak beslenir. Demet halinde mor çiçekleri vardır. Orabanşa dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
Kuşlar (Sığırcıklar, Serçeler, Kargalar): Ekilmiş tohumlar ile yeni çıkmış filizlere zarar verirler. Serçeler süt olgunluğundaki daneleri yerler.
Hasat, Harman ve Saklanması
Hasat elle (bıçak, orak vs.) veya biçerdöverle yapılır. En uygun hasat zamanı; tabla üzerindeki sarı çiçeklerin (Steril çiçekler) kuruyarak dökülmesi, sapların alttan itibaren 2/3 kısmındaki yaprakların kurumuş olması, tabla arkasının sarı-kahverengi bir renk alması tabla ortasına yakın danelerin olgunlaşarak sertleşmesi ve tabii rengini almış olması en uygun hasat zamanını gösterir.
Ayçiçeği olgunlaşıp hasat edildiğinde %15-20 arasında nem ihtiva eder.
Serilerek kurutulur. Daha sonra elle veya batozla daneler ayrılır. Daneler kalburdan geçirilir. Geçirme işleminde tabla parçalarının kalmamasına özen gösterilmeli.
4. VERÄ°M
Kuru koşullarda ayçiçeği 100-150 kg/da, sulu koşullarda ise 250-400 kg/da ürün alınabilir. Dane miktarına yakın kurutulmuş tabla, 2-3 katı kadar kuru sap ve kök elde edilir.
Facebook'ta Yayınla>